Bilim insanları, kirliliğin penislerin boyutunu küçülttüğüne, sperm sayısının azaldığına ve kadınlarda doğurganlığı düşürdüğüne inanıyor.
Epidemiyolog Dr.Shanna H. Swan, son araştırmasında endişe verici bulguları kitabında açıkladı ve 1973 ile 2011 yılları arasında sperm sayısında ciddi bir düşüş olduğunu ifade etti.
Kitapta, “Çevremizdeki kimyasallar ve modern dünyamızdaki sağlıksız yaşam tarzı uygulamaları hormonal dengemizi bozuyor ve çeşitli derecelerde üreme hasarına neden oluyor. Dünyanın bazı bölgelerinde, bugün ortalama yirmi yaşındaki bir kadın, annesinden daha az doğurgan. En büyük suçlulardan biri, makyajdan gıdaya kadar her şeyde bulunan ve doğurganlığı etkilediği ve hatta cinsel istekte azalmaya neden olduğu düşünülen bir kimyasal olan ftalatlardır'' ifadeleri yer alıyor.
Ftalatların yanı sıra parabenler, atrazin ve BPA'lar da sistemlerimizi tahrip ediyor. Dr Swan, ''Bebeklerin rahim içindeyken ve yine kendi yaşam döngüleri boyunca çeşitli kimyasallara maruz kaldıklarını, böylece her neslin bir öncekinden daha fazlasını emdiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle doğurganlık ve sperm kalitesinde sürekli düşüş yaşıyoruz'' dedi.
Ftalatların sistemlerimizi tahrip ettiği düşünülüyor ve gıdalardan makyaja kadar her şeyde bulunuyor. Ftalik asidin monohidrik alkoller ile yaptığı diesterlere ftalatlar deniliyor. Kanserojen özelliği olan ftalatlar genellikle plastiklerin esnekliğini arttırmak için kullanılıyor. Ftalatlar; vinil ve plastik kaplarda, gıda ambalajlarında, ev eşyalarında, sabun, losyon gibi birçok vücut bakım ürününde kullanılıyor.