Gebe kalmayı düşündüğünüz dönemden önceki birkaç ay vücut ağırlığınıza ve beslenmenize dikkat etmelisiniz. Gebelik planlanan dönemden 6 ay öncesinde ideal kilonuza ulaşmak gebe kalmanızı kolaylaştırır. Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi Klinik Direktörü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Seval Taşdemir, Mynet okurları için yazdı.
Çok Zayıfsanız;
Vücut ağırlığının normalden az olması infertiliteye neden olabilir. Vücuttaki yağ hücreleri birer minyatür hormon fabrikasıdır. Östrojenin (kadınlık hormonunun) 2/3'ü yağ hücrelerinde üretilir. Vücudunuzdaki yağ hücrelerinin sayısı ne kadar fazla ise o kadar fazla östrojen üretilir. Gebelik elde edebilmek için östrojen düzeyinin normal sınırlar içinde olması gerekir. Östrojen düzeyi azaldığında veya çok yükseldiğinde problemler ortaya çıkar.
Vücuttaki yağ miktarı %10-15 oranında azaldığında (normal değerin %10-15 altına indiğinde) hormonal denge bozulur ve infertilite ortaya çıkar.
Kilo kaybı ve zayıf olmak beyinden yumurtalıklara giden sinyallerin azalmasına neden olur. Bu durum da östrojen üretimi azalır, rahmin iç tabakası gelişmez ve döllenen yumurta rahme tutunamadığı için gebelik gerçekleşmez. Çok zayıf olan kadınlarda infertilite nedenlerinden biri de yumurtlamanın gerçekleşmemesidir.
Vücut ağırlığı normalden az olan kadınlara kilo almaları ve kısırlık tedavisine normal vücut ağırlığına eriştikten sonra başlamaları önerilir. Normal vücut ağırlığına erişen kadınların birçoğu hiçbir tedavi görmeden gebe kalabilir.
Şişmanlık ve Kısırlık;
Fazla sayıda yağ hücresi östrojen dengesini bozar. Östrojen düzeyinin çok yüksek olması da yumurtlamayı önleyerek kısırlığa neden olabilir. Şişmanlık insülin miktarının artmasına bu da yumurtalıklardan fazla miktarda erkeklik hormonlarının salınmasına neden olur. Bu durum yumurtlamayı engelleyen diğer bir faktördür.
Vücut ağırlığı normalden fazla olan kadınların kilo vermesi yumurtlama bozukluklarını düzeltir.
Erkeklerde vücut ağırlığı üreme sağlığını etkiler mi?
-Vücut ağırlığının normalden az olması ve kilo kaybı sperm fonksiyonlarının ve sayısının azalmasına yol açar.
-Vücut ağırlığının normalden fazla olması testisleri ve sperm üretimini olumsuz etkiler.
İdeal vücut ağırlığına ulaşmak;
-Sık sık kilo verip alan kadınlarda hormonal denge ve üreme sağlığı daha fazla etkilenir.
-Kilo vermeniz gerektiğinde sadece sıvı veya tek tip gıda içeren diyetleri uygulamaktan kaçınmalısınız.
-Diyet ürünler ve kilo vermenize yardımcı olan ilaçları kullanmaktan kaçınmalısınız.
-Günlük protein ihtiyacınızı karşılamaya özen göstermelisiniz.
Egzersiz ve üreme sağlığı
Düzenli ve hafif egzersiz kilonuzu korumanıza ve sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olurken ağır egzersizlerin yapılması üreme sağlığını olumsuz etkiler.
Maraton koşuları, çok fazla jogging yapılması, fazla aerobik yapmak adet sikluslarının düzenini bozar ve yumurtlamayı engelleyerek kısırlığa neden olabilir. Yürümek, yüzme, tenis, bisiklete binmek, dans etmek ve hafif aerobik en yararlı sporlardır.
Stres ve Üreme Sağlığı
Üreme hormonlarını salgılayan hipofiz bezi duygusal değişikliklere ve strese son derece duyarlıdır. Stres adet sikluslarının düzenini bozar. Kısa süren duygusal değişiklikler ve stres geçici problemlere neden olur. Daha uzun süreli stres üreme hormonlarının dengesini bozar , bu durum stresin artmasına neden olur ve bir kısır döngü oluşur.
Stres ve Kısırlık
Yapılan değişik çalışmalarda stresin gebe kalabilmeyi zorlaştırdığı gösterilmiştir. Kadınlarda depresyon ve anksiyete (kaygı) kalp hastalıkları, yeme bozukluklarına yol açmanın yanında üreme sağlığını da olumsuz etkiler. Stres destek gruplarına katılan kadınlarda gebelik oranlarının arttığı saptanmıştır.
Kısırlık tedavisi gören bazı çiftlerin psikolojik olarak etkilenerek strese girdikleri belirlenmiştir. Stres bu tedavilerin başarısını olumsuz etkiler. Bazı çiftler sıkıntı ve kabuslardan yakınır, bu çiftler genellikle kısırlık ve tedavisi hakkında konuşmaktan kaçar. Tedavi sırasında etkilenen çiftlerin doğumdan sonra bebeği benimsemesinde de problemler görülebilir. Durumunuzu ve tedavinizi konuşmak sizi rahatsız ediyorsa bu durumu hekiminizle paylaşın. Hekiminiz sizi rahatlatabilecek önerilerde bulunacaktır.
Yaşantınızda sizi strese sokan nedenlerin belirlenmesi stresten kurtulmak için atılacak ilk adımdır. Çalışma yaşamınız ile ilgili problemler, aile bireyleri ile olan problemler, yalnızlık, başarısız olma kaygısı, suçluluk duygusu, fazla rekabet ve cinsel hayatınızdaki problemler strese neden olur. Çoğu zaman kontrol edebileceğiniz ve çözüm bulabileceğiniz sıkıntılar birikerek sizi strese sokar. Kendinize biraz daha fazla zaman ayırmak, zevk aldığınız uğraşlara zaman ayırmak, ılık banyo ve masaj alınabilecek basit önlemlerdir.
Streste olduğunuzun fakında mısınız?
Günlük hayatın yoğunluğunda gergin ve yorgun hatta mutsuz olmak bir süre sonra yaşantınızın doğal bir parçası haline gelebilir. Birçok çift hekime başvurana dek ne kadar gergin ve stresli olduklarını fark etmezler.
Ne kadar streslisiniz?
- Kendinizi sürekli yorgun hissediyor musunuz?
- Uykuya dalmakta güçlük çekiyor musunuz?
- Sık sık başınız ağrıyor mu?
- Adetleriniz düzensiz mi?
- Sık sık vajinal enfeksiyon ve herpes (uçuk) enfeksiyonu geçiriyor musunuz?
- İş arkadaşlarınıza ve ailenize gösterdiğiniz tolerans azalıyor mu?
- Bu sorulardan bir veya birkaçına evet cevabını vermeniz streste olabileceğinizi gösterir.
Stresten kurtulabilirsiniz;
Düzenli beslenme, hafif egzersiz, yeteri kadar dinlenmek ve sizi rahatlatan zevk aldığınız uğraşlara vakit ayırmanız stresin fiziksel bulgularını ve üreme sağlığınıza olan olumsuz etkilerini ortadan kaldırabilir. Depresyon tanısı ile ilaç tedavisi gerektiğinde infertilite tedavisine ara verilmesi ve depresyon tedavisi bittikten sonra yeniden başlanması uygun olur.
yazı: seval.tasdemir@mynet.com