Euronews Türkçe'nin haberine göre iki yıl önce Havai'deki teleskoplar tarafından tespit edilen ilk örnek Oumuamua adlı gök cismi idi. Ardından 21/Borisov adlı gök cismi tespit edildi. Derin uzaydan gelip güneş sistemimizden geçtiği tespit edilen ilk cisim Oumuamua, bilim dünyasında heyecan yaratmış ve pek çok spekülasyona sebep olmuştu.
Bu şekilde tespit edilen ikinci gök cismi 21/Borisov'un ilk keşiften sadece iki ay sonra Kırım'da yer alan teleskoplar tarafından keşfedilmesiyle bu tür gök cisimlerinin sık şekilde güneş sistemimizden geçtiği tezi yaygınlaştı.
Bu cisimlerin taşıdığı sırları merak eden bilim insanları bunları öğrenmek için bir takım planlar geliştiriyor.
İngiltere Yıldızlararası Çalışmalar Merkezi'nde uzay havacılığı mühendisi olan Andreas Hein "Milyonlarca yıl boyunca uzayda dolaşmış olan bir cismin elimize geçtiğini hayal edin" diyerek şunları söylüyor:
"Bu cismin geldiği yerin başlangıcı ve o yerin yapısı hakkında neler öğrenebilirdik? Yabancı bir yıldız sistemindeki gezegenlerin yapılarına dair neler öğrenebiliriz? Hayata dair izler taşıyor mu? gibi bir çok soru sorulabilir. Uzun yıllar daha başka bir yıldız sistemine gitme durumumuz olmayacak ancak oradan bize gelen şeyleri incelediğimizde oraya gitmiş gibi önemli bilgiler elde edeceğiz."
ALAS VE LYRA PROJELERİ
Avrupa Uzay Ajansı'na ait 'Alas' adlı göktaşı avcısı uzay aracı 2028 yılında böyle bir cismin güzergahında randevulaşabilir ve gök cismine yaklaşarak bilgi toplayabilir. Güneşin etrafında dönecek olan bu araç bir cisim yaklaştığında motorlarını ateşleyerek ona yaklaşacak ve beraberinde taşıdığı küçük araçları cismin üzerine göndererek bilgi toplayacak şekilde tasarlandı.
Hein ve meslektaşlarının da bir proje fikri var. Lyra Projesi adını verdikleri bu planda tasarladıkları uzay aracı yüksek hızlara ulaşarak 2040ların ortalarında Oumuamua veya Borisvo ile veya onlara benzer bir başka derin uzay cismine ulaşabilir.
OUMUAMUA'NIN GİZEMİ
Özellikle Oumuamua'nın yuvarlak olmayan neredeyse 1 km uzunluğundaki puro görünümlü olağan dışı şekli bu konuyla ilgilenen bilim insanlarını bir girişimde bulunmak adına daha da heveslendirdi.
Oumuamua'nın kuyruklu bir yapıya sahip olması ve Güneş'ten uzaklaştıkça hızının hafif şekilde artmaya devam etmesi de ilgiyi arttırdı. Harvard Üniversitesi Gök Bilimci Avi Loeb tartışmalı bir iddia ortaya atarak, Oumuamua'nın bir uzay gemisi olabileceğini ileri sürdü.
Oumuamua'ya kıyasla 21/Borisov ise kendi güneş sistemimizdeki göktaşlarına benziyor. Bilim insanlarının hesaplamalarına göre Güneş'in Jüpiter yörüngesinde dönmekte olan 100'den fazla yıldızlararası cisim bulunuyor. Hangisinin dışarıdan geldiğini anlamak zor olsa da bunlardan en az birinin aynı yörünge mesafesinde Güneş etrafında dönecek olan Alas'a yaklaşacağı düşünülüyor.
DAHA GÜÇLÜ ROKETLERE İHTİYAÇ VAR
Böyle bir buluşmadan çıkacak bilgiler insanoğlu için ya tamamen yeni bilgiler olacak ya da var olanlara son derece benzer bilgiler olacak diyen Edinburg Üniversitesi görevlisi Gök Bilimci Colin Snodgraas, bu gibi görevler için varolanlardan çok daha güçlü roketlere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
Oumuamua'nın dünyaya olan uzaklığı 1,6 milyar km ve saniyede 27 km hız ile dünyadan uzaklaşmaya devam ediyor. 21/Borisov da 7 Aralık'ta Güneş'e en yakın noktaya gelecek ve ardından tekrar derin uzaya doğru yüksek hızda yol alarak güneş sistemimizden çıkacak.
Lyra Projesi de bu noktada devreye giriyor. Gelişmiş roket tasarımı ile yol alacak olan uzay aracının Güneş'e 3,2 milyon km yaklaşarak etrafında dönerken büyük roketlerini ateşlemesi ve merkez kaç kuvvetini kullanarak saniyede 18 km'ye yakın bir hıza ulaşabileceği hesaplanıyor. Bu şekilde 21/Borisov'a ve daha da hızlanarak 2048 yılında Oumuamua'ya ulaşılabileceği belirtiliyor.
Elbette bu sürede sistemimize giren fakat dışarı çıkmayan cisimler de keşfedebiliriz. Bu cisimlerden birinin Jüpiterin yer çekimine kapılarak sistem içerisinde kaldığına tanık olabiliriz. İşte o zaman aşırı hızlanmaya gerek kalmadan birkaç yıl içerisinde cisme ulaşmamız mümkün.
GÜNEŞ SİSTEMİNİN DIŞINDAN GELEN CİSİMLER
Bu tür bir kategoriye hali hazırda aday olduğu düşünülen bir gök cismi var. 2015 BZ509 isimli yeni keşfedilen cisim Jüpiter'e yakın şekilde güneş etrafında dönüyor ancak güneş sistemindeki diğer tüm cisimlerin tersi yönünde hareket ediyor. Dışarıdan geldiğinin en büyük kanıtı da bu olarak gösteriliyor.
HAYATIN BAŞLANGICINA DAİR SIRLAR
Gök Bilimci Loeb dünyaya hayatın uzaydan gelmiş olabileceğini hatırlatarak bu tür gök cisimlerinde 'hayatın başlangıcına dair kanıtlar olma olasılığı olduğunu kaydediyor.
Loeb, Güneş sistemimiz dışından geldiği belirlenen bu tür bir cisim içerisinde birkaç milyar yıl önce dünyadakine benzer mikroorganizma kalıntıları bulunursa bunun her şeyi açıklayabileceğini düşünüyor.