Binali Yıldırım İzmir’den Konuştu

İzmir Ticaret Odası Meclis Toplantısı’na katılan İzmir AK Parti Milletvekili Adayı Binali Yıldırım, konuşmasında teröre kesinlikle taviz verilmeyeceğinin altını çizerken, "Atatürk’ün emanet ettiği kutsal vatanı torunlarımıza sağ salim teslim etmek için ne gerekiyorsa onu yapacağız" dedi.Son zamanlarda yaşanan terör olaylarında şehit olan asker ve polislerin isimlerinin okunmasıyla başlayan İzmir Ticaret Odası Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı’na katılan İzmir AK Parti Milletvekili Adayı Binali Yıldırım, gündeme dair çeşitli açıklamalarda bulundu.“BU BAYRAK İNMEYECEK VE VATAN BÖLÜNMEYECEK”Terörle mücadele meselesinde işin renginin iyice değiştiğini belirten Binali Yıldırım, “Tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Onlar bu ülkenin birliği ve kardeşliğini korumak için canlarını verdiler. Tabi şehitlerimiz yüreğimizi dağlıyor. Bu aşikar bunu hepimiz yaşıyoruz. Ama yerine göre sonuna kadar duygusal olacağız ama yerine göre de bu ülkenin birliği, beraberliği ve büyük Atatürk’ün emanet ettiği kutsal vatanı torunlarımıza sağ salim teslim etmek için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu konuda asla taviz veremeyiz. Biz 250 bin Mehmetçiği Çanakkale’de bu topraklara namahrem eli değmesin diye verdik. Bu bayrak inmeyecek ve bu vatan bölünmeyecek. Türkiye’nin gücünden bazılarının rahatsız olduğunu biliyoruz. Bu terörün bir halk mücadelesi adına yapılmadığını da özellikle belirtmek istiyoruz. Bölgede Kürt kökenli kardeşlerimizin hakkını, hukukunu temin edeceğim diyen terör örgütü, PKK’nın esasında Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Oradaki sorunun adı Kürtlerin PKK sorunudur. Bu ülkenin birliği ve beraberliği için 78 milyonun sorunu PKK’dır. Bunların mermisi adres tanımıyor. Kürt ve Türk askerini de şehit ediyor. Kökleri dışarıda olan içeride vazifesini onlar adına yapan bir örgüttür. Burada yıllardır gelişmiş ekosistem oluşmuş. Yılda 770 milyon dolar civarında bir varlık terör örgütünün elinde. Çözüm sürecinde bunlar şımardı. Barışa bir şans verin dediler verdik. İyi niyetli değillerdi. Artık bundan sonra bu işi orada terör örgütünün oradaki yapısı aynen paralel yapı gibidir. Terör örgütü demokratik unsurlarla bir görüntü oluşturmuştur. Bir siyasi partiyi ön plana çıkarmıştır. Ama bu yaşanan olaylarda gördük ki, Türkiye’nin genelinde bu partiye bir şans verildi. Terör örgütü bu partiyi kontrol ediyor. Parti terör örgütünü kontrol edemiyor. Bu millet tarafından görüldü ve anlaşıldı. Bu millet bu işin muhatabı parti diyebilirdi ama şimdi onu demekten uzağız” dedi.“YEREL VE MERKEZİ YÖNETİM DİYE BİR ŞEY YOK”Yerel ve merkezi yönetim didişmesinin gereksiz olduğunu ve bunu rafa kaldırdığını söyleyen Yıldırım, “Burada enerjimizi birleştirmemiz gerekiyor. bir proje ortaya atılıyor. O projenin lehine ve aleyhine sözler oluyor. Sağlıklı bir zeminde İzmir konuları konuşması lazım. Yaşadığımız tecrübeleri burada tekrar etmeye gerek yok. Kadrolu bazı marjinal sivil toplum örgütleri var. O olmaz, bu olmaz. Ya niye olmaz diye soruyorum. Yaptığımız her işi İzmirli istemiyorsa bana ne oluyor. Her zaman başıma gelen işler bunlar. Bir şeye karar verdik. Artık bu şehirde yerel ve merkezi yönetim didişmesini gündemden kaldıracağım. Böyle bir şey yok. Başkan ne işiniz varsa, hepsiyle bizzat kendim ilgileneceğim ve halledeceğim. İstiyorum ki İzmir bu bahane ile kan ve zaman kaybetmesin. İzmir örnek bir şehir. Her şeyde öncü bir şehir olan İzmir, aradan geçen 90 yıla bakıyoruz, ihracatta 5. sıraya gerilemiş. Kalkınmışlıkta ise 6. sıraya düşmüş. Benim öğrencilik hayatımda İzmir Enternasyonal Fuarı ne zaman başlayacak diye sorardık birbirimize. Şimdi neredeyiz, söylemeye lüzum yok” dedi.“ÖNCELİĞİMİZ KENDİMİZİ ANLATMAK”Seçime az bir süre kaldığının altını çizen ve tartışmak yerine İzmirlilere kendilerini anlatacaklarını ifade eden Yıldırım, “Kimseyle çekişmeye zamanımız yok. Eğer hakaret ederlerse o zaman gerekeni yaparız. Konuşsunlar benim bunu savunacak halim yok ki bu şehre ne vermişiz insanlar yaşayarak görüyor. Havalimanını seyahat eden görüyor. En güzel anlatma yolu yaşamaktır. İzmir yaşıyor ve yaşayarak görüyor. İzmir için yeni hayallerimiz var. Hayallerin ötesinde projeler var. Bütün yollar İzmir’de buluşacak en geç beş yıl içinde. Ankara’dan gelen hızlı tren İzmir’e gelecek ve İzmir Anadolu’nun yarısının buluştuğu yer haline gelecek. Yüzde 40 Türkiye nüfusundan bahsediyoruz. Alt yapınız yoksa nasıl bir şeyler yapacaksınız. Nasıl deniz turizmini geliştireceksiniz ve tarımda daha fazla katma değerli iş yapacaksınız. Bu potansiyellerin hepsi İzmir’de var” dedi.KENTSEL DÖNÜŞÜMİzmir’in geleceğini kentsel dönüşüm üzerine kurduklarını belirten Binali Yıldırım, “İzmir’in geleceği kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm diyorlar. Ben de buradan söylüyorum evet rantsal dönüşüm. Bir kent rant üretmiyorsa o kent geri gidiyordur. Tabii ki rant çıkacak. Bu rant bu şehre gidiyor. Yüzde 60’ı yenilenecek kentin önünde 30 yıl işi vardır. Rantı da bu şehrin çocukları ve yedi sülalesi görecek. Ama mevzuyu başlamadan öldürmeyelim. Yeni dönemde bu iş çok daha fazla hızlanacak” diye konuştu.“DEMOKRASİ KÜLTÜRÜMÜZ YETERİNCE GELİŞMEDİ”Ülke olarak hangisi olursa olsun mutlaka güçlü siyasi irade olması gerektiğini ifade eden Binali Yıldırım, “7 Haziran’dan bugüne kadar 3.5 ay sonra sandığa gidileceğini hangimiz öngördü. Demokrasi kültürümüz yeterince gelişmedi. Ortaklığı bile zor yapıyoruz. Birlikte iş yapma kültürümüzün ve alışkanlıklarımızın gelişmesi biraz daha zaman alacak. Orada önümüzü kış tutalım yaz tutarsa bahtımıza. O zamanı da boş geçirecek halimiz yok. işi tesadüfe bırakmayalım. Tekrar güçlü siyasi irade diyelim. İzmirli hemşehrilerimizi yoğun bir şekilde katılım sağlaması ve Türkiye’nin gelecek ile ilgili kararına ortak olmasını istiyorum” dedi."Büyükşehir’in 12 bin metrekare toplamında Büyükşehir ne istiyorsa yapar. Bakanlık hiç bir şeye karışmıyor. Biz bu konuyu anlamıyoruz. Bazı güzergahlar bakanlıktaydı ama Büyükşehir Belediyesi ben yapacağım dedi biz de güzergahı verdik. Metro yapılacak yerde imar ile ilgili bir kısıtlama olmaz" diyen Yıldırım, toplantıya katılan misafirlerden “Alsancak Garı’nda trafik çok sıkışıyor, alt geçit düşünüyor musunuz” sorusu gelince gülümseyerek, “Zamanında bana sahip çıksaydınız bunları sormazdınız” dedi.