Bigadiç’te Organ Bağışı Semineri

Doku ve organ bağışı haftası nedeni ile Bigadiç’te Organ Bağışı semineri düzenlendi.Bigadiç 75.Eti Holding İlköğretim okulunda gerçekleşen seminere, Bigadiç Belediye Başkanı İsmail Avcu, Bigadiç İlçe Müftüsü Mehmet Uçmuş, Bigadiç Devlet Hastanesi Baş Hekimi Uzman Doktor Beyhan Çömezoğlu ,İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ali Keskin, 75.Eti Holding İlköğretim müdürü Recep Saylak, hastane personeli ve vatandaşlar katıldı. İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ali Keskin,hafta münasebetiyle vatandaşların organ bağışı konusunda haberdar edildiğini, organ bağışı bekleyen binlerce hastanın bir an önce sağlıklarına kavuşarak toplum hayatına dönmeleri hususunda gayret sarf ettiklerini ifade etti.Organ bağışı ile ilgili insanların dini açıdan merak ettikleri konulara değinen İlçe Müftüsü Mehmet Uçkun yaptığı konuşmada, "Bazı şartlara uyulmak kaydıyla hayatı veya hayati bir uzvu kurtarmak için başka çare olmadığında, bazı şartlara uyularak kan, doku ve organ nakli yolu ile de tedavinin caiz olması gerekir. Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının, mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen uzman doktorlar tarafından tespit edilmesi, Organ veya dokusu alınan kişinin, bu işlemin yapıldığı esnada ölmüş olması; eğer organ canlı bir insandan alınacaksa bu organın alınan kişide (donör) temel bir hayati fonksiyonu devre dışı bırakmaması, Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanması, alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması, tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olması gerekir”dedi.Bigadiç Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yapan Hatice Günay, eşinden karaciğer nakli yapılarak sağlığına kavuştuğunu, organ bağışı ve naklinin hayati önemi haiz olduğuna bizzat yaşayarak tanıklık ettiğini ifade etti. Hatice Gülay konuşmasında ‘‘1 Nisan 2004 yılında Karaciğer nakli oldum. İkiz bebekler bekliyordum ikiz bebeklerime hamile iken karaciğer hastalığına yakalandım. Doğum yapmak için İzmir 9 Eylül Üniversitesine gittiğimde anesteziden sonra ayılamadım ve komaya girmişim bu arada doktorlar eşimi çağırıp eşinizin 48 saat içerisinde beyin ölümü gerçekleşecek eşinizin Karaciğeri iflas etmiş durumda ve eşiniz şuan Karaciğer bekliyor,Karaciğer nakli olmazsa eşinizi 48 saat içersinde kaybedeceğiz diyorlar. Bunun üzerine de eşim neler gerektiğini doktorlara sormuş,doktor ise senin kanın ve dokuların uyması halinde hemen nakli gerçekleştirebiliriz demişler. Bunun üzerine tüm tahliller yapıldıktan sonra eşimden bir parça karaciğer alınıp bana nakil ediliyor. Ben üç veya dört gün sonra komadan çıkıp kendime geldiğimde Karaciğer nakli olduğumu görüyorum. Eğer ki o Karaciğer bana nakil olmasaydı ben şuanda hayatta olmazdım ve ikizlerim annesiz kalırdı" dedi.