Ben Kılıçdaroğlu muyum?

Başbakan Erdoğan, kendisine kasket hediye eden vatandaşa böyle sordu...

Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde, aralarında huzurevi, hastane ek hizmet binaları, sulama barajları, yangın kuleleri, yeni derslikler ve okulların bulunduğu 33 tesisin toplu açılışını yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, herkesin yaşam tarzının teminatları altında olduğunu yineledi. Konuşmasının ardından kaymakamlığa yürüyen Erdoğan'a kasket, atkı, yün çorap, eldiven ve çarık hediye edildi. Bir vatandaş kasketi Başbakan'ın başına taktı. Ancak Erdoğan bu sırada gülümseyerek 'Ben Kılıçdaroğlu muyum' diyerek şapkayı çıkardı.

Reklam
Reklam

Başbakan Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 10 bin kişiye şunları söyledi:

Açık açık söylüyorum, televizyonlarda, bu yandaş ve candaş medyada 8 yıl boyunca hiç kimsenin yaşam tarzına karışmayan iktidarımıza karşı acayip bir kampanya var. İstedikleri kadar kampanya yapsınlar, işte millet burada. Ak Parti’nin rotasını candaş ve yandaş medya çizmedi, milleti çizdi. Milletle yürüyoruz, onlar da candaş ve yandaş medyaya yürüyorlar. Hayır ola yürüsünler. Herkesin yaşam tarzı, giyimi kuşamı, yeme içmesi, inancı, ibadet özgürlüğü, ifade özgürlüğü bizim teminatımız altındadır. Biz ne bunlara müdahale ettik ne müdahale edilmesine müsaade ettik.

İçki yasağı yok

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun alkol satışını düzenleyen yönetmeliğiyle Avrupa Birliği ve Amerika’da var olan düzenlemeler Türkiye’de de uygulanmak isteniyor. Herhangi bir yasaklama söz konusu değil. Gazeteyi açtığınız zaman şunu göreceksiniz, bir trafik kazası 2 ölü 1 yaralı. Çünkü alkollü şoför kırmızıda geçiyor ve diğer araca vuruyor. Bunun bedelini alkol kullanmayan bir vatandaşım, hayatıyla ödemeye mahkum mu ya? Niye buna karşı biz tedbir almayalım. Yapılan bu. Anayasa’nın da amir hükmü. Anayasa diyor ki; devlet bütün gençliğe zararlı olan bu tür şeylerden, alkollü içkilerden, kumardan, bütün kötü alışkanlıklardan halkını korur, diyor. Gençliğini korur, diyor. Biz anayasal görevimizi yapıyoruz, beyler bundan rahatsız oluyor. Ve hemen işi getiriyorlar, ’işte bunlar bak şeriata geçiyor.’ İnsaf ya. Biraz kendine çeki düzen ver. Ağzı olan konuşuyor.’

Reklam
Reklam

Bir siyasi parti, Doğu’da, Güneydoğu’da nasıl oradaki acılı annelerin, ailelerin, oradaki yoksulluğun, sorunları istismar ederek politika yapmaya çalışıyorsa, öbür muhalefet de ülkenin başka bölgelerinde şehitlerimizi istismar ederek milli duyguları istismar ederek, korku yayarak, sanal tehditlerle korkutarak politika yapmaya çalışıyor. Bunların derdi Türkiye’nin sorunları çözülmesin. Çözülmesin ki biz ayakta kalalım. İşte onun için kışkırtıyor ve tahrik ediyorlar. Onun için çirkin bir dil, yalan ve iftira ile üzerimize geliyorlar.

Kervan devam ediyor

Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la aralarında ortaya çıkan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Günay’ın istifasını istediği ’ucube’ krizini yumuşattı. Erdoğan, “Bizim derdimiz böyle bir eserin çevreyle uyumudur. Nerede yapıldığıdır. Zaten Kurul da buna müsaade etmemiş” dedi. Erdoğan’ın, “Kervan yoluna devam ediyor, olay bu” sözlerini, protokol sırasındaki Kültür ve Turizm Bakanı Günay da alkışladı.

Ben Kemal Kılıçdaroğlu muyum?

Reklam
Reklam

Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde düzenlenen toplu açılışa katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılış sonrası Fethiye Kaymakamlığı’na yürüdü. Bu sırada önünü kesen geleneksel giysili yurttaşlar, Başbakan’a kasket, atkı, yün çorap, eldiven ve çarık hediye etti. Bir vatandaş hediye etmek istediği kasketi Erdoğan’ın başına taktı. Bu sırada “Ben Kemal Kılıçdaroğlu muyum” diyerek gülümseyen ve şapkayı başından çıkaran Erdoğan, hediyeleri korumalarına verdi.

Fethiye’nin ‘82’ isteği

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine sevgi gösterisinde bulunan çocuklara oyuncak dağıttı ve elini öptürdü. Erdoğan’ın Fethiye’ye gelişi nedeniyle ilçe pankartlarla donatıldı. Bunlardan biri de 82 RTE 01 yazılı plaka şeklinde olanıydı ve altında “Sayın Başbakanım, kendi plakamızı istiyoruz” yazılı il olma isteğiydi.

DHA