Beslenme şekli de, kozmetik ürünler de akneye neden oluyor! İşte önlemenin 6 etkili yolu

Halk arasında ergenlik sivilcesi olarak bilinen ‘akne’ 12-25 yaş arası bireylerin yüzde 85’ini etkileyen ve ergenlik döneminde en sık görülen deri hastalıklarından biri. Acıbadem Fulya Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sedat Akdeniz alınacak önlemlerle akneden korunmanın mümkün olduğunu söyleyerek akneye karşı 6 öneri sundu.

Çoğunlukla genetik faktörlerin neden olduğu bu minik davetsiz misafirler kişinin yaşam kalitesini ciddi ölçüde bozabiliyor. Öyle ki; Acıbadem Fulya Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sedat Akdeniz “Akne; hastalarda anksiyete, sosyal izolasyon, özgüven eksikliği ve depresyon gibi psikolojik etkiler oluşturabiliyor. Akneli bireylerde işsizlik oranının daha yüksek olduğunu görüyoruz. Akneye çoğunlukla genetik etkenler neden olsa da kişisel ve çevresel faktörler de zemin hazırlayabiliyor. Ancak alacağımız bazı basit önlemlerle akneden büyük ölçüde korunmak mümkün” diyor. Prof. Dr. Sedat Akdeniz, akneye karşı etkili 6 önlemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Reklam
Reklam

STRESİ YÖNETMEYİ ÖĞRENİN

Vücutta artan stres hormonları bağışıklık sistemini baskılayarak, akneye neden olan bakterinin etkisini ve çoğalmasını artırıyor. Yapılan çalışmalar; stresin bağırsaklardaki faydalı-zararlı bakteri dengesini de bozarak akneye yol açabildiğini gösteriyor. Bu nedenle günlük yaşantımızda stresten uzak durmak çok da mümkün olmadığı için, stresi yönetmeyi öğrenmek, gerekirse uzmandan destek almakta fayda var.

PROTEİN TOZUNDAN UZAK DURUN

Vücut geliştirmek için kullanılan protein tozları ve androjen içerikli ilaçlar akne gelişmesine ve aknenin şiddetlenmesine neden olabiliyor. Bu hastalarda akne lezyonları yüz dışında sırt ve omuzlarda da gelişiyor. Bu nedenle protein tozundan uzak durun. Ayrıca kullanılan bazı ilaçlar ve B2, B6 ve B12 vitaminleri de akneye neden olabildiğinden doktor önerisiyle kullanın.

SÜTÜ AŞIRI TÜKETMEYİN

Yapılan çalışmalar; UHT sütler ve süt ürünleri ile özellikle yağı tam olarak alınmış yağsız sütlerin fazla tüketiminin de aknenin gelişiminde daha etkili olduğunu ortaya koyuyor.Endüstriyel yağsız süt, işlem sırasında değişime uğraması ve daha az oranda östrojen içermesinden dolayı akneyi artırabiliyor.

Reklam
Reklam

BATI TARZI BESLENMEDEN VAZGEÇİN

Son yıllara kadar diyetin akne ile doğrudan ilişkisinin olmadığı dermatolojide bir doktrin olarak kabul ediliyordu. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar ve gelişen tıbbi bilgiler diyetin akne gelişiminde etkili olabileceğini gösteriyor. Bu çalışmalarda özellikle glisemik indeksi yüksek karbonhidratlı gıdalar ve batı tarzı (fast food) yüksek kolesterol, yağ ve kalori ağırlıklı beslenme akne gelişimine neden olabiliyor. Bu nedenle batı tarzı beslenmeden kaçının. Akdeniz tipi beslenmeye özen gösterin.

KOZMETİKLERE DİKKAT EDİN

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sedat Akdeniz “Kullanılan bazı kozmetik ürünlerin içerdikleri çinko, bakır, resveratrol, kaolin, esansiyel ve bitkisel yağlar ovalama şeklinde kullanıldıklarında bazı kişilerde akneye neden olabilmektedir. Akne hijyen eksikliğinden kaynaklanmıyor. Hijyen nedenli olsa daha çok ayaklarımızı etkilerdi. Yüzün çok sık yıkanması aknenin şiddetlenmesine neden olabilir. Deri tipinize uygun ürünleri doktor önerisiyle kullanın” diyor.

Reklam
Reklam

PROBİYOTİKLERE SOFRANIZDA YER VERİN

Sindirim sistemimizde yaşayan bakteri, virüs ve mantarlardan oluşan mikroorganizma topluluğuna mikrobiyata adı veriliyor. Yapılan çalışmalar mikobiyatanın deri sağlığımız üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Bağırsak sağlığında önemli bir yeri olan probiyotik besinlere sofranızda yer verin.

ŞİDDETLİ AKNE PROSTAT KANSERİNE ZEMİN HAZIRLIYOR

Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sedat Akdeniz “Erişkin yaşta şiddetli akneli hastalarda prostat kanseri gelişim riski artıyor. Öyle ki bilimsel bir çalışmada; erişkin erkeklerde görülen şiddetli akne ile ileri yaşlarda prostat gelişim riskinin 6 kat arttığı ortaya koyuluyor. Akneye neden olan mikroorganizma, prostat dokusunda kronik inflamasyon oluşturarak ve/veya hormonal faktörlerin etkisi ile prostat kanseri gelişme riskini artırıyor” diyor.