'Beşiktaş, Galatasaray ile yarışacağını unutmasın'

Spor yazarları, Beşiktaş'ın Bursaspor'u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.

AKICILIKTAN UZAK (GÜNTEKİN ONAY)

Beşiktaş, son iki yıl şampiyon olurkenki akıcılığından uzak. Tabii ki rakiplerin, bozmaya yönelik oyunu etken. Ancak savunmada sorun yaşamamasına rağmen hücumdaki üretkenlik bildiğimiz Beşiktaş oyunu değil. Atiba-Oğuzhan ikilisi son iki yıl Beşiktaş’ın alametifarikasıydı. Ancak şu ana kadar kendi kapasitelerinin altında olmaları Talisca’nın kopuk ve dağınık oyunu Beşiktaş’ın istediği akıcılıktan uzak olmasını sağlayan faktörlerdi.

Reklam
Reklam

Şenol hocanın ısrarlı bir şekilde eski kadro ile devam etme arzusu ilginç! Medel, Negredo ve Jeremain Lens, tercih edilmiyor. Özellikle skoru bulduktan sonra Lens doğru bir seçenek olabilirdi. Soldan Caner Erkin, sağdan Quaresma’nın ceza sahasına yaptıkları bir oyunda yüksek toplarda etkili olabilecek bir Negredo da tercih edilebilirdi.

İşler yolunda gitmiş olsa, Beşiktaş çok görkemli ve etkili bir futbol oynuyor olsa Şenol hocanın yeni transferleri oynatmıyor olması sorgulanmaz... Milli maç arasında siyah-beyazlılar daha iyi bir noktaya gelecektir. Beşiktaş açısından en olumlusu dün Bursaspor’a bireysel bir hata dışında tek pozisyon dahi vermemiş olmasıdır. Takım savunması açısından sorun yok ama hücumdaki Beşiktaş zenginliği eksik...

GALATASARAY'I UNUTMASIN (ŞANSAL BÜYÜKA)

Gerçekçi olalım, Beşiktaş geride kalan üç haftada, temposuyla, coşkusuyla, üretkenliğiyle, baskısı ve presiyle geçen yılın gerisinde... Elbette ligin en iddialı, en iyi iki kadrosundan biri ama şunu kabul edelim ki, şampiyonluk yolunda çarpıcı bir görüntü veren, en azından Beşiktaş’tan daha etkili bir başlangıç yapan Galatasaray ile yarışacağını unutmasın. Şenol Hoca, takımı yenilemek, heyecanı zirveye taşımak, o eski tempoyu yakalamak adına acaba yenilere biraz daha fazla şans verse olmaz mı, biraz daha fazla dakika alsalar yararlı olmaz mı? Lens’in, Negredo’nun, Medel’in fizik gücü hiç mi yok ki, son 20 dakikada, son 15 dakikada oyuna giriyorlar ya da maçı kulübede tamamlıyorlar. Beşiktaş futbol adına her şeyini arttırmak zorunda... Futbolcular eski ışıklı hallerini yakalamak zorunda... Yeniler bir an önce takıma katılmak ve katkı sağlamak zorunda... İlk üç haftadaki Galatasaray’ı gördükten sonra, Beşiktaş’ın futbol adına vites arttırması kaçınılmaz gibi.

Reklam
Reklam

DURMAYAN TOPLARDA (ALİ ECE)

Sezon Beşiktaş’ın 4. resmi maçı. İlk yarı sonunda Cenk’in direkten dönen topunu kenara koyarsak, Beşiktaş ilk 15 dakika itibarıyla durmayan toplarda, duran toplardakinin yarısı kadar bile etkili değil. Kornerden klasikleşmiş ama kimsenin önlem alamadığı Atiba aşırtması sonucu gelen Tosic’in golü ne kadar iyi bir duran top organizasyonuysa yenilen gol de o kadar kötü bir takım savunması organizasyon bozukluğu sonucu.Beşiktaş ilk yarı boyunca çoğunlukla eski stil İngiliz takımları dolayısıyla Milne dönemi Beşiktaş gibi kenardan orta yağmuruyla hücum etti. Nadiren Talisca-Oğuzhan-Atiba merkezi geçen sezonki seri pas üçgenlerini denedi. Halbuki bunu merkezde daha çok ve efektif şekilde yapsalar, rakip savunmanın dengesini bozup kanattan bindirenleri daha etkili pozisyonlara sokabilirlerdi. 2. gol ise yine duran top, yine Atiba. Maçın kalanında Beşiktaş yine sadece duran toplarda şampiyonluk sezonlarındaki kadar etkili oldu. Durmayan toplarda ise ezbere ortalara devam etti. Beşiktaş ayrıldığından beri Sosa’yı ilk kez bir maçta bu kadar çok aradı!

Reklam
Reklam

İŞİ ÖYLE KOLAY DEĞİL (BİLAL MEŞE)

Görüyoruz ki, son şampiyon Beşiktaş’ın Süper Lig’de işi öyle kolay değil! Geçtiğimiz sezonla bu sezonu aynı kantara koyamazsınız. Çünkü, geçtiğimiz sezon Kartal’ı kovalayan tek takım Başakşehir idi, diğerleri ise klasman peşindeydi! Nereye varmak istiyoruz? Galatasaray’a bakın, üçte üç yaptı, oynadığı futbolla hem alkış alıyor, hem de rakiplerine gözdağı veriyor. Valla, Igor Tudor’u ben de eleştirdim ama şu üç haftalık bölümde onu yok sayamayız. Hırvat hoca en azından yeni transferleri birileri gibi yedek (!) oturtmuyor, topunu-tüfeğini sahaya sürüyor. Bilmem anlatabildik mi? Şimdi son şampiyona bakalım.... Kadro hemen hemen aynı... Aboubakar ve Marcelo gitti, yani iki gitti, dört geldi. Biri oynuyor, diğer üçü görev bekliyor! Niye bekletilir, neden on birde sahaya sürülmez, anlamakta güçlük çekiyoruz. Örneğin Lens, öyle yedek tutulacak bir oyuncu asla değil...Teknik ve oyunu rakip alana yıkan, asistler yapabilen bir oyuncu olduğunu cümle-alem biliyor, yanılıyor muyuz? Yani Fenerbahçe’de 16 asist ve 5 gol atan biz miydik? Haaa kazanan elbette her zaman haklıdır, ancak sahanızda zorlanıyorsanız ki öyle, o zaman pek de haklı değilsiniz! Rakibini pasla ve de presle boğan Beşiktaş’ı ilk üç haftada özlüyoruz, ya sizler? Bunu da formsuz oyuncuların fazlalığına bağlamakda yarar var! Belki de birileri ortaya çıkar, bunu zihinsel yorgunluğa bağlar?

Reklam
Reklam

HIZ İSTEĞİ (OKTAY DERELİOĞLU)

Beşiktaş'ın coşkulu taraftarı karşısında maça hızlı başlama isteği vardı. Ama bunu Bursa gerçekleştirdi. Bursa dün rakibine önde baskı yaptı. Le Guen'in ekibi "Biz buraya top oynamaya geldik" mesajını verdi. İlerleyen dakikalarda Beşiktaş taraftarı oyuna etki yaptı ve Kartal, Tosic ile kornerden golü buldu. Atiba'nın takıma dönüşü etkisini gösterdi. Attığı golle de moral buldu. Cenk de dün gol atamasa da pozisyonlara girdi. Oyuna sonradan giren Negredo bence hala yetersiz ve büyük bir soru işareti... Beşiktaş dün zor da olsa kazandı ve kiritik bir 3 puan kazandı. Takımın şu anki performansı ve kadro kalitesi Bursa'yı yenmek için yetse de Devler Ligi için bence yetersiz. Ama şöyle bir kural vardır; "Kazanan daima haklıdır." Beşiktaş da dün hak ederek kazandı ve bu sezon ilk kez bir araya geldiği taraftarına güzel bir hediye verdi.

MURAT ÖZBOSTAN (OYUNCULARINA MESAJ)

Yeni transferlerden sadece Pepe'yi 11'e monte ederek, "Ben bu başarıları bu takımla kazandım" mesajını oyuncularına ve camiasına ısrarla vermek istiyor olabilir. Medel belki bu kadroda derinlik yaratmak üzere alınmış olabilir ama Lens'in geçen sezon F.Bahçe'deki performansı ve Negredo'nun geçmiş kariyeri, neden 11'de yoklar sorusunu sordurtur. Gökhan yokken, Beck'i kulübede tutup sol ayaklı Adriano'yu sağ bekte oynattı. Beşiktaş'ın kanat oyuncularının verimsizliği, "Puan kaybeder miyiz?" endişesini yarattı. Quaresma her topu kendi kanadına isteyince, takımın rot-balansı bozuluyor. Karşı kanatta Babel'in de isteksizliği eklenince, her zaman olduğu gibi Atiba'ya büyük iş düştü. Şampiyonlar Ligi öncesinde Şenol Güneş, Antalyaspor karşılaşması hariç her maç kalesinde gol gören savunmasının ayarını yapmalı… Herkes Beşiktaş'tan Avrupa'da geçen sezondan daha fazlasını istiyor ama Beşiktaş dün geçen sezonunun seviyesinde değildi… Bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak da Şenol Güneş'in görev.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: