AK Parti Genel Başkan Vekili Yıldırım, Kocaeli'nin Darıca ilçesinde, Emek Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi Tapu Teslim Töreni'ne katıldı. Yıldırım'a törende AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, milletvekilleri, belediye başkanları ve parti yetkilileri eşlik etti. Hak sahiplerine tapu teslim etmeden önce kendisini bekleyenlere hitap eden Yıldırım, muhalefeti eleştirdi. 2023 seçimlerine değinen Yıldırım, "Ortalıkta dolaşanlar, yetki isteyenler ne vadediyorlar? 'AK Parti 29 bin kilometre bölünmüş yol yaptı. Biz gelince 56 bin kilometreye çıkaracağız' diyeni duydunuz mu? 'Şehir hastanelerini 2 katına çıkaracağız' diyeni duydunuz mu? 'Havaalanlarını 2 katına çıkaracağız' diyenleri duydunuz mu? 'Okulları artıracağız' diyenleri duydunuz mu? 'İstihdamı artıracağız' diyenleri duydunuz mu? Ne duyuyorsunuz? Varsa yoksa 'Recep Tayyip Erdoğan'ı indirelim' diyorlar. İndiremezsiniz, gücünüz de yetmez. Bu millet Recep Tayyip Erdoğan'a ve ekibine bugüne kadar sahip çıktı. Bundan sonra da sahip çıkacak. Bunlar aynı şeyi söylüyor. İçeride ve dışarıda terör örgütleriyle iş birliği yapanlar da aynı şeyi söylüyorlar. Aynı yerde buluşuyorlar. Varsın buluşsunlar, varsın hangi planları yaparlarsa yapsınlar. Milletin planı da her zaman kuyumcu terazisi gibidir. Şimdi soruyorum, 2023'te tekrar yeni bir destan yazmaya hazır mısınız?" diye konuştu.
Millete hizmet için çalışmaya hızla devam ettiklerini kaydeden Yıldırım, "Hiç merak etmeyin daha güzel günleri birlikte yaşayacağız. Bugün tabi ki sorunlarımız var. Bunun farkındayız. Şunu bilmenizi istiyorum; sorunu olmayan delilerle ölülerdir. Herkesin sorunu vardır. Sorunları çözecek irade de vardır. O irade de Recep Tayyip Erdoğan'dır ve AK Parti'dir. Bunun dışındaki lafügüzaftır. Biz bunların hepsini görüyoruz, siz de görüyorsunuz" dedi.
Ülke olarak koronavirüs sürecinin başarılı atlatıldığını belirten Yıldırım, "Dünya son 2,5 senedir büyük bir değişim yaşıyor. Önce büyük bir belayla imtihan edildik. Bir koronavirüs süreci yaşadık ve burada gelişmiş, zengin, böbürlenen birçok ülke sınıfta kaldı. Türkiye hazırlıklıydı. Bunun verdiği güvenle 2 yıl milletimizin sağlığı için iyiliği için her türlü çalışmayı yaptık. Şehir hastanelerini niye yaptınız, diye bizi yerden yere vuranlar; bu hastalıkta, bu salgında bir kez daha rezil oldular, pişman oldular. Bunu hep birlikte yaşadık. Amerika, Avrupa, parasıyla böbürlenen ülkeler vatandaşlarına en temel sağlık hizmetini veremezken Türkiye bu belayı en az hasarla atlatan ülke oldu" diye konuştu.
Yakın dönemde İstanbul için bir tehdit beklenildiğini vurgulayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki de "Üzülerek söylüyorum, İstanbul için yakın tehdit var. Bütün bilim adamları bunu söylüyorlar ama oradakilerin hiç umurunda bile değil. Geçtiğimiz yıl itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi algı operasyonları için yani kendilerini iyi göstermek, yapılmayanı yapılmış gibi göstermek, olmayanı varmış gibi göstermek için ayırdıkları bütçe 845 milyon lira. Depreme hazırlık bütçesi ise 450 milyon lira. Böyle bir şey olabilir mi? İstanbul gibi bir yerde sadece algı operasyonları için 845 milyon lira ama depreme hazırlık için 450 milyon lira, sosyal tesisler için 12 milyon lira" dedi.
Algı operasyonlarına karşı da mücadele verdiklerine değinen Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim belediyecilik anlayışımız hizmet belediyeciliğine dayanıyor. Eser siyasetine dayanıyor. Başkaları istediği kadar algı operasyonları çeksinler. Başkaları gerçeklere gözünü yumarak, insanları kandırmayı tercih etsinler. Bunlar bizim asla ve asla tercihimiz olmayacaktır. Üzerinde yaşadığımız bu Anadolu coğrafyası dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi. İnsanlık bu coğrafyada gelişmiş. Cennet gibi bir vatana sahibiz ama bir taraftan da dezavantajlarımız var. Yerin altında hep fitne odakları bitmek bilmiyor hem de bu ülkenin bir gerçeği olarak depremsellik karşımızda duruyor. Bizim iki senede gücümüz yeter mi? Yeter Allah'a şükür. Yerin altından fışkıran FETÖ gibi, DHKP-C gibi, IŞİD gibi, PKK gibi lanet örgütlere hamdolsun Cumhurbaşkanı'mızın ve ekibinin dirayetli davranışları, tutumları sayesinde hep birlikte karşı çıkıyoruz. Onları toprağın altına gömüyoruz. İnşallah çıkamayacaklar bir daha oradan."
Geçmiş dönemlerde deprem nedeniyle büyük acılar yaşandığını kaydeden Özhaseki, "Topraklarımızın yüzde 42'si deprem bölgesinde. Nüfusumuzun da yüzde 65'i deprem bölgelerinde yaşıyor. Son 100 yıl içerisinde bu ülkede yaşanan 6 ve üzerindeki şiddetlerdeki depremlerin sayısı 58. Ölen insan sayımız, şehit sayımız ise 83 bin. Neden bu kadar çok şehit veriyoruz? Neden bu kadar çok insanımız rahmetli oluyor? Halbuki başka ülkelerde bu kadar olmuyor. Bir tarihte Japonya'ya gitmiştik, Türkiye Cumhuriyeti'nin Japonya'da yaptırdığı camiye gidip cuma namazı kılmak istedik. Orada Bursalı bir hafız vardı. İlk geldiğinde 7'nin üzerinde bir deprem olduğunu ve çocuğuyla beraber dışarı çıktığını söyledi. Parkın ortasında gelen giden olmayınca utanıp eve döndüğünü söyledi. Ertesi gün camide yaptıklarını anlatınca herkes kendisine gülmüş. Japonya'da yaşayanlar ise depremi umursamamış. Kardeşlerim demek ki deprem geldiğinde bir tehlike gibi kendimizi yere atmaktan vazgeçmeliyiz. Ancak evlerimizi sağlam yaparsak, deprem kuşağı üzerinde evler yapmazsak biz de böyle rahat ederiz yoksa her depremde canımız yanmaya devam eder" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Binali Yıldırım ve Mehmet Özhaseki, hak sahiplerine tapularını teslim etti.
(DHA)