Beyaz Önlüklü Dershane Öğretmenleri, Dayatmaların Sebebini Sordu

Antalya'nın Alanya ilçesinde bulunan dersaneler de çalışan öğretmenler beyaz önlük giyerek hükümetin dersaneleri kapatmayla ilgili yasa tasarısını protesto etti. Bazı öğretmenler, Atatürk Anıtı önündeki çiçeklerin arasına tebeşşir bıraktı. Atatürk Anıtı önünde toplanan öğretmenler saygı duruşunda bulundu ve İstiklal Marşı okudu. 11 dershane şubesinde çalışan öğretmenler Atatürk Anıtı önünde toplanarak basın açıklamasını destekledi. Beyaz önlük giyerek hükümetin dershanelerin kapatılmasıyla ilgili çalışmalarını protesto etti. TÖDER, ÖZ-DE-BİR, GÜVEN-DER, ve ÖZDER Alanya üyesi dershaneler birliği adına konuşma yapan Alanya Final Dershaneleri Kurucu Müdürü Nejat Küçük, herşeye rağmen dershanelerin kapatılmasındaki ısrarın nedenini sordu. Sokaktaki sade vatandaştan akademik çevrelere; muhalefet partilerinin milletvekili, sözcü ve liderlerinden iktidar partisinin milletvekillerine, önceki milli eğitim bakanlarına, bazı bakanlara; iş çevrelerinden, pek çok sivil toplum örgütüne ve cumhurbaşkanına kadar toplumun her kesiminden yüzde 70’lerle ifade edilen karşı çıkışlara rağmen “Dershaneleri kapatacağım” denilmesinin nedenini ve ısrarını soran Küçük, yeni demokratikleşme paketlerinin açıldığı, toplumun demokrasi beklentilerinin çok yüksek olduğu ortamda dershaneleri ortadan kaldırmayı amaçlayan hür teşebbüse aykırı yasa tasarıları hazırlanır mıydı? diye konuştu. Toplumsal sorunların çözümünde konunun muhataplarıyla görüşmek, tartışmak, uzlaşmak gibi yollar bir araç olarak kullanılırken bu konuda sektör temsilcilerinin tüm çabalarına karşın kendileriyle hiçbir görüşme yapılmamasını, son gün farklı saatlerde üstelik hazırlanan yasa taslağını hiç paylaşmadan davet edilmelerinin demokratik usullere uymadığını düşündüklerini dile getiren Küçük, görüşmeye davet edilen sektör temsilcilerine sadece metin okunarak bir dayatmaya gidilmeyeceğini umduklarını dile getirdi. Toplumun önemli bir kesimini ilgilendiren, ulusal ve evrensel hukuk ilkelerine aykırı bulunan, girişim özgürlüğünü, öğrenme ve öğretme hakkını anayasal bir dizi haklarını yok sayan; dershaneleri sistem dışına çıkarma ve ortadan kaldırma çabalarına karşı çıkmak en temel hakları olduğunu dile getiren Küçük, "Keşke Dershaneler bu kadar gerekli olmasa!.. Okullarımız herkese eşit ve kaliteli eğitim sunabilse, Çanakkale’deki ve Çankaya’daki, Çankırı ve Çemişgezek’teki ana baba, çocuğuna iyi bir gelecek sağlayabilecek eğitim olanaklarına sahip olsa. Her çocuk, bir başka çocuğu geçmek zorunda kalmadan kendi ilgi ve yetenekleriyle kendine uygun okullarda okuyabilse, kendine iş-meslek olanaklarına, kavuşabilse. Keşke çocuklarımız sadece yavaş öğrendikleri için ya da daha fazla öğrenme arzusuyla özel derse ihtiyaç duymuş olsa.Böylesine 'Dershane Tartışması' yaşanır mıydı?" dedi.Atama bekleyen 150-200 bin öğretmeni atayamazken dershane sektörünün, istihdam ettiği 100 bin çalışan için hangi istihdam olanağının nasıl verileceğini belirten Küçük, mevcut özel okullarının yüzde 60 kapasiteyle çalıştığı ortadayken dershanelerin okula dönüşümünü tek alternatif olarak sunmak ve kapanmalarına yol açmakla ne elde edileceğini kaydetti. Küçük, "Şimdi soruyoruz! Neden MEB, eğitim sistemini iyileştirmek yerine kendi kurumları özel dershaneleri dışlamak istemektedir? Devlet, iyileştiremediği sistemi içinde özel ders alma gücü olana ayrıcalık tanımış, orta halli ve yoksul halk çocuklarının elinden dershane fırsatını almış olmayacak mıdır? Bu hukuksuzluğu kamuoyuyla paylaşıyor, Milli Eğitim Bakanımızı bir kere daha özel dershane sektör temsilcileriyle soruna ortak çözüm bulmaya davet ediyoruz. Toplumsal uzlaşma olmadan yapılacak oldubitti düzenlemeler beraberinde ulusal ve evrensel bir dizi hukuksal uyuşmazlıklar getirecektir. Bu olası hukuksuzluğa karşı haklarımızı korumak zorunda kalamadan başta Sayın Başbakanımızın gerekeni yapacağına olan inancımızı korumak istiyoruz." diye konuştu.