Bilgiyle Harmanlanmış Çiftçilik En Çok Kazandıran Mesleklerden

ABDÜLHAMİT YAŞAR - Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, bilgiyle harmanlanan çiftçiliğin en çok kazandıran mesleklerden biri olduğunu belirterek, "Bunun için çiftçilerimizin biraz bilgi seviyelerini artırmamız gerekiyor" dedi. Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hububat ambarı olarak nitelendirilen Konya’nın Türkiye’de tarla bitkileri üretimine en uygun bölgelerin başında geldiğini belirtti. Geniş arazilerin varlığı, sulama imkanlarının bulunması ve ovanın büyük bölümünün düz olması gibi sebeplerin tarla üreticileri açısından çok önemli bir potansiyel oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Soylu, bu nedenle son yıllarda Konya yöresinde tarla bitkilerinde ürün çeşitliliğinin giderek arttığını ve bir tarla bitkileri üretim üssü haline geldiğini aktardı. Genel olarak değerlendirildiğinde, bölgede buğday ve arpa gibi hububat ürünlerinin yanı sıra son dönemde mısır, ayçiçeği, şeker pancarı ve patates üretiminin de yaygınlık gösterdiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti: “Bu ürünlerin üretiminde Konya bölgemiz Türkiye’de söz sahibi bir noktaya gelmiştir. Bölgede yeni yatırımlarla sulama imkanlarının artması halinde ürün çeşitliliği ve ekim alanları da daha çok artacaktır. Sulanamayan alanlarda özellikle buğday, arpa tarımı yaygın olarak yapılmakla birlikte bu durum bölge bölge değişkenlik göstermektedir. Tarla bitkileri üretiminin uygun olmadığı veya zorunlu olarak yetiştirildiği Derbent, Hüyük ve Beyşehir’in bir kısmı, Hadim, Taşkent ve Bozkır gibi dağlık ilçelerimizde ise çok parçalı ve engebeli arazi yapısı nedeniyle üreticilerimiz hububat ve pancar gibi tarla bitkileri üretimi yapıyor. Fakat bu dağlık ve engebeli bölgeleri yöre insanının kalkınması için katma değeri daha yüksek olan, özellikle sebze ve meyvecilik alanında geliştirmemiz gerekiyor." Bu bölgelerde bir dekar buğday ekim alanında çiftçinin maksimum elde edeceği gelirin 200 lirayı geçmeyeceğini ancak meyve ve sebze gibi katma değeri yüksek ürünlerin dekarından 3-4 bin lira ve daha fazla gelir elde etmenin mümkün olabileceğinin altını çizen Soylu, şunları kaydetti: “Bu da bölgelerin tarımsal kalkınması açısından, gelişmesi için son derece önemlidir. Hakeza, ova kesimlerde özellikle sulanan alanlarda katma değeri daha yüksek tarla bitkilerini ekmek de son derece önemli. Son yıllarda ayçiçeği stratejik bir ürün haline geldi. Ekim alanları giderek arttı. Mısır hakeza öyle, patates ekimi özellikle Niğde ve Nevşehir yöresindeki daralma nedeniyle Konya bölgesinde artışa neden oldu. Son yıllarda kıraç alanlarda özellikle önemli bir yağ bitkisi olan aspir ekim alanlarında da önemli bir artış kaydetmekteyiz. Bu da bölgedeki 600 bin hektarlık nadas alanlarını değerlendirme yönünden önümüze çok büyük bir potansiyel ortaya koyuyor. Konya’yı genel olarak değerlendirdiğimizde, gerçekten büyük bir ülke konumunda. Biz bu toprakları gerek tarla bitkileri gerekse dağlık ilçelerimizde ise sebzecilik ve meyvecilik alanlarındaki potansiyelini tam olarak kullandığımızda bölgenin kalkınmasında çok önemli bir ivme yapacaktır. Artan ayçiçeği ekimiyle birlikte bölgeye 4-5 tane yağ işleme tesisleri kuruldu. Şeker pancarı ile ilgili endüstri gelişmiş durumda, bölgede 50’nin üzerinde yem fabrikası var. Üretilen mısırın büyük bir kısmı bölgede tüketiliyor. Yani bunlar katma değeri yüksek ürünlerin bu bölgelerde kendi yerinde değerlendirilmesiyle Konya, entegre bir tarım şehri haline gelmiş durumda." - Anadolu çiftçisi bunu bir öğrenirse... Üreticileri daha fazla bilgi sahibi olmaları konusunda uyarmak istediğini belirten Prof. Dr. Soylu, "Artık dünya ile rekabet ediyoruz. Bu rekabet için de çiftçilerimizin biraz bilgi seviyelerini artırmamız gerekiyor ve ürün yetiştiriciliğinde minimum maliyet, maksimum verim politikası potansiyeli ile hareket etmeleri gerekir. Buna uydukları takdirde çiftçilik bu dönemde de gelecekte de dünyanın en iyi kazandıran mesleklerinin başında gelecektir. Artık, devletler iki hususla birbirleriyle rekabet ediyor. Gıda ve enerji, gelecek nesillerin açlık çekmemeleri ve enerji yönünden de rahat etmeleri yönünden önemli bir sektör. Bu nedenle gerek gıda gerekse enerji yönünden çok hazırlıklı olmamız gerektiğini düşünüyorum."