Beslenme ile beyin gelişiminin doğru orantılı olduğunu söyleyen uzmanlara göre, beyin sağlığının kare ası; kızılcık, yaban mersini, yeşillik ve balık.
Çocukta beyin gelişimi genetik yapı, çocuğun aldığı uyarılar ve yaşadığı deneyimlerin ortak etkisi ile oluşur. Beyin yeni doğanda erişkin beyninin yüzde 25’i, 3 yaşında yüzde 80’i, 5 yaşında ise yüzde 90’ı büyüklüğündedir.
Beynin gelişiminin büyük bölümü 5 yaşına gelmeden önce tamamlanır. Beyin, sinir hücreleri ve bunlar arasında bağlantılardan oluşur. Beyinde doğuşta 100 milyar sinir hücresi vardır ve bunların arasındaki bağlantılar zamanla gelişir.
Beyin sağlığını korumak için sağlıklı beslenmeye büyük önem verilmesi gerektiğini belirten Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Abdullah Özkardeş, beslenme yetersizliğinin çocuğun gelişme sürecini etkileyen önemli bir başlık olduğunu vurguladı.
“Hayatın ilk yıllarında görülen beslenme yetersizliği, fiziksel ve ruhsal gelişimi etkiler. Beslenme yetersizliği, çocuğun beyin gelişimini etkilemekte ve beyin hacim olarak küçülmektedir. Beslenme zamanında düzeltilmez ise kalıcı beyin etkilenmeleri ortaya çıkabilir” diyen Özkardeş, sağlıklı bir beyin için uyulması gereken beslenme kuralları hakkında şunları söyledi:
“Çocuğun gelişiminin yanı sıra yaşlanma ve yaşlılığın beraberinde getirdiği hastalıklar da önemli bir sorundur. Beslenme burada da önem kazanmaktadır.
Kalp için sağlıklı olanın, beyin içinde iyi olması genellikle kabul gören bir yargıdır. Beslenme ve nöroloji uzmanları, sağlıklı gıdalar hakkında değerlendirmeler yapmaktadırlar. Beyin üzerine en faydalı gıdalar belirlenmiş ve şu şekilde sıralanmıştır:
• Beyin için en sağlıklı gıda kızılcıktır. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, sinir koruyucu etkisini göstermiştir ve yaşla birlikte artan koordinasyon ve hafıza kayıplarına karşı da etkili bulunmuştur. Beyin hücrelerini, normal olarak zamanla ortaya çıkan serbest radikallerin hasarından korurlar. Bu nedenle zihinsel ve motor fonksiyonları korurlar.
• Daha sonra yaban mersini gelir. Yabani yaban mersini antioksidanlarla doludur. Bunlar da serbest radikallere karşı savaşırlar. Yapılan çalışmalar, yaban mersininden zengin diyetin, hafıza ve motor becerileri düzelttiğini ve yaşlanmayla ilgili olan denge ve koordinasyondaki kötüleşmeyi durduğunu göstermiştir.
• Yapraklı yeşillikler daha sonra gelir. Kıvırcık, lahana ve pazı gibi sebzeler homosisteini parçalar. Bunların yüksek seviyede olması, Alzheimer hastalığındaki zihinsel yavaşlama ile ilgilidir.
• Yağ asitli balıklar ise dördüncüdür. Alabalık, sardunya ve ringa gibi balıklar, omega-3 yağ asitlerinden zengindir. Araştırmalar, bu balıkları haftada en az bir kez yiyen insanlarda Alzheimer hastalığının daha az görüldüğünü göstermiştir.
• Ispanak sıralamada beşinci sıradadır. Ispanak merkezi sinir sistemindeki yaşla ilgili problemleri azaltmaktadır.
Beslenme yetersizliği, yani bazı besinlerden mahrum kalma, sinir sisteminde bazı hastalıklara neden olur. Alkolik kişiler, açlık-kıtlık gibi durumlar, aşırı güç harcanan aktiviteler, esir kampları, bağırsaklardan gıda emilimini azaltan tıbbi veya cerrahi hastalıklar beslenme yetersizliğine neden olur. Anoreksia nevroza gibi psikiyatrik hastalıklar da ortaya çıkabilir.
Genel kural olarak beslenme yetersizlikleri, sinir sistemini simetrik bir dağılım ile şöyle etkiler:
Görme ile ilgili problemler olur. Gece körlüğü, A vitamini yetmezliğinin erken bulgusudur.
Daha çok alkoliklerde ortaya çıkar. Kol ve bacaklarda güç kaybı ve hissizlik ile beliren polinöropati tablosu (kol ve bacak sinirlerinin hastalığı) oluşabilir. Mental değişiklikler, göz sinirlerinin felci, dengesizlik ile seyreden Wernicke ensefalopatisi (beynin vitamin yoksunluğu nedeni ile oluşan bir rahatsızlığı) gelişebilir. Ayrıca bu vitamin yetersizliğinde beyincik hasarlarına da rastlanabilir.
Burada da yine kol ve bacaklarda güç kaybı ve hissizlik ile seyreden polinöropatiler görülebilir. Ayrıca tüberküloz tedavisinde kullanılan INH adlı ilacın yaptığı polinöropati, B6 vitamini verilerek engellenebilir.
Omurilikte hasarlara neden olur. Ayrıca polinöropati tablosu da gelişebilir.
Kaslarda yorgunluk, güçsüzlük ve erimeler yapabilir.
Omurilik ve beyincikte hasar ve polinöropati yapabilir.
Bu örnekleri artırmak mümkündür. Sağlıklı olmanın önemli öğelerinden biri de sağlıklı beslenmedir. Konuya bu açıdan bakılmalı ve gereken önem verilmelidir."