Toplumda yaygın olarak görülen beyin tümöründe başarı için tam donanımlı bir merkez, ekip yaklaşımı ve multidisipliner tedavi anlayışı çok önemlidir” diyor. Beyinde üç çeşit hastalık grubu olduğunu söyleyen Prof. Dr. İlhan Elmacı; “Bunlar acil, ötelenemeyen ve ötelenebilen hastalıklardır. Beyin tümörleri acil ya da ötelenemeyen grup içerisinde yer alır. Dolayısıyla pandemi döneminde gerekli koruyucu önlemler alınarak hastalarımızı ötelemeden tedavi etmemiz gerekmektedir” diye konuşuyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Elmacı 8 Haziran Dünya Beyin Tümörü Farkındalık Günü kapsamında beyin tümörünün öne çıkan, ilk sinyallerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Herhangi bir mide bağırsak rahatsızlığı olmadığı halde bulantı yakınmasının bir kaç gün devam etmesi ve giderek buna eşlik eden kusma beyin ile ilgili bir sorun olma ihtimalini akla getirmelidir. Özelikle bu şekilde tekrarlayan kusma atakları nörolojik muayeneyi gerektirir.
Kişinin ara ara olup geçen, devamlılık göstermeyen baş ağrıları genellikle beyin ile ilgili değildir. Beyin tümörü varlığında baş ağrısı sabah kalkınca hissedilir. Kişi baş ağrısı ile uyanır ve bu ağrı giderek gün içerisinde azalabilir. Baş ağrısı azar azar şiddetini artırır. Kişiyi daha fazla rahatsız eder. Başının önünde, arkasında olabilir ya da bir yerden bir yere yayılabilir. Burada beyin tümörü varlığında baş ağrısının sebebi; kişi uyurken oksijen gereksinimi azalır, buna bağlı olarak solunumun derinlik ve sayısı düşer. Ayrıca kişinin yatar pozisyonda olması mevcut beyin tümörünün çevresindeki yoğunluğu-ödemi artırır. Sonuçta kişi uyandığı ve oturduğunda kafa içi basıncı artmış olduğundan baş ağrısı ile uyanma söz konusu olur. Bu durumun varlığı nörolojik muayeneyi gerektirir.
Tümörün konuşma merkezleri ile olan ilişkisi dolayısıyla kişide konuşma bozukluğu meydana gelebilir. Kelimeleri seçmede, dillendirmede ve peş peşe kelimeleri ifade etmede zorluk olabilir ya da söylenenleri anlama bakımından zorlanabilir. Bu durumlar olup geçebilir. Bir kere dahi olması -düzelmiş olsa bile- nörolojik muayeneyi gerektirir.
Vücudun bir tarafında kol ve bacak beraber ya da ayrı ayrı olarak uyuşma veya güç kaybı önemli bir bulgudur. Geçici ya da devamlılık gösteriyor olmasının önemi yoktur. Bu durum sadece parmaklarında dahi olabilir. Önemli bir bulgudur. Nörolojik muayene gerektirir.
Tümör görme sinirleri ya da görmenin beyin içindeki yolu üzerinde, merkezinde bası meydana getirdiğinde farklı şekilde görme bozukluğu olur. Bunlar tek gözde ya da her iki gözde meydana gelir. Görmenin giderek azalması kaybolmaya yüz tutması, kişinin baktığında dış yan tarafları göremiyor olması ya da geçici olup düzelen tekrarlayıcı görme kayıpları önemlidir. Özellikle göz hekimi muayenesi ve sonrasında nörolojik muayene gerektirir.
Beyin tümörü belirtilerinden biri de hormonal bozukluklar ve buna bağlı klinik semptomlardır. Örneğin; erken ergenlik, el ve ayaklarda normal dışı büyüme, adet düzensizlikleri, vücutta aşırı derece de kıllanma, troit hormonal bozuklukları, ciltte kontrol edilemeyen kızarıklıklar, döküntüler, kilo alma eğilimi ve vücudun yağ dokusunda kontrolsüz artışlar önemlidir.
Prof. Dr. İlhan Elmacı “Beyin tümörü oluşumu bakımından aile öyküsü, beyaz ırk, erkek cinsiyet, radyasyona maruz kalma, toksik kimyasal maddeler ile temas halinde olma bilinir risk faktörleridir. Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen kolaylaştırıcı faktörler olan yüksek tansiyon, yüksek şeker ve sigara kullanımı risk faktörleridir. Üstünde durulması gereken bir diğer husus raf ömrü uzun ve hızlı pişirilme teknikleri ile hazırlanan ve yoğun donmuş yağ içeriği olan besinlerin tüketilmesidir. Günlük hayatımız içerisinde farkında olarak ya da olmayarak giderek daha fazla maruz kaldığımız elektromanyetik alanın varlığı da önemli bir risk faktörü olmaya aday gözükmektedir. Mobil telefonları kullanırken maruz kaldığımız elektro manyetik alanın hayvan deneylerinde kan - beyin bariyerini tahrip ettiği gösterilmiştir. Beyinin en önemli koruyucu tabakalarından biri olan bu bariyerin tahribatının uzun vadede ne tür hastalıklara sebep olacağı şüphelidir. Bu bakımdan cep telefonlarının kullanımının özellikle çocuk yaş grubunda kontrol altında tutulması gelecek on yıllarda beyin tümörü gelişme ihtimalini önlemek için önemlidir” diyor.