Berberde geyik muhabbetine 442 gün hapis

Malatyalı gıda toptancısı Ahmet Akyüz’ün 2 yıl önce Antalya’daki bir berberde yaptığı geyik muhabbeti, 442 gün hapisle sonuçlandı.

İddiaya göre Ahmet Akyüz, 31 Temmuz 2008’de iş için gittiği Antalya’daki bir berber dükkânında televizyonda Anayasa Mahkemesi’nin Ak Parti’nin kapatılmasıyla ilgili kararını izlerken, “11 adet şahıs, ülkenin ekonomik anlamda yakın geleceğini uçuruma atacaklardı, kıl payı kurtardık” dedi. Bu sırada berberde bulunan savcı Ümit Yaşar Özdemir, Akyüz’den “Şerefsiz” dediği iddiasıyla özür dilemesini istedi. Ahmet Akyüz özür dilemeyince, savcı Özdemir nöbetçi savcıyı arayarak ihbarda bulundu. Ahmet Akyüz 30 dakika sonra gelen polis ekibi tarafından gözaltına alındı. Geceyi nezarette, orman yangını çıkardığı iddiasıyla yakalanan çırılçıplak biriyle geçirdikten sonra savcılığa çıkartılan Akyüz serbest bırakıldı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Akyüz hakkında “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” suçundan dava açtı. Antalya 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan Akyüz, hakaret etmediğini iddia etti. Berber dükkânında çalışan İlyas Alnıaçık, sanığın ne söylediğini duymadığını söylerken, olay anında berberde bulunan Süleyman Özdemir hakaret olmadığını savundu.
**AİHM’ye gideceğim**
Mahkeme, davayı 5 Mayıs’ta karara bağladı ve Akyüz 442 gün hapis cezası aldı. Mahkeme hapis cezasını 8 bin 840 lira para cezasına çevirerek, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Ahmet Akyüz 5 yıl içinde suç işlemezse cezası iptal olacak.
Kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götüreceğini belirten Akyüz şunları söyledi: “Ben ‘Şahıs’ dedim, savcı ‘Şerefsiz dedin’ diyor. Ben kimseye hakaret etmedim. Tek suçum eleştiri yapıp düşüncemi dile getirmek. İnsanın konuşurken nerede olursa olsun çevresine bakması gerekiyormuş. Ya savcı varsa, ya yanlış duyarsa... İnsanın başına benim başıma gelenler gibi trajikomik bir olay gelebilir. O gün 7.5 milyon insan düşüncelerini belirtti. Tanık yok, delil yok ama ceza var. Meslek grupları birbiriyle dayanışma içinde olabilir. Ama bu adaletin ve gerçeğin açığa çıkarılması söz konusuysa kabul edilemez.”