Aşırı sıcaklar, birçok sağlık riskini de beraber getiriyor, bunlardan biri de beyin kanamaları. Ancak beyin kanaması ile sıcak çarpması birbirine karıştırıldığı için zamanında uzmana başvurmakta geç kalınabiliyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Peker, bu iki hastalık arasındaki 3 temel farkı anlattı.
Meteoroloji hava sıcaklığının artacağı ve yüksek nemin önümüzdeki günlerde de devam edeceği uyarısında bulunurken, özellikle bugünlerde bol su içmek her zamankinden çok daha fazla önem taşıyor. Hele de beyin sağlığı açısından. Zira yüzde 80'i sudan oluşan beynimizin en büyük zaaflarından biri, sıcak hava. Aşırı sıcak ve su kaybına bağlı olarak yaz aylarında baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, uykulu durum ve konsantrasyon bozukluğunda artış gözlenirken, üstüne üstlük beyin kanaması çoğu zaman sıcak çarpması ile karıştırılabildiğinden ölüme bile götürebiliyor! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Peker, aşırı sıcakların beyinde birçok hastalığa yol açabildiğini bunların başında da sıcak çarpması, beyin damar tıkanıklığı ve beyin kanamasının geldiğini belirtiyor. Sıcak havalarda gerekli tedbirlerin mutlaka alınması özellikle de vücudun su dengesinin korunmasının hayati önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Peker, “Beynimizin yüzde 80'i sudan oluşur. Su kaybı doğrudan beyindeki iç dengeyi etkiler. Beynin normal fonksiyonlarında aksamaya yol açar ve beyin sağlığını ciddi şekilde bozabilir” diyor.
Aşırı sıcak, buna bağlı terleme, su kaybı ve yeterli sıvının alınmaması kanın akışkanlığını artırırken bu da damarlarda pıhtı gelişimine neden olabiliyor. Bu nedenle yeterli sıvı almak son derece önemli. Prof. Dr. Peker “Bir benzetme yapacak olursak ince bir tüpten balın akışı mı kolaydır yoksa suyun akışı mı?” diyor. Vücut ısısının 40 derecenin üzerine çıkmasının ise “sıcak çarpması” olarak tanımlanabileceğini belirten Prof. Dr. Peker “Bu gibi durumda hasta hızlıca hastaneye alınmalı, sıvı desteği verilmeli ve vücut ısısı düşürülmeye çalışılmalıdır. Uzun süre bu durumda kalan birisi beyin dışında ayrıca pek çok organın etkilenmesi ile ölüme kadar gidebilecek sorunlarla karşılaşabilir” diyerek uyarıyor. Ve beyin kanaması! Aşırı sıcaklar eskiden var olan sistemik problemlerde artışa yol açarak beyin kanamasına neden olabiliyor. O nedenle özellikle de diyabet, yüksek tansiyon, böbrek hastalığı gibi bilinen kronik hastalığı olanların özellikle çok sıcak ortamlardan kesinlikle kaçınması gerekiyor.
Peki beyin kanamasını sıcak çarpmasından nasıl ayırt edebiliriz? Prof. Dr. Peker beyin kanaması ile sıcak çarpmasının üç temel farkını şöyle açıklıyor:
“Beyin kanamasında kafa içi basıncı artar ve öncelikle şu 3 belirti görülür: Ani ve şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma. Oysa sıcak çarpmasında bu belirtiler yerine yavaş yavaş gelişen halsizlik, yorgunluk ve konsantrasyon bozukluğu görülür.”
Şiddetli baş ağrısı ve buna eşlik eden bulantı, kusma, konuşma bozukluğu, denge kaybı, vücudun yarısında uyuşma ve kuvvetsizlik, kısa süreli de olsa bilinç kaybı ve bayılma gibi durumlarda mutlaka zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekiyor. Beyni besleyen damarlarda tıkanma olmasının ise bu damarın beslediği beyin bölgesini tahrip edebileceğini belirten Prof. Dr. Peker, “Damar tıkanıklığının nedeni yüksek tansiyon, diyabet, arterioskleroz gibi durumlarda damar duvarının bozulması olabilir. Bazen ise vücudun başka bir yerindeki damar içi bozukluk pıhtı atarak beyin damarını tıkayabilir. Her iki halde de beyin kanamasına benzer bulgular ortaya çıkar. Kanama ile tıkanma arasındaki ayırıcı tanı için acilen tomografi çekilir” diyor.
Prof. Dr. Selçuk Peker aşırı sıcakların bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar için çok kısa bir süre içinde bile ciddi risk oluşturabildiğini belirterek, alınması gereken tedbirleri şöyle sıralıyor: “Aşırı sıcak saatlerde güneş altında kalmamak, bol sıvı tüketmek ancak sıvının kahve ya da hazır meyve suları değil su ve ayran olarak tüketilmesi, vücuda bol gelen pamuklu giysiler giymek, şapka takmak, kullanılan ilaçlar varsa aksatmamak, ağır egzersiz yapmamak, ağır yemekler yememek.”