Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) tarafından 500'den fazla evcil hayvan sahibi üzerinde yapılan bir araştırmada, çok sayıda kedi sahiplenmenin dünya çapında yaygın bir inanış olan 'kedili deli kadın' klişesiyle bir alakası olmadığını ortaya koydu.
'Royal Society Open Science' dergisinde yayınlanan ve evcil hayvan sahiplenmenin zihinsel ve sosyal problemlerle ilişkisine odaklanılan çalışmada, "'Kedili deli kadın' klişesini destekleyen hiçbir kanıt bulamadık. Kedi sahiplerinin depresyon belirtileri, kaygı durumları veya insan ilişkilerindeki deneyimleri diğer insanlardan farklı değil" ifadeleri kullanıldı.
Yayınlanan çalışma sonuçlarında aynı zamanda, kedi sahiplerinin diğer insanlara göre 'daha depresif' olmadıkları belirtilerek "Bulgularımız, kedi sahiplerinin daha depresif, endişeli veya yalnız olduğu fikrine uymuyor" denildi.
Çalışmanın bir benzeri ise Londra Üniversitesi Akademisi araştırmacıları tarafından gerçekleştirilmişti.
2017 yılında yapılan araştırmada da kedi sahiplenmenin psikotik belirtilerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı ortaya çıkarılmıştı.
Ayrıca, çalışmada elde edilen sonuçlara göre kedi veya köpek sahipleri, hayvanların duygu belirten seslerine karşı daha duygusal yaklaşıyorlar.