Stanford Üniversitesi liderliğinde yürütülen ve farklı kurumlardan araştırmacıların katkı sağladığı çalışmaya göre, insanlık 2050 yılından itibaren deniz ürünlerine daha fazla yönelebilir. Araştırmacılar, yüzyılın ortasına kadar küresel balık tüketiminin yaklaşık yüzde 80 artacağını öngördü. Nüfus artışı ve alım gücü, kültürdeki değişiklikler gibi faktörlerin bir araya gelmesi, öngörülen artışların arkasında nedenler olarak öngörüldü.
Çalışmayla ilgili olarak, Stanford Üniversitesi'nde William Wrigley Dünya Sistem Bilimi Profesörü olan, araştırmanın baş yazarı Rosamond Naylor, “Makalenin ana sonucu şu ki, zenginlik ile (balık ve kabuklu deniz ürünleri anlamına gelen) mavi gıda tüketimi, sıkı bir şekilde birbirine bağlı değil. İnsanların zenginleştikçe genel olarak daha fazla balık yediklerini göremezsiniz, ancak yedikleri balık türleri değişebilir. Düşük gelirli insanlar, uygun fiyatlıysa daha fazla mavi gıda tüketir. Yüksek gelirli insanlar, bir tür tercihleri varsa balık yerler” açıklamasını yaptı.
Araştırmada, 1960'lardan bu yana kişi başına sığır eti tüketiminin azaldığı, deniz ürünleri tüketiminin iki kattan fazla arttığı ve kümes hayvanları tüketiminin ise beş kat arttığı belirlendi. Çalışmaya göre, üretilen veya satın alınabilecek gıda miktarından ziyade, insanların gerçekten yedikleri gıdaların kayıtları yetersiz. Naylor buna ilişkin, “Ülkeler arasında tutarlı anketlere ihtiyacımız var. Talepleri tam olarak anlamadan, politika önerileri, tüketicilerin halihazırda tercih ettiği mavi gıda türlerine ilişkin hatalı varsayımlara dayanacaktır” ifadelerini kullandı.
(DHA)