Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SİNOP, (DHA)- İSTANBUL'da, 10 Aralık 2016 akşamı Beşiktaş-Bursaspor maçının oynandığı Vodafone Park’ın yanında meydana gelen terör saldırılarında hayatını kaybeden tıp fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Berkay Akbaş(19) için İstanbul Valiliği Zarar Tespit Komisyonu, tazminat bedeli olarak 33 bin 620 lira belirleyince aile, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'ne karşı 2 milyon lira manevi, 60 bin lira maddi olmak üzere 2 milyon 60 bin liralık tazminat davası açtı. Mahkeme ise, 200 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Bölge İdare Mahkemesi'nin onadığı kararı, Akbaş Ailesi, Danıştay'a taşıdı. Baba Salim Akbaş, "2 milyon lira alırsam Sinop'a oğlumun adını taşıyacak kütüphane yapılmasına vesile olacağız. Devletimiz, 250 öğrencinin modern bir hizmet alabileceği oğlumun adını taşıyan bir kütüphane yapsın davamdan vazgeçeyim" dedi.
İstanbul'da, 10 Aralık 2016'da, Beşiktaş-Bursaspor maçının oynandığı Vodafone Arena’nın yanında meydana gelen bombalı saldırılarda 46 kişi hayatını kaybederken, 166 kişi yaralandı. Hain saldırının kurbanlarından biri de ziyaret için İstanbul’a gelen Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Berkay Akbaş oldu. Bindiği dolmuşta teröre kurban giden doktor adayının Sinop'ta yaşayan ailesi, oğullarının acısıyla yıkıldı. Berkay Akbaş'ın annesi Zeynep Akbaş ile babası Salim Akbaş, şimdi ise oğullarının beyaz önlük hayalini, tıp okuyan öğrencilere maddi destek vererek, gerçekleştirmeye çalışıyor. Akbaş çifti, hiç tanımadıkları 2 tıp fakültesi öğrencisine, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kanalıyla burs vererek, destek oldu. Akbaş çifti, Berkay'ın doktor olmayı çok istediğini bu nedenle kendilerinin de özellikle beyaz önlük giymek isteyen tıp fakültesi öğrencilerine destek olmayı sürdüreceklerini söyledi.
200 BİN TL TAZMİNAT KARARI
İstanbul Valiliği Zarar Tespit Komisyonu tarafından aileye 33 bin 620 lira tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak aile kabul etmeyerek İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği aleyhine İstanbul 13'üncü İdare Mahkemesi'ne 2 milyon manevi 60 bin TL'de maddi tazminat davası açtı. Mahkeme, aileye, 200 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Taraflar karara itiraz etti. Bölge İdare Mahkemesi, kararı onadı. Bunun üzerine Akbaş ailesi, kararı Danıştay'a taşıdı.
'OĞLUMUN ADINA KÜTÜPHANE YAPILSIN DAVADAN VAZGEÇEYİM'
Zarar Tespit Komisyonu aracılığıyla 19 yaşındaki bir tıp öğrencisine maddi değer biçtiklerini söyleyen baba Salim Akbaş, “Değeri biçenlerin de vicdanlarına sesleniyorum, kendi evlatları için bir rakam belirleyin dersen, ne derler çok merak ediyorum. Benim oğlum için belirlenen miktar 33 bin 620 lira. Altında imzası olan kişilerin ruh hallerini çok merak ediyorum. Hiç bir canın bedeli parayla ölçülemez, gencecik gelecek vaat eden birinin bedelini de 33 bin gibi bir rakamla belirlemek çok mantıklı, doğru ve ahlaklı değil. Konuyu yargıya taşıdık. Henüz yargı süreci devam ediyor, sonuçlanmadı. Oğlumuzun üzerinden gelecek tazminat ya da bağış, ne olursa olsun bizim boğazımızdan geçmedi, geçmeyecek. Bize Valilik Sosyal Yardımlaşma Vakfı üzerinden verilen 10 bin TL vardı, biz bu parayı da üç vakfa bağışlamıştık” dedi.
Davada 2 milyon TL almaları halinde, Sinop'a oğlunun adını taşıyacak bir kütüphane yapılmasına vesile olacaklarını söyleyen Akbaş, “Eğer miktar bu kadar gelmezse yine hepsini biz ölene kadar, oğlumun mesleğindeki tıp öğrencilerinin eğitimi için bağışlayacağız. Devletimiz Sinop'a, 250 öğrencinin modern hizmet alabileceği, oğlumun adını taşıyan kütüphane yapsın ben davamdan vazgeçeyim. Olur da açılırsa, içinin kitap ve elektronik tefrişatı konusunda, ekonomik gücüm ve sosyal çevremle destek olacağım. Para pul istemiyorum, oğlumun adı verilmek kaydıyla bir kütüphane inşa edilsin, gençlerin kullanımına sunulsun" şeklinde konuştu.
'ONUN SEVDİĞİ YEMEĞİ BİLE PİŞİRMİYORUZ'
Salim Akbaş, hayatlarının gün sayarak geçtiğini söyleyerek, "Gün saymak sadece cezaevinden çıkacaklar için ya da askerden tezkere alacaklar için değil, biz de her günü tek tek sayıyoruz. Biz yaşadığımız sürece acı ilk günkü gibi devam ediyor. Başımı yastığa koyduğum zaman gelecek planlaması yapardım çocuklarım için. Şimdi çabuk uyumak için ilaç alıyorum ki hayallerimizle acılarımızı üst üste örtüştürmeyelim diye. Kimseye evlat acısı vermesin Allah. Bunu yaşamayan bilemez. Yaşayan kadar kimse bu acının boyutunu bilemez. Eskiden mutlu olduğumuz birçok şeyi artık yapmıyoruz. Oğlumuzun en çok sevdiği yemeği artık pişirmiyoruz. Onunla beraber izlediğimiz filmleri izlemiyoruz. Acı en taze haliyle duruyor. Bu şekilde yaşamak kolay değil. Biz zamanı ikiye böldük bir oğlumuzu kaybettiğimiz bir de ona kavuşacağımız gün, iki tane takvimimiz var" diye konuştu.
Berkay Akbaş'ın doğum günü olan 16 Temmuz'da her yıl okul arkadaşlarının organizasyonu ile Sinop'ta sokak basketbolu turnuvası gerçekleştiriliyor. Ayrıca Akbaş'ın ismi, evinin önünde bulunan çocuk parkına verildi. Berkay Akbaş'ın ablası Selin Akbaş ise halen Ankara'da doktor olarak görev yapıyor.