Bilinçsiz kullanılan klor kanser yapıyor

Sağlık Bakanlığı, suyun mikroplardan arınması için kullanılan klorlama işlemiyle ilgili uzun yıllardır yaşanan tartışmalarına son noktayı koydu. Klorun hastalıkları azalttığının kanıtlandığını belirten bakanlık, ancak klorun bilinçsizce ve fazla miktarda kontrolsüzce kullanılması halinde kansere yol açabileceği uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı Gıda Güvenliği Daire Başkanlığı'nca hazırlanan, "Gıda, Su ve Beslenme Konusunda Sık Sorulan Sorular" isimli kitapta yer alan bilgilere göre, hastalık yapıcı bakterileri yok etmek için suya konulan bir dezenfektan olan klorun, bilinçli kullanılması gerekiyor. 80 yıldır klorun hastalıkları azalttığının kanıtlandığını belirten bakanlık uzmanları, "Ancak klor bilinçsizce ve fazla miktarda kontrolsüzce kullanılırsa sudaki diğer kirletici maddeler ve organize maddelerle birleşerek kloroformu (trihalometan) oluştururlar. Dezenfeksiyon yan ürünü denen bu içeriğin kanser gibi başka sağlık problemlerine yol açması mümkündür. Suda halometanlar meydana gelmiş ise bazı yöntemlerle miktarları düşürülebilir. Bunlar havalandırma, aktif karbon ilavesi ve arıtımdır" uyarısı yaptı. Su ile bulaşan hastalıkların sayısının fazla olduğunu ifade eden uzmanlar, su üzerinde şu analizlerin yapıldığını kaydetti:
"Görünüm, renk, bulanıklık, toplam sertlik, klorür, iletkenlik, nitrit, amonyak, nitrat, demir, kurşun, mangan, alkalinite, pH, toplam bakteri ve koliform bakteri. Uzmanlar, su ile bulaşan ve suyun neden olduğu hastalıkları ise şöyle sıralıyor: "Özellikle ılıman ve sıcak iklimlerde insan ve hayvan dışkısı ile kirlenen suda mikroorganizmalar rahatlıkla taşınır. Aynı su şebekesinden çok kişinin yararlanması ve bakteriyi alması nedeniyle patlama tarzında salgınlar çıkar. Bu gruptaki mikroplar suda pasif olarak taşınır. Tifo, Kolera, Viral Hepatit bu gruba giren hastalıklardandır. Korunma yöntemi suyun niteliğinin iyileştirilmesi, yani temiz tutulmasıdır."

Reklam
Reklam

"SU YOKLUĞUNDAN KAYNAKLANAN HASTALIKLAR"

Uzmanlara göre, suyu çok kıt olan yörelerde kişisel hijyenin sürdürülmesi güçleşir. Bedenin, yiyecek maddelerinin, mutfak kap-kacağının ve giysilerin yıkanmayışı nedeniyle hastalığın bulaşma ihtimali artar. Trahom ve bazı barsak hastalıkları, örneğin basilli dizanteri bu gruptadır, Önlenebilmeleri için suyun niteliğinden çok niceliği önemlidir. Kullanılan su miktarı arttıkça hastalığın önlenebilirliği artar. Türkiye'de çok sık görülmeyen bir grubu oluşturur. Bazı parazit yumurtaları suda yaşayan omurgasızlarda, örneğin salyangozda yerleşir ve gelişir. Olgunlaşan larvaralar suya dökülür, suyun içilmesi ya da su ile ilişki sonucu enfeksiyona yol açar. Şistozomiyazis bu grubun tipik örneğidir. Güneydoğu Anadolu'da sulu tarıma geçilmesinin bu sorunu da birlikte getireceği düşünülmektedir. Şimdiki durumda bizde daha çok Viral Hepatit ve tifonun bulaşmasında rol oynayan midye örnek olarak gösterilebilir. Korunmada suyun kirlenmesinin önlenmesi kadar, suda yaşayan aracıların ortadan kaldırılması da önemlidir. Türkiye'de sivrisineklerin yol açtığı Sıtma bu gruba girer. Durgun su birikintilerinin ortadan kaldırılması ve suyun borularla taşınması ile önlenebilir. Tüketiciye sağlıklı su ulaştırılması insan sağlığı ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesi bakımından önemlidir. Bu nedenle içme ve kullanma sularının sağlık açısından takibi (kimyasal ve mikrobiyolojik analizlerin) ile ilgili mevzuatı Sağlık Bakanlığı hazırlıyor. Bakanlık, ambalajlı suların (kaynak suyu, içme suyu, doğal mineralli sular) istihsali, ambalajlanması, satışı ve denetlenmesi ile ilgili mevzuat hükümlerini yerine getiriyor. Bakanlık, insan sağlığı açısından risk teşkil eden suların tüketilmesine ise izin vermiyor.

Reklam
Reklam

Suların etiketinde suyun adı, cinsi, dolum yeri adresi, Sağlık Bakanlığı'nca verilen iznin tarih ve sayısı, bakanlığın uygun gördüğü uyarılar, bakanlığın izni ile suya uygulanan işlemler, suyun sahip olduğu parametreler yer alır. İmal ve son kullanma tarihi ile parti ve seri numarası etiket üzerine yazılabildiği gibi, kap veya kapak üzerine de görünür şekilde yazılmış olmalıdır.

Anahtar Kelimeler: