Spor yazarları, Süper Kupa finalinde Konyaspor'un Beşiktaş'ı 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.
Yazarların görüşleri şu şekilde:
DENGESİZ GERİ DÖRTLÜ (ALİ ECE)
Beşiktaş, savunmasından birisi ilk 11’in bankosu Gökhan Gönül olmak üzere iki sakat verdi. Samsun’da da dengesiz bir geri dörtlüyle başladı. Daha öncekilerden sonra Beck ehven-i şerdi. Lakin Gökhan Gönül’den sonra Beck hücumda yetersiz, savunmada dengesiz kalıyor.
Savunmanın ortasına ise Pepe gelmesine rağmen sol stoperde bir başka savruk isim Tosic olduğu için kolektif savunma yerleşimi ilk düdükten itibaren alarm verdi. Yenilen golde de aynı yerleşim hatası söz konusuydu. Fabri de hatalıydı: Orada ya Schmeichel edasıyla çıkıp rakip forvete evine giren hırsız muamelesi yapacaksın ya da o kadar öne çıkıp aşırtma yapma fırsatı vermeyeceksin!
Reşit Akçay’a tebrikler. Akçay’ın doğru planı ilk 60 dakika Beşiktaş’ın tüm zaaflarından faydalanırken, tüm güçlü yönlerini de etkisizleştirmeyi başardı. Tolgay’ın birkaç hücum yönü değiştiren diyagonal uzun pası dışında Beşiktaş, en güçlü yanı olan paslarla fark yaratamadı. Hücumda Talisca’nın ekstralarını mumla aradı. 60’taki Caner-Negredo hamlesi sadece Adriano’nun sağ bekteki sorunu çözmesine yetti.
BAŞAKTÖR ATIBA (GÜNTEKİN ONAY)
Sezonun ilk resmi maçında Beşiktaş tempo ve ritm olarak hazır bir görüntü ortaya koymadı. Top siyah-beyazlılardayken sağlanamayan akıcılık ve hız Beşiktaş’ın ilk yarıdaki en büyük eksisiydi. Özellikle top kayıplarıyla orta alanda kaybolan Tolgay ve kendi temposunun çok gerisinde görünen Atiba bu olumsuz durumun baş aktörleriydi.
Konyaspor daha dikkatli ve yüksek konsantrasyona sahip bir duruş sergiledi. Şık bir golle de skoru bulunca topun arkasına geçtiler ve Beşiktaş’a alan vermediler. Maçın ikinci yarısının başında yine etkili olamayan Beşiktaş’ta teknik direktör Şenol Güneş, Alvaro Negredo ve Caner Erkin’i oyuna alarak 4-4-2 sistemine döndü. Görünen o ki Alvaro Negredo fiziksel olarak hazır değil. Caner Erkin ise Kara kartal’a güç kattı.
Dün gece sahanın en iyi oyuncusu Konyasporlu Traore idi. Beşiktaş’ta ise Cenk Tosun dışında bekleneni veren yoktu. Son 2 yılın görkemli futboluyla şampiyonu olan Beşiktaş, kalitesinin ve temposunun çok altında ve hazır değil. Özellikle orta alanda tempo ve pas niteliği bakımından hayal kırıklığı yaratan bir Beşiktaş izledik.
BEŞİKTAŞ KOŞTURUP DURDU (CEM DİZDAR)
Denir ya, ‘’Futbol ‘an’lar oyunudur’’ diye. İşte o ‘an’lar için rakibi zaafiyete sürüklemek bu oyunun bilgisidir. Mustafa Akçay’ın takımı da rakibi geri koşmaya zorladığı o anlardan birinden gol çıkarırken birinde de gol tehlikesi yarattı. Konya ikinci devrede kaptığı topları enine gezdirince Beşiktaş koşturup durdu. Oyunun sıkıştığını gören Şenol Güneş, bekleri değiştirip Adriano ile Caner’i öndeki Negredo ve Cenk’e ulaşabilecek ikinci hücum seçenekleri haline getirdi.
Her haliyle organize Konya ile oturmuş takımını ‘zamana ihtiyaç duyan takım’a çeviren Beşiktaş arasında, hak eden taraf kupayı kazandı. Maç içi ve maç sonu tribünlerde yaşanan saçmalıklar için ise hiçbir şey değişmeyeceği, tüm sorumluların koltuklarında rahatça oturacaklarını bildiğimden bir şey yazmaya gerek görmüyorum.
BEŞİKTAŞ GERİYE GİDİYOR (ERMAN TOROĞLU)
Beşiktaş ligin en büyük şampiyonluk adayı gösteriliyor. Ama... Bu Beşiktaş'ın işi zor. Üç senedir ileriye gideceğine geriye gidiyor. Para harcayıp, Pepe'yi alarak transferde başarılı olamazsın. Gördünüz mü Pepe'yi? Pepe'nin üstüne tepe tepe geldi Konyaspor.
Orta sahan nerede? Direkt Pepe ile sıcak temasa giriyor rakip takım. Forvetin nerede? Takımın nerede? Kademeye girmiyor... Beşiktaş takımında kim vardı dün bana sayar mısınız? Beşiktaş dün takım mıydı? Değildi... Gol pozisyonuna da bireysel girdi. Konyaspor takım mıydı? Takımdı... Konyaspor keyif verdi mi? Verdi... Konyaspor kupayı hak etti..
KADRODA PEPE VARSA... (BİLAL MEŞE)
Beşiktaş’ın uzatma hesaplarında Pepe yoktu! Pepe’nin son saniyelerde rakibini cezalanı içinde indirmesi, Skubic’in penaltı golü Kartal’ın Süper Kupa hayaline de sünger çekti. Eee kadronuzda Pepe varsa, bunlara alışacaksınız arkadaş!
Şimdi gelelim asıl konumuza... Ya arkadaş hiç mi ders almıyoruz? Adam sahaya atlıyor, hadi onu geçtik ya ucu açık bıçağa ne demeli? O kadar yanıcı yabancı madde nasıl stada giriyor? Hiç mi arama yapılmıyor? Taraftarların maçın bitiş düdüğüyle sahaya dalmalarına ne demeli? Bakın eyyy yetkililer, eyyy güvenlik güçleri, bunları zaptı-rapta alamadığımız sürece futbolumuz çok olumsuzluklara gebedir, bilesiniz!
TEK HATASI SARI KART (DENİZ ÇOBAN)
Henüz 5. dakikada Traore-Beck mücadelesinde Traore net bir şekilde Beck’in ayağına bastı. Karar sarı kart olmalıydı ancak Aydınus elini cebine götürmedi. Burada 4. hakem Umut Meler, Aydınus’u uyarmalıydı. İlk yarının uzatma dakikaları oynanırken, Babel’in şutunda top; savunmada Ali Turan’ın önce vücuduna, devamında kapalı olan sol koluna çarptı. Beşiktaşlı futbolcular bu pozisyonda penaltı beklediler. Ancak Aydınus ’un devam kararı doğruydu.
Maçın 90. dakikasında Pepe ’nin, Jonsson’a müdahalesi net bir penaltıydı. Aydınus son dakikada kritik ve doğru bir düdükle kupanın sahibini belirlemiş oldu. Fırat Aydınus’un sezonun ilk önemli maçının sorunsuz atlatması ve lige iyi bir başlangıç yapması; umarım tüm hakemlere moral olur.