Beü’de Kutlu Doğum Programı

Bülent Ecevit Üniversitesi'nin (BEÜ) Kampüste Bahar'14 etkinlikleri kapsamında İlahiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından kutlu doğum programı düzenlendi.Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Rektör Yardımcısı Orhan Uzun, İl Müftüsü Nuh Korkmaz, BEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Ali Çetinkaya, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Hasan Eryiğit, Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ramazan Altındaş, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Açılış konuşması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Ahzab Suresi 40-48 ayet mealleri okundu. Daha sonra konuşma yapan BEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Ali Çetinkaya, Hz Peygamber ve İslam dinin evrensel olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Hz. Peygamber alemlere rahmet adına gönderilmiş bir peygamberdir. Hz. Peygamber zaman bakımından evrensel. Bu kavramda belirli tarihlere belirli yüzyıllara gönderilmemiş bir peygamberdir. Mekan bakımından da evrenseldir. Hz. Peygamber sadece Arap yarımadasına veya Ortadoğu’ya gönderilmiş bir peygamber de değildir. Yani belirli bölgelere gelen bir peygamber değildir. Evrenseldir. Hz. Peygamber’i de önemli kılan özel kılan da zaten burada yatmaktadır. İslam’ın da evrensel bir din olması, kendinden önceki dinlerden farklı olması altında yatan en belirgin vasıfta bu noktada düğümleniyor. Hz. Peygamber kendisine Medine şehrinde gelen vahi ve bu vahi sonrasında gelişim sürecinde kendi şehri Medine’yi inşa ettikten sonra insanlığa İslam Medeniyetini hediye eder. Evrensel bir Peygamber ve ümmetinin lideridir.”Daha sonra konuşma yapan Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Ramazan Altındaş, evrensel değerlere dikkat çekerek, “Kur'an-ı Kerim’de birçok ayette Peygamberimiz Hz. Muhammet çağrısının belli bir zamana, belli bir mekana has olmadığını ve bütün insanlığı, insan olan bütün varlığı kuşattığını söylediler. Kur'an-ı Kerim’de bir çok ayette de Rabb'imiz öyle tanıttı bizlere. 'Deki ey insanlar ben hepinize gönderilmiş bir Allah elçisiyim.' Yine başka bir ayette 'Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik' diye ifade edildi. Ve O, 'Ben sizin bütün renklerinize, bütün tonlarınıza, insan olan herkese gönderilmiş bir Peygamberim' diye kendisini tanıttı. O halde İslam’ın Peygamberi Hz. Muhammed evrensel olduğu gibi, ona inen Kur'an-ı Kerim de evrenseldir. Bizlerde öyleyiz. Rabbimiz bir ayette 'Sizi mutedil bir ümmet olarak yarattık' diyor. Ne bu mutedil ümmet; ölçülü dengeli, her türlü aşırılıklardan uzak ahlaki davranışlara sosyal yaşantılara kadar hayatın her alanında dengeyi önceleyen bir din. İşte denge ümmeti dediği Kur'an-ın bu topluma yüklenen görevi de söyler. Eğer sizin bir evrensellik iddianız varsa dünyada olup bitenlerden bana ne sözünü söyleyemezsiniz. Böylesine bir mazerete sığınmak doğru değildir. Bugün yaşadığımız küresel ölçekte bir sürü sorunlar yaşanıyor. Açlık, yoksulluk, kuraklık sorunları gibi. Eğer bir evrensel bir Peygamber’in ümmeti evrensel bir dinin mensubuysak, evrensel bir kitaba inanıyorsak o halde konumumuz ne olursa olsun herkes kendi konumuna göre dünya da olup bitenlerin arka planını iyi okumalı, iyi analiz etmeli ve ona bu sorunların önerileri hakkında çözüm bulmalıdır." diye konuştu. Konuşmaların ardından ilahi korosu ve naat dinletisi ve 50 hadis ve 50 ayet yarışmalarının ödül töreniyle birlikte program sona erdi.