Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da oynanması planlanan 2023 Turkcell Süper Kupa maçı öncesi Suudi yetkililerin kabul edilemez talepleri ve ülkemizin kutsal değerlerine ve sembollerine yapılan saygısızlık sonrası iki takımımızın da maça çıkmayı reddetmesi nedeniyle ertelenirken, konuyla ilgili Türk kamuoyu resmen ayağa kalktı.
Birçok siyasi isim, tanınmış sima ve kurum konuyla ilgili sosyal medyadan tepkisini gösterirken Beşiktaş Belediyesi de duruma sessiz kalmadı.
Fahreddin Paşa, nam-ı diğer, Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa'nın pankartları, Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nun bulunduğu sokakta dalgalandırıldı.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, haberi sosyal medya hesabından 'Günaydın Beşiktaş' notuyla duyurdu.
Fahreddin Paşa, Birinci Dünya Savaşı'nda Medine’yi ele geçirmek isteyen İngilizlere karşı zor koşullarda kutsal toprakları 2 yıl 7 ay başarıyla savundu.
Şehrin yağmalanması ihtimaline karşı 100 parçaya yakın kutsal emaneti İstanbul'a gönderen Fahreddin Paşa, İslam kültür tarihine de önemli katkıda bulundu.
Osmanlı Devleti, çölün ortasında çevre ile irtibatı kesilmiş bir kale durumuna gelen ve iaşesi de azalan Medine'nin tahliyesine karar verdi. Mekke Emiri Şerif Haydar Paşa ve 3-4 bin kişilik yerli halk Medine'den ayrıldı.
Hiçbir yerden yardım alamaz duruma gelen şehirde kalmış olan halk ve asker arasında açlık ve hastalık hüküm sürmeye başladı. Bu güç şartlara rağmen Fahreddin Paşa şehrin müdafaasını sürdürdü hatta kuşatmadan önce kaleyi tahliye etmesini teklif eden İstanbul hükümetine, "Medine Kalesi’nden Türk bayrağını ben kendi elimle indiremem, eğer mutlaka tahliye edecekseniz buraya başka bir kumandan gönderin." cevabını verdi.
Bir yandan İngilizler, bir yandan Medine’yi kuşatmış olan Şerif Hüseyin'in kuvvetleri Medine'nin bir an önce teslim edilmesini istedilerse de Fahreddin Paşa bu isteklerine karşılık vermedi. Babıali İngilizler'in de baskısı üzerine bu defa padişahın imzasını taşıyan bir teslim emrini Adliye Nazırı Haydar Molla ile Medine’ye gönderdi. Fahreddin Paşa bu emri de dinlemedi. Askerlerin çoğunun hasta olmasına, cephane, ilaç ve giyecek stoklarının bitmesine rağmen direnmeyi sürdürdü. Ancak sonunda kendi subaylarının da baskısı ile teslim olmaya rıza gösterdi.
Kabul edilen teslim şartlarının başında, kumandan Fahreddin Paşa'nın 24 saat içinde Haşimi kuvvetleri karargahında misafir edileceği ifadesi yer aldığı halde Fahreddin Paşa Ravza-i Mutahhara (Hz. Muhammed'in mezarından minberine kadar olan yer) yakınındaki bir medreseye giderek yatağına girdi ve bir yere gitmeyeceğini bildirdi. Fakat 10 Ocak 1919'da kendisiyle görüşmeye gelen kumandan vekili Necib Bey ve etrafındakiler tarafından tutulup Haşimi karargahında hazırlanmış olan çadırına götürüldü.Şerif Abdullah'ın kuvvetleri antlaşma gereğince 13 Ocak 1919'da Medine'ye girdi. Böylece Mondros Mütarekesi'nden 72 gün sonra Medine teslim edilmiş oldu.
İngilizler tarafından "Türk kaplanı" ve "Çöl Kaplanı" diye adlandırılan Fahreddin Paşa, 27 Ocak'ta savaş esiri olarak Mısır'a gönderildi, 5 Ağustos'ta Malta'ya sürgün edildi, sürgün sırasında, savaş suçlularını yargılamak üzere işgalci devlet tarafından İstanbul'da kurdurulan ve başkanından dolayı halk arasında Nemrud Mustafa Divan-ı Harbi adı verilen mahkemece ölüme mahkum edildi. Ancak Fahreddin Paşa, Ankara hükümetinin gayretleriyle 8 Nisan 1921'de Malta'dan kurtuldu, Berlin'de karşılaştığı Enver Paşa'nın daveti üzerine Moskova'ya geçti, burada İslam İhtilal Cemiyetleri İttihadı Kongresi'ne iştirak etti.
12 Mayıs 1926'da görevinin sona ermesi üzerine yurda dönen Fahreddin Paşa, 5 Şubat 1936'da Türk Silahlı Kuvvetleri'nden tümgeneral rütbesiyle emekliye ayrıldı, 22 Kasım 1948'de vefat etti. Fahreddin Paşa'nın naaşı Aşiyan Mezarlığı'nda defnedildi.