BEÜ, Filyos Projesi Için Teknik Araştırma Merkezi Kuracak

Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, yüz yılın projesi olarak belirtilen Filyos Vadi...

Bülent Ecevit Üniversitesi(BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, yüz yılın projesi olarak belirtilen Filyos Vadi Projesi için Çaycuma Kampüsü’nde teknik araştırma merkezi hazırlıklarına başladıklarını söyledi. Proje kapsamında endüstri ve sanayi bölgesinin hayata geçirilmesiyle şirketlerin ar-ge ve teknik alt yapı hazırlıkları için görev üstlenmeye hazır olduklarını vurgulayan Özer, "Üniversite olarak büyük bir projenin hayata girmesi sürecine hazırlıksız yakalanmamak için teknik araştırma merkezi kurma çalışmalarını başlattık. Bilim yuvası olan üniversitemizin bölgesine en anlamlı hizmetlerden biri de bu olacaktır." dedi. Cihan Haber Ajansı Muhabiri'ne konuşan BEÜ Rektörü Özer, üniversite hizmetlerini ve önümüzdeki günlerde faaliyete geçirecekleri projeler hakkında bilgi verdi. Rektör Özer, "Göreve gelirken bizim sloganımız birlikte başarıyoruz idi. Uluslar arası normlara sahip ve bölgesine hizmet eden bir üniversite hayaliyle yola çıktık. Yapmak istediğimiz çok şey var. Yaptığımız her şeyi unutuyoruz ve her geçen gün yeni hizmetleri üniversitemize, bölgemize kazandırmak için çaba sarf ediyoruz. Biz üniversitemize sanki Türkiye’de başka hiçbir üniversite yokmuş da Türkiye cumhuriyetinin tek üniversitesi Bülent Ecevit Üniversitesiymiş gibi güçlendirmeye çalışıyoruz." dedi."KATKI VEREN HAYIRSEVERLERİ ALKIŞLIYORUM" Üniversitenin kuruluşundan bu yana önemli katkılarda bulunan hayırsever iş adamlarına çok şey borçlu olduklarını hatırlattı. Özer, şunları söyledi: "Bölgesinin kalkınmasını samimi bir şekilde isteyen hayırseverlere üniversite senatomuzun oy birliğiyle hizmet ödülü takdim ettik. Üniversiteye katkı veren iş adamlarının ismi, hayırla yad edilecektir. Onların yapmış oldukları hizmetler, her türlü takdirin ötesindedir. Bu katkılarda öne çıkan iş adamları Mehmet ve Mithat Çanakçı, Zeki Yurtbay, Ali Osman Odabaş, Türkiye Diyanet Vakfı, Ümit ve Vahdet Velioğlu, Mevlüt Hamzaoğlu, Ahmet Erdoğan, Yusuf Günay, Zuhal Yılmaz ve Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası’nı anmak istiyorum. Daha isimsiz birçok kahraman var. Bu kahramanları kamuoyunun önünde yeniden alkışlıyorum." "TÜRKİYE’DE KAMUYA BAĞLI İLK OBEZİTE MERKEZİNİ AÇIYORUZ"Batı Karadeniz’in en önemli sağlık hizmet sunucusu olduklarını hatırlatan Prof. Dr. Özer, “Üniversitelerin bir sürü fonksiyonları var. Bunları eğitim öğretim, sağlık, bilim – araştırma ve topluma hizmet üretimi olarak sıralayabiliriz. Mesela iki alana dev yatırım yaptık. Birincisi kanser tanı merkezi, diğeri diyabet obezite merkezi. Avrupa’da yaşayan 500 binin üzerinde vatandaşımızın olduğunu düşünürsek bu hizmetin önemi daha da anlaşılacaktır. Türkiye’de kamuya bağlı ilk devlet obezite merkezi BEÜ’de açılmıştır. Şimdi Türkiye’nin ilk diyabet obezite merkezinin Zonguldak’ta olması demek; hizmetin burada olması, Türkiye’nin çok farklı bölgelerinden hizmet almak için buraya insanların gelmesi ve buradaki başarıların ulusal basında yer alması demektir. Bu hizmet aynı zamanda Zonguldak’ın marka olarak da değişik hizmetleri üreten bir şehir olarak ön plana çıkması anlamına geliyor.” şeklinde konuştu. "YABANCI ÖĞRENCİLER İÇİN TÜRKÇE ÖĞRETİM MERKEZİ"Yabancı öğrenci sayısını yükseltmeyi hedeflediklerini anlatan Özer, şunları söyledi: “İngilizce eğitimin yanında Türkçe Öğretim Merkezi açtık. 3 yıl önce 9 farklı ülkeden 43 öğrenci varken, şimdi 38 farklı ülkeden 236 yabancı uyruklu öğrencisi var. Bizim hedefimiz toplam öğrenci sayısının yüzde 5’idir. Ülkenin geleceği için de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü olmadığınız yerde var olmanız mümkün değildir. Eğer diğer ülkelerin eğitiminden, sağlığından yatırımlarına kadar her alanda var olabiliyorsanız orada sözünüz de geçer. Bu misyon çerçevesinde yabancı uyruklu öğrencilere kucak açıyoruz ve kendi dilimizi - kültürümüzü öğretiyoruz.” "NİCEL VE NİTELİK OLARAK 3’E KATLADIK"BEÜ Rektörü Özer, üniversitenin eğitim öğretim ve alt yapı hizmetlerindeki artışı nitelik olarak da sürdürme gayreti içinde olduklarını kaydetti. Eğitimdeki kapasite artışını hız kesmeden sürdüreceklerini ifade eden Özer, “2010 yılında 203 programda üniversitemiz eğitim öğretim verirken, bugün 299 bölümde ve programda eğitim öğretim veriyor. Yüzde 50 program sayısı bölüm sayısı artmış. Öğrenci sayısında 16 binlerden 25 binlere gelinmiş. Bu artış yine devam edecek; ama eğitimin kalitesinden asla ödün vermeyeceğiz. Buna en son örnek üniversitemizin Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda gösterdiği başarıdır. Birçok köklü üniversiteyi geride bırakarak bir başarı hikâyesi ortaya koyduk. Bu bizim için bir hedeftir” diye konuştu. "FİLYOS PROJESİ İÇİN YATIRIM"Çaycuma ve Filyos bölgesine kurulması düşünülen dev projeye hazırlıksız yakalanmamak için kolları sıvadıklarını anımsatan Özer, bu alandaki çalışmalarını şu sözlerle anlattı: "Çaycuma’da teknoloji araştırma merkezimizi kurmak için başvurumuzu yaptık. Çünkü Filyos Projesi yürürlüğe girdiği zaman hazırlıksız yakalanmak istemiyoruz. Onunla ilgili de artık alt yapımızı yapmak istiyoruz. İnşallah başvuru kabul edildiği zaman Çaycuma kampusünde teknik araştırma merkezimiz kurulmuş olacak. Teknoloji araştırma merkezi yani ayrı bir bina tahsis ettik. Çaycuma kampusünün içerisinde olacak. Çünkü filyos vadisi projesi ile uyumlu olması gerekiyor. Ofisi olacak, iş adamları ofisini açabilecek, üniversitedeki hocalarımız ofisini açabilecek. AR-GE çalışması yaparak katkı verecekler.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: