Beyşehir Doğal Gaz Fırsatını Kaçırdı

Beyşehir Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği Başkanı Sami Tan, Beyşehir’in milli park ve 1....

Beyşehir Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği Başkanı Sami Tan, Beyşehir’in milli park ve 1. derece doğal SİT alanı kapsamında koruma altında olması nedeniyle, nüfusu 10 binin üzerinde olan ilçelerde BOTAŞ’ın elektrik abonelerinin en az yüzde 60’ının talebi olması şartına bağlı bulunmaksızın doğal gazın gelmesi gerektiğini söyledi.Tan, yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu kararıyla bir süre önce Türkiye’de nüfusu 10 binin üzerindeki ilçelere doğal gaz gelmesi için fırsat sunulduğunu belirterek, “10 bin nüfusun üzerindeki ilçelerde elektrik abonelerinin yüzde 60’ının müracaat etmesi, talepte bulunması halinde BOTAŞ’ın bu yerlere doğal gaz iletim hattını kuracağı açıklandı. Bunun üzerine ilçemize doğal gazın gelmesi konusunda adeta seferberlik ilan ettik ve STK’ların önderliğinde, siyasi irade ve belediyemizin de desteğiyle bir kampanya başlattık. Ancak, 29 Ekim’de sona eren kampanyaya vatandaşlarımızın talebi yeterli olmadı. Yetkililerden aldığımız bilgiye göre, doğal gaz talebi için Beyşehir’den ilgili banka şubesi hesabına ön abonelik bedelini yatıran kişi sayısı 500’e yaklaşmış. Bu rakam, ilçemizdeki abone sayısının yüzde 5’ine bile tekabül etmiyor. Maalesef, kampanyaya beklediğimiz ilgiyi bulamadık. Doğal gaz umudumuz belki başka bir bahara kaldı. Türkiye’de bu uygulamadan nüfusu 10 bini geçen yeterli talebin toplandığı 8 ilçenin yararlanabileceğini öğrendik” dedi.Beyşehirliler’in doğal gaz kampanyasına ilgi göstermemesine rağmen, doğal gazın ilçeye gelmesi konusundaki ümitlerini hiç yitirmediklerini, yine bu konuda ümitsiz olmayacaklarını dile getiren Tan, bu konuda mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceklerini söyledi. Bakanlar Kurulu kararıyla nüfusu 10 binin üzerindeki ilçelerin yeterli talebi bulması halinde doğal gaz iletim hattının bu yerleşimlere getirilmesi uygulamasını olumlu bulduklarını ancak Beyşehir’in durumunun Türkiye’deki birçok ilçe ve bölgeden farklı olduğunu, çok ayrı bir özellik arz ettiğini vurgulayan Tan, “Beyşehir, bir kere milli park ve 1. derece doğal SİT alanı kapsamında. Yani çevre ve doğanın koruma altında bulundurulduğu, çok özel ve nadide bir yer. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü burada, yeşili, ormanı, doğal güzellikleri var. Turizm için de ayrı bir değer. Böyle bir değere sahip yerin diğer ilçelerden biz ayrı kategoride tutulmasını istiyoruz. Devletin kendisiyle çelişmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Eğer, madem devlet burayı milli park, 1. derece doğal SİT alanı diye korumaya alıyorsa, doğal gazın olmadığı bir yerde çevre kirliliğinin önüne nasıl geçilecek? Doğal gaz en büyük çevre ve doğa dostu olan bir yakıt. Kış ayları geldiğinde Beyşehir ve çevresi adeta zehir soluyor. İnsanlar evlerinin pencerelerini açamıyor, sokağa çıkamıyor. Astım, bronşit hastaları sürekli olarak derneğimize başvurarak doğal gazın gelmesi konusunda bizlere talepte bulunuyorlar. Bu konuda daha çok mücadele etmemiz gerektiğini, bu ihtiyacın ilgililere daha iyi anlatılması gerektiğini söylüyorlar. Biz herhalde, bu konuyu ilgililerimize, yetkililerimize iyi anlatamadık, diye düşünüyorum. Ama anlatmak için de dilimiz döndüğünce bu meseleyi gündemden düşürmeye niyetimiz yok. Beyşehir Gölü eğer milli parksa, doğal gazın bölgemize gelmesi elzemdir. Doğal gaz boru hattına ilçemiz sadece 15 kilometre mesafededir. Bu da çok önemli bir avantajdır” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: