ABD Başkanı Joe Biden, 11 Eylül saldırılarının 20'nci yıl dönümü olan 11 Eylül 2021 tarihine kadar Afganistan'daki Amerikan askeri birliklerinin tamamen geri çekileceğini duyurdu.
Çekilmenin ardından da Afganistan'ı desteklemeyi sürdüreceklerini ancak bunun askeri güçle olmayacağını söyleyen Biden, "ABD'nin en uzun savaşını bitirmenin vakti geldi" dedi.
Biden, çekilme sürecinin 1 Mayıs'ta başlayacağını belirtti.
NATO ise internet sitesinde yaptığı yazılı açıklamada, "Afganistan'a birlikte gittik, beraber çıkma konusunda birlik içindeyiz" ifadelerini kullandı.
NATO, bu geri çekilme sırasında müttefik birliklerine yönelik olası bir Taliban saldırısına güçlü bir yanıt verileceğini vurguladı.
Biden açıklamasında, "Geri çekilmemiz için ideal koşulları yaratma umuduyla, Afganistan'daki askeri varlığımızı genişletme veya süresini uzatmak döngüsüne devam edemeyiz" dedi.
Afganistan hükümetini desteklemeye devam edeceklerini söyleyen Biden, "Afganistan'a askeri olarak müdahil olmasak da diplomatik ve insani çabalarımız devam edecek" diye konuştu.
Biden konuşmasında 11 Eylül saldırılarından etkilenenlere ve hayatını kaybedenlere de saygılarını sundu.
Ülkesinin bu saldırılar sebebiyle Afganistan'a gittiğini dile getiren Biden, "Bu, 2021'de orada kalmamız gerektiğini açıklayamaz" dedi.
Siber saldırı tehdidine ve Çin ile artan gerilime gönderme yapan Biden önlerindeki zorluklara odaklanmaları gerektiğini söyledi ve ekledi:
"Şu an askeri birliklerin içerisinde 11 Eylül saldırısı olduğunda doğmamış kişiler var. Afganistan'daki savaş hiçbir zaman kuşaklar arası bir girişim anlamına gelmedi."
Afgan yetkililer geri çekilmeye hazırlık olarak barış görüşmelerine devam edeceklerini söylüyor.
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Twitter'da yaptığı paylaşımda Çarşamba günü Biden ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve ülkesinin ABD'nin kararına saygı duyduğunu dile getirdi.
Sorunsuz bir geçişin sağlanması için ABD'li ortaklarıyla birlikte çalışacaklarını da aktaran Gani, Afganistan savunma güçlerinin "halkını ve ülkesini tam olarak savunabilecek durumda" olduğunu da sözlerine ekledi.
Reuters haber ajansının bildirdiğine göre, Çarşamba günü yaptığı açıklamada Afganistan Ulusal Uzlaşma Yüksek Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah, yabancı askerlerin çekilmesi haberi için "Birlikte var olmanın bir yolunu bulmamız gerektiği anlamına geliyor" dedi.
Bölgedeki savaşta herhangi bir kazananın olmadığını belirten Abdullah, "Taliban'ın da bunu fark etmesini umuyoruz" diye konuştu.
BBC Afgan Servisi'ne konuşan bazı Afgan vatandaşları, halkın bu durumdan endişe duyduğunu dile getirdi.
İran sınırındaki batı Herat eyaletinde yaşayan Roeena Usmani, koşulların geri çekilmek için uygun olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Uluslararası toplum henüz taahhütlerini yerine getirmedi, Taliban'ın güç paylaşımı yaptığına dair de bazı söylentiler var."
"Son 20 yılın tüm başarıları, özellikle de kadınlara ait olanları kaybedebileceğimizden endişeliyiz. 20 yıl önceki karanlık günlere dönmememiz gerektiğine dair garantiler olmalı."
Afganistan'ın kuzeyindeki Mazar-e Şerfi'te yaşayan Muhammed Askar ise şunları ifade etti:
"Amerikan askerleri Afganistan'dan ayrılmak istiyorlarsa bunu bir planla yapmalılar. Aksi takdirde, Afganistan'ın iç savaşa dönmesinden korkuyorum."
Kuzey Baghlan eyaletinde yaşayan Weyar isimli bir Afgan ise ABD'nin Taliban dahil olmak üzere tüm aktörlerle yapacağı anlaşma sonrasında çekilmesi gerektiğini söyledi ve ekledi:
"Aksi takdirde Afganistan, yalnızca Afganistan için değil, tüm dünya için felaket olacak bir savaşa girebilir."
En az 2 bin 500 ABD askeri NATO'nun 9 bin 600 kişilik Afganistan misyonunun bir parçası.
Ancak ülkedeki ABD askerlerinin sayısı dalgalı bir şekilde seyrediyor. Amerikan medyası an itibarıyla yaklaşık 3 bin 500 askerin görevde olduğunu aktarıyor.
ABD CIA Direktörü William Burns Çarşamba günü senato oturumunda yaptığı açıklamasında, ABD'nin ayrılmasının ardından bölgedeki askeri kabiliyetin azalacağını söyledi.
Salı günü, üst düzey bir ABD'li yetkili, Taliban'ın geri çekilme aşamasında ABD askerlerine saldırması halinde "güçlü bir yanıt verileceği" konusunda uyarıda bulundu.
ABD, 2001'den bu yana tarihinin en uzun süreli savaşında 2 bin askerini kaybetti ve trilyonlarca dolar harcadı.
Geçen yıl Şubat ayında imzalanan anlaşma, Taliban'ın sözlerini tutması halinde tüm askerlerin 14 ay içinde çekilmesini öngörüyordu.
Taliban'ın taahhütleri arasında, El Kaide ve diğer militan grupların kontrolleri altındaki bölgede faaliyet göstermesine izin vermemek ve ulusal barış görüşmelerine devam etmek bulunuyordu.
Taliban ise Afgan hükümetiyle görüşmelere başlamak için, esir takası yapılmasını ve binlerce mensubunun serbest bırakılmasını istiyordu.
Eylül 2020'de Doha'da başlayan yüz yüze görüşmelerde henüz önemli bir ilerleme sağlanamadı.
Taliban, anlaşma uyarınca uluslararası güçlere saldırılarını durdursa da Afgan hükümetiyle savaşmaya devam etti.
Taliban geçen ay 1 Mayıs'a dek çekilmezlerse yeniden yabancı güçlere saldıracakları tehdidinde bulunmuştu.
Nihai bir anlaşmaya varılmadan yabancı güçlerin ülkeden çekilmesi halinde Taliban'ın iktidar olabileceğinden korkuluyor.