Bilgin: "Kriz, bankacılığı geliştirdi"

KARS (İHA) - Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından bugün düzenlenen "Türk Bankacılık Sisteminin Dünü, Bugünü ve Beklentiler" konulu konferansta yaptığı konuşmada, 2001 krizinin Türk bankacılık sisteminde büyük yara açtığını belirterek, "2001'de büyük bir kanayan yara vardı ve kan akıyordu. O kanayan yara 2003'te durdu, kabuk bağladı, bugünlerde de bu kabuk düşecek ama izi kalacak. O kriz bankacılara bir ders oldu" dedi.

Reklam
Reklam

Kafkas Üniversitesi Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cevdet Bozkuş, öğretim üyeleri ve üniversite öğrencileri katıldı. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, bankacıların ülkeye hizmet sorumluluğuyla hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Ekonomi finansmanının kılcal damarları oluşturduğunu ifade eden Bilgin, Türkiye'deki bankacılık sisteminin diğer ülkelerinkinden farklı olduğunu kaydetti.

BDDK gibi bir kurumun bağımsız ama sorumluluğunu bilerek çalışmasının önemini vurgulayan Bilgin, "Türk bankacılık sistemi büyümektedir. 18 milyar dolarlık sermaye 240 milyar dolara yükselmiş ama bu yeterli değildir" dedi.

"Bir bankayı soymanın en kolay yolu, o bankaya sahip olmaktır" diyen BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılığın eskisi gibi rahat bir iş olmadığını söyledi. Bilgin, "Faiz gelirleri değil, faiz dışı gelirler önemlidir. Artık bedava bankacılık dönemi bitmiştir. Bir ülkede politik ve ekonomik istikrar olmadıkça bankacılık bir yere gitmez. Bankacılık ekonomiden daha önde büyümelidir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"KRİZ, BANKACILIĞI GELİŞTİRDİ"

Mevduatın yeteri kadar büyümediğini söyleyen Bilgin, konuşmasına şöyle devam etti:

"Karlılık gerilemekte, enflasyon düştüğü için bankalar eskisi gibi büyük kar edemeyeceklerdir. Oksijen çadırı içindeki günler geride kaldı. Karın unsurları değişiyor. Şimdi ücret ve komisyonlar dönemi başladı. 2001 krizinden sonra herkes harcamasını kıstı. 2004'te her kesimde tüketim patlaması yaşandı, bu 2005'te de devam etti. Bireysel kredilerde de artış devam ediyor. Bankacılıkta birçok yasal sınırlama var. Attığınız her adım sınırlamalara gelinmiş durumda. Nedeni ise, bu işin hassas bir iş olmasıdır. 2001 krizinden sonra bankalar 15 milyar dolar açık verdi. 20'den fazla bankanın fona gitmesinin nedeni de budur. 2001'de kanayan yara vardı ve kan akıyordu. O kanayan yara 2003'te durdu, kabuk bağladı. Bugünlerde de kabuk düşecek ama ne yazık ki izi kalacak. Bu kriz bankacılara ders oldu. Şu an AB'ye üye olduğumuzda en çok rekabet edeceğimiz sektör bankacılık sektörüdür, çünkü uyumluyuz. Dünyanın birçok ülkesinin ATM'si Kars'takinden daha eskidir. Sistemimiz çok iyi. Neden? Çünkü kriz tecrübesi yaşadık."

Reklam
Reklam

Bankacılık sisteminde iki önemli ana otorite olduğunu ve bunların da BDDK ve TMSF olduğunu söyleyen Bilgin, "BDDK olarak biz, normal ve hasta bankalarla uğraşıyoruz. Hasta olanlarına hap veriyoruz, hasta olmayanları da hasta etmemeye çalışıyoruz. TMSF ise ölmüş bankalarla uğraşıyor" şeklinde konuştu.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevapladı. BDDK'nın batık bankalarla ilgili ne tür çalışma yaptığıyla ilgili bir soru üzerine Bilgin, "BDDK'yla ilgili yazıları gazete sayfalarında çok görürsünüz. Hatta bazen spor haberlerinden daha fazla yer alırız. Genelde de eleştiriliriz. Bunlar da umarım düzelecek" cevabını verdi.

"SUPERMAN DEĞİLİZ"

Bilgin, bir soru üzerine, yabancı bankaların da Türk bankaları gibi denetlendiğini ve herhangi bir ayrım yapılmadığını belirterek, yabancı sermayenin yüzde 11 civarında olduğunu ve yıl sonuna kadar yüzde 17'ye çıkmasının beklendiğini söyledi.

"Yaklaşık 20 bankanın batarak fona devredildiği yıllarda BDDK görevini yapmadı mı?" şeklindeki soru üzerine Bilgin, "Buralarda oturmak zor. Bu koltuklar sıcak koltuklar ve sorumluluğu çok fazla. Yüzde 100 devalüasyon yapılan ülkede her zaman bankalar batar. Sonuçta superman değiliz" dedi.

Reklam
Reklam

Tevfik Bilgin, İmar Bankası'yla ilgili bir soru üzerine, "İmar Bankası konusunda BDDK görmedi deniliyor ama sorumlusu biz değiliz. Başka faktörler vardı. İmar Bankası davası devam ederken, 8 ay önce mahkemede bir gazete yazısını okudum. Genel müdür yardımcısı diyor ki, 'Bir gün gittim, genel müdür yardımcısına sordum, mevduatımız ne kadar diye. O da onu terslemiş, sana ne demiş. Yani genel müdür yardımcıları bile bilmiyor. Olay organize. 3-5 kişinin çok iyi bir bilgi işlem teknolojisi kullanılarak yapılan bir iştir. Bu üniversitelerde sizlere örnek olarak okutulması gereken bir olaydır. İmar Bankası şubelerini ana caddelerde göremezsiniz, hep ara sokaklardadır. Bu çok ilginçtir. Çalışanlarının akrabaları da grubun başka firmalarında çalışır. Bu bankada organize bir olay var. İyi dizayn edilmiş, bilgisayar sistemi kullanılarak organize edilmiş bir olaydır. 1988'de bir bankalar yeminli murakıbı bir rapor hazırlıyor. Bu çok gizli bir rapordur. Ben sadece son bölümünü size aktarayım. 'Bu bankanın faaliyetini kapatın ve iflasına karar verin'. Aradan 17 yıl geçmiş, başka ne diyeyim?" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam