Psaki, Beyaz Saray'da düzenlediği günlük basın toplantısında gündemi değerlendirdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İran'daki yönetim değişikliğinin ardından bu ülke ile nükleer görüşmelerin nasıl devam edeceğinin sorulması üzerine, "Başkan Joe Biden, bu görüşmelerde karar verici kişi olarak İran Lideri Ali Hamaney'i görüyor. Bu durum seçimlerden önce de öyleydi, bugün de öyle, muhtemelen ilerde de öyle olacak." dedi.
Psaki, İran'da yeni seçilen Cumhurbaşkanı Reisi'nin geçmişteki insan hakları ihlalleriyle ABD'nin yaptırım listesinde olduğunun anımsatılması üzerine, "Yeni Cumhurbaşkanı, işlediği insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulacak. İran yönetimine siyasi tutukluların serbest bırakılması, insan hakları ve temel özgürlüklere saygı duyulması için güçlü bir çağrıda bulunuyoruz." diye konuştu.
İran ile nükleer görüşmelerin sürdüğünün ancak henüz herhangi bir anlaşmaya varılmadığının altını çizen Psaki, "İran dünya sahasında, insan hakları ya da bölgedeki ilişkileri gibi konularda dünyada iyi bir aktör değil. Biz ulusal çıkarlarımız için bir nükleer anlaşma peşindeyiz ancak bu noktayı atlamayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Psaki, Biden'ın 25 Haziran Cuma günü Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile yapacağı görüşmeye de "çok değer verdiğini" belirtti.
Sözcü Psaki, Biden ve Gani'nin söz konusu görüşmede ortak çalışma alanlarını ve insan hakları yardımları mevzusunu görüşeceklerini kaydetti.
Reisi, 14 Aralık 1960'ta Meşhed'de doğdu. Hukukçu olan Reisi, 1979'daki devrimin ardından kariyerine 1981'de Kereç savcısı olarak başladı. Görevinde hızla yükselen Reisi, kısa sürede Tahran Başsavcı Vekilliği makamına oturdu. İbrahim Reisi, İran devrim lideri Humeyni'nin talimatıyla 1988 yılında hapisteki rejim muhaliflerinin idam kararını veren komitede yer aldı.
Rejim muhalifleri tarafından "ölüm komitesi" olarak adlandırılan 4 kişilik heyette yer alan Reisi, muhaliflerce "katliam ayetullahı" olarak adlandırılıyor. O dönem yaklaşık 3 bin kişinin idam edildiği öne sürülüyor. Humeyni'nin ölümü sonrası Hamaney döneminde devlet makamlarında hızla yükseldiği gözlenen Reisi, 1989-1994 yıllarında Tahran Başsavcılığı görevinde bulundu. 1994 yılında Devlet Denetleme Kurumu Başkanlığına atanan Reisi, 10 yıl boyunca bu görevde kaldı.
Reisi, daha sonra 2004'te Yargı Erki Başkanı Birinci Yardımcılığı görevine atandı. 2014 yılında İran Genel Başsavcılığı görevine atanan Reisi, 2016 yılında yine Hamaney tarafından Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanlığına getirildi. Ülkede 19 Mayıs 2017'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Reisi, mevcut Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye karşı seçimleri kaybetti.
Reisi, kendisinden önceki Yargı Erki Başkanı Ayetullah Amuli Sadık Laricani'nin, Hamaney tarafından görevden alınarak Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi başkanlığına atanmasının ardından Mart 2019'da boşalan Yargı Erki Başkanlığı'na getirildi. Laricani'nin görev yaptığı dönemle ilgili üst düzey yargı yetkililerine yönelik "yargıda yolsuzluk" soruşturmalarını başlatan Reisi, görev yaptığı süre boyunca sık sık ülkenin en büyük sorunlarından sayılan yolsuzlukların üzerine gitme vurgusu yaptı.
Siyasi tutukluların idam edilmesinde ve 2009'daki sosyal çalkantıların bastırılmasında oynadığı rol nedeniyle Kasım 2019'da ABD tarafından yaptırım listesine alınan Reisi, idamlarda oynadığı rol hakkında kamuoyunun önünde hiçbir açıklama yapmadı. (AA)