Söz konusu zeka olduğuna pek çok insan değişik tanımlar yapmayı tercih eder. Özellikle günümüzde yapılan araştırmalar duygusal ve sosyal zeka kavramlarını da ortaya koydu. Bu çalışmalar sosyal ve duygusal açıdan zeki kişilerin bazı ortak özellikleri olduğunu gösterdi.
Sosyal yaşantınızda bir şeylerin yolunda gitmediğiniz düşünüyorsanız bunu dile getirme şekliniz oldukça önemlidir. Şikayetlerinizi ya da rahatsız olduğunuz durumları kibar ve saygılı bir şekilde dile getirmek duygusal zekanın göstergesi olarak kabul ediliyor. Olumsuz şeylerin sadece sizin üzerinizde değil, diğer insanların üzerinde de etkili olduğunun farkındasınız. Bunun sonucunda ise olumsuz durumlara yönelik çözümler üreterek ortadan kaldırmayı başarabiliyorsunuz.
Bilim insanlarına göre kendi konuşmanızı dinlemenin öz saygıyla alakalı olduğunu söylüyor. Düşünceleri sesli bir şekilde dile getirmek, okumaktan ya da yalnızca düşünmekten çok daha farklı bir etki yaratıyor. Bu durum bilimsel olarak daha alçakgönüllü olmaya ve duygusal olaylarla daha iyi bir şekilde başa çıkabilmeyi sağlıyor. Bu nedenle kendi kendine konuşmak bir çeşit duygusal zeka göstergesidir.
Baştan çıkarmalara ve zaaflara karşı direnebilmek özellikle ergenlik döneminde önemli bir zeka işareti olarak kabul ediliyor. Araştırmalar ortalamadan daha zeki kişilerin öz kontrole sahip olduklarını doğruluyor.
Duygusal zekası yüksek insanlar, genellikle düşünceleriyle ve fikirleriyle yalnız kalmaktan çekinmezler. Dolayısıyla mutlu olmak için her zaman sosyalleşmeye de ihtiyaç duymazlar. Kendi gündemlerine bu denli kapılabildikleri için sosyal etkinlikleri kaçırmak da onları üzmez.
Dunning-Kruger etkisine göre ortalamanın altında yeteneklere ya da zekaya sahip olan kişiler, kendilerini abartmayı tercih ediyor. Bununla birlikte ortalamadan daha zeki insanlar ise ne kendilerini küçümsüyor ne de abartıyorlar. Yüksek zeka düzeyine sahip kişiler, bilmedikleri şeylerin farkında oldukları için kendilerini akıllı/zeki olarak nitelendirmekten kaçınırlar.
Tırnak yemek genellikle anksiyetiye bağlı bir durum olarak algılanır. Ancak yapılan son araştırmalar bu alışkanlığın sadece endişeyle ilişkili olmadığını ortaya çıkarttı. Bu araştırmalara göre tırnak yemek ya da ciltle oynamak gibi yatıştırıcı alışkanlıklar mükemmelliyetçilik ve memnuniyetsizlik duygularıyla ilgilidir. Mükemmeliyetçi eğilimleri olan insanlar ise genellikle yüksek zeka ile ilişkilendirilir.
Sakız çiğnemenin hafızayı güçlendirdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sakız çiğnerken hem hafıza hem de dikkatiniz gelişiyor. Aynı zamanda yürütme ve entelektüel işlevleriniz artıyor.
Daha zeki insanların daha az arkadaşı ve daha küçük bir sosyal çevreleri olduğuna inanılıyor. Bunun sebebi ise elbette bu insanların oldukça bağımsız olması! Savanna teorisine göre geçmişte insanlar, avlanmak ve sorunları çözmek için büyük gruplar halinde yaşıyorlardı.