"Bilim fay hattının içine sıkışıp kaldı"

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ekonomik Sosyal ve İşbirliği Konseyi'nin 4. dönem toplantısı, İstanbul Valisi Erol Çakır'ın katılımı ile Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Marmara Salonu'nda gerçekleştirildi.

Düzenlenen toplantıya İstanbul Valisi Erol Çakır'ın yanı sıra İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehmet Yıldırım, MHP İstanbul Milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk, Vali Yardımcısı Ali Cafer Akyüz, İstanbul Konsey Başkanı Kadir Boy ve sivil toplum örgütleri ile belediye başkanları katıldı. İstanbul'daki belediyelerin ve İstanbul Valiliği'nin yapmış olduğu çalışmaların konseye sunulduğu toplantıda, özellikle İstanbul'un sosyal ve ekonomik durumu ile ilgili rapor vallik tarafından hazır edildi. Afet Yönetim Merkezi'nin çalışmalarının içeriğinin anlatıldığı rapor ise Vali Yardımcısı Ali Cafer Akyüz tarafından açıklandı.

Reklam
Reklam

İstanbul Konseyini sivil bir inisiyatif olarak değerlendiren Vali Erol Çakır, konseyin yaptığı çalışmaları kısaca özetledikten sonra, 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan depremin 3. yılı olduğunu belirterek, "İstanbul'da 17 Ağustos'ta yaşanan depremin ardından yapılan çalışmalarla ilgili olarak İstanbul Konseyi'ne, dolayısıyla kamuoyuna, yaptığımız çalışmaların ne kadar geniş kapsamlı olduğunu gösteren bir rapor sunduk. İstanbul'da 850 bin civarında yapı var. Bu yapının olası bir afete karşı gözden geçirilmesi, dayanıksız olanların tespit edilmesi ve takviye binaların yapılmasını içeren önemli bir dosya var önümüzde. Bu binalardan 15 bini kamuya ait. Kamuya ait olanların zaten yapımını devlet yapacak. Vatandaşların da bu konuda yapması gereken, kendi binalarını gözden geçirmeleri ve takviye bina gerekiyorsa yapmalarıdır. Bu vatandaşın sorumluluğundadır. Devlet'e düşen ise vatandaşın bunları yaptırması konusunda önünü açmaktır" dedi.

Deprem konusunda bilim adamlarının üzerine düşen görevleri tam anlamı ile yapmaları gerektiğini de kaydeden Çakır, "Gördüğüm kadarı ile bilim, adeta fay hattının içine sıkışıp kaldı. Bilim adamları ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumu göz önünde bulundurarak açıklama yapmalıdırlar. Ancak bu sayede bize ışık olabilirler. Sadece tehlike ve tehdidi tartışan bir yaklaşım, eksik bir yaklaşımdır. Biliyorsunuz ki bu ülkenin eğitim, alt yapı gibi bir çok öncelikli sorunu var" şeklinde konuştu.
3 Kasım seçimleri öncesi siyasi partilere miting yasağının getirilmesi ile ilgili olarak kamuoyunda çıkan tartışmaları da değerlendiren Erol Çakır, sözlerine şöyle devam etti:

Reklam
Reklam

"Yasaklamalar söz konusu değil. Bütün partilere değil, sadece bazılarına izin verilmeyecek. Seçim dönemi çok yoğun olacağından, karışıklık olmaması için partilerin garklı günlerde miting yapmalarını planladık. Bu karar da yasak gibi algılandı. Bunun için tedbir aldık, ikazda bulunduk. Biz adil davranacağız. Herkes gösterisini yapsın."