Bilim dünyası da şaşkın! 'Karanlık oksijen' keşfi çığır açtı: Tamamen karanlıkta, kendi kendilerine oksijen üretiyorlar

Bilim insanları yaşam hakkında bilinen tüm ezberleri bozacak nitelikte bir keşfe imza attı. Araştırma sonucuna göre; okyanusun derinliklerinde, patates büyüklüğünde, deniz tabanına yayılmış halde bulunan metalik nodüller, organizmaları olmadan oksijen üretebiliyor. "Karanlık oksijen" adı verilen bu oksijen türünün oluşumu bilim insanlarını da şaşırttı.

Dünyada bir ilk olma niteliği taşıyan araştırma Pasifik Okyanusu'nun diplerinde gerçekleşti. Bilim insanları, deniz tabanındaki metalik nodüllerin kendi oksijenlerini üretebildiklerini ortaya koydu. Üstelik bu süreç tamamen karanlıkta, canlı organizmaların yardımı olmaksızın gerçekleşiyor.

DENİZ SUYUNU AYRIŞTIRIYORLAR

Araştırma sonuçları 22 Temmuz'da Nature Geoscience dergisinde yayınlandı. Buna göre Kuzey Pasifik'in Clarion-Clipperton Bölgesi'nde (CCZ) bulunan küçük metalik nodüller, deniz suyu elektrolizi yoluyla oksijen üretebiliyor. Nodüller deniz suyunu bir elektrik yükü olarak oksijen ve hidrojene ayırıyor.

Reklam
Reklam

BAŞTA KENDİLERİ DE İNANAMADI

Keşif İskoçya Deniz Bilimleri Derneği'nden (SAMS) deniz tabanı ekolojisi ve biyojeokimya araştırma grubu tarafından ortaya kondu. Grubun lideri Andrew Sweetman “Bu verileri ilk aldığımızda sensörlerin arızalı olduğunu düşündük, çünkü şimdiye kadar denizin derinliklerinde yapılan her çalışmada oksijenin üretilmek yerine tüketildiği görüldü” dedi. Ancak araştırmacıların cihazları aynı verileri göstermeye devam etti.

YAŞAMIN KÖKENİNİ SORGULATTI

Denizin 4 bin metre derinliklerinde hiçbir ışığın nüfuz edemediği "karanlık oksijenin" keşfedilmesi, bilim insanlarının Dünya'da oksijenin üretimiyle ilgili bildikleri ezberleri de bozdu.

Sweetman, “Bu keşif sayesinde cevaplanmamış pek çok soru ortaya çıktı" dedi.

Bilim dünyası şimdi kayaların içinde bulunan bir tür piller olan bu modüllerin nasıl çıkarılacağı konusunu araştırıyor.

Bu içerik Hazar Gönüllü tarafından yayına alınmıştır

Anahtar Kelimeler: