Ben hayat tarzına karışacağım ama nasıl? diye soru soran Binali Yıldırım, İzmirlilerin yaşam tarzına körfezini temizleyerek, ulaşımını rahatlatarak, engellisini rahat ettirerek karışacağını söyledi.
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, 17 Mart Pazartesi günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılacak yeni Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali'nde bir televizyon kanalının canlı yayın programına katıldı. İzmirlilerin rakısını içip balığını yerken burnunu tıkamak zorunda kalmaması için 10 yıldır temizlenemeyen körfezini temizleyeceğini belirten Yıldırım, "İzmir'e hizmet için yola çıktık. Bizim hedefimiz İzmir'i dünyaya açmak. İzmir'de başkan olduğum takdirde herkesin sızlandığı sorunları yok edeceğiz. Çözüm noktasında ilk olarak 35 projemizi, sonra da 1414 projemizi ortaya koyduk. 35 projenin 18'inin çoğu tamamlandı. Bizim için söz namustur, 'Yapacağız' dedik yaparız, mazeret sunmayız. 10 yıldır İzmir mesafe almadı, geriledi. Beceriksizliklerin üzeri birtakım mazeretlerle örtülmek isteniyor" diye konuştu.
"İSTANBUL DA İZMİR GİBİ. KİM NEYE KARIŞIYOR?"
CHP ve yerel yönetimler tarafından İzmir'in insanların yaşam tarzı ve bireysel özgürlüklerine AK Parti'nin müdahale edeceği algısının oluşturulmaya çalışıldığını iddia eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Beceriksizliklerini örtmek için bunu çok iyi kullanıyor ama ideoloji karın doyurmuyor. İstanbul'da Nişantaşı, Beyoğlu, Çiçek Pasajı var. İstanbul'daki yaşam tarzının İzmir'den ne farkı var? Rakısını içme, balığını yeme, eğlenceye gitmede bir farkı var mı? Tekirdağ'da iki rakı fabrikası vardı, bizim dönemimizde şimdi 18 tane. Hizmet ortaya koyamayınca yapay gündem oluşturmakta çok mahirler. 'Arsenik de içeriz, zehir de içeriz, AKP'ye oy vermeyiz' diyorlar, böyle bir kampanya yapıyorlar. Bunun akılla izahı yok. Bu tamamen o anda oluşturulan psikolojik havanın sonucu."
"RAKISINI İÇEN BURNUNU TIKAMAYACAK"
İzmirlilerin hayat tarzına karışma konusunun farklı yönde olacağını kaydeden Yıldırım, "Ben hayat tarzına karışacağım ama nasıl? İzmirlilerin daha iyi şartlarda yaşaması, Kordon'da rakısını içen, balığını yiyen hemşehrilerimin kokudan burnunu tutmaması için çalışacak, orayı tertemiz hale getireceğim. Öbür türlü karışmam söz konusu olmaz. Evimin içinde yapmadığım şeyi İzmir'e neden yapayım? Farklılıklar bizim zenginliğimiz. İzmir bu zenginliğin en belirgin olduğu yer. İzmir, birlikte yaşama kültürünü en iyi bilen şehir. İzmir'in kadınlarının öz güveni çok yüksek. İzmir'in çok artıları ve farklılıkları var" diye konuştu.
İzmir'e hükümetin haksızlık ettiği iddiaları ile ilgili soruya Yıldırım, "Siyaseti hep hizmet olarak gördüm. 'O partili, bu partili, az oy verdi, çok oy verdi' demem. Hizmet insanın hayatını kolaylaştırmak içindir. İzmirlilerin bizi sevmesi, bizim İzmirliyi sevmemiz notasında bir sorun yok. AK Parti ve CHP iki rakip parti, doğal olarak CHP İzmir'de elindeki belediyeleri kaybetmek istemiyor ama bunun için eli güçlü değil çünkü mevcut yönetimin 10 yılı geçmiş ama şehirdeki değişim olumlu yönde değil. İmar konusunda sınıfta kaldı. Altyapıda hiç mesafede alamadı. Çiğli'de hala çöp dağları var. Kronik sorunlar konuşuluyor ama adım atılmıyor. Bu da insanların moralini bozuyor. 'Üçüncü dönem geldi, aynı şeyleri dinliyoruz' diyorlar" yanıtını verdi.
"BECERİKSİZLİĞİN ÜSTÜ MAZERETLERLE ÖRTÜLÜYOR"
İzmir'e farklı davranılmadığını, merkezi hükümetin 15.5 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiğini ifade eden Binali Yıldırım, CHP adayının projelerinin önceki projelerinin 2004 ve 2009'daki projelerle aynı olduğunu hatırlattı. Yıldırım, "2004'ten 2009'a yetiştirememişsiniz, 2014'e gelinceye kadar yapamamışsınız, yüzde 75'ini yapamadığınız projeleri şimdi tekrar İzmirlilerin önüne getiriyorsunuz. İzmir başkanı beceriksizlik konusunda tarihe geçecek. İzmir'e farklı davranıldığı iddiası da beceriksizliği örtmek için geliştirilen bir söylem. Büyükşehirin yatırımların payının tutarı toplam bütçenin yüzde 20'nin altında. İzmir'in yatırımda fevkalade düşük performansı var. Biz yatırımlarda pozitif ayrımcılık yaptık. İzmir'e Büyükşehir, 2013 bütçesinde yatırım hedefi koymuş ama 60 oranında sıfır çekmiş. Mevcut başkan, 'Namuslu olana oy verin' demiş, el hak doğruyu söylemiş ama şunu unutmuş, söz namustur. Sözün namus olduğunu unutmuş. Vadedilen işlerin kaçını yapmış, İzmir'e ne yapmış? Bir de bu şehrin belediye başkanı olduğunu unutmuş, bana soruyor. Bu şehrin 10 yıldır belediye başkanlığını yapan ben miyim?" ifadelerini kullandı.
"BİZİ ÖVÜYORDU, ŞİMDİ NE OLDU?"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, 'Projelerimiz Ankara'da bekletiliyor, onaylanmıyor' sözlerini de değerlendiren Yıldırım, şunları söyledi:
"Bu söylemler açıkçası züğürt tesellisidir. Aynı prosedürlere bizler de tabiyiz. Projeler DPT tarafından uygun görülürse yatırıma konuyor. Ardından bu projelerin onaya gitmediği kurum kalmıyor. Bu süreç yatırımı kim yaparsa yapsın aynı. Hatta belediyelerin projeleri daha bile kolay çünkü belediyeler bazı meselelere burada meclislerinde karar verebiliyor. Örneğin çöp konusunda 10 senedir, 'Oraya mı, buraya mı yapalım' diyor. Ortada teknoloji yok, yer seçimi yok, proje yok. Ankara neye göre karar verecek. Ankara'ya gelen bir şey yok. Aslında mevcut ve aday başkan, daha önce bizi yere göğe koyamıyordu ama şimdi beraber seçime gidiyoruz diye salvo açılımlar yapıyor. Bakan İzmir'e ne yaptı diyor? Ölçü, nizam var. Ayıp."
"İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN BORCU VAR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin borcunun olmadığı yönündeki açıklamaları da değerlendiren Yıldırım, "Büyükşehir Belediyesi, hazırladığı 2012 raporlarında 55 bin lira diye bir borç kalemi koymuş. SSK, vergi borcu vardı, onları hükümet sildi. Belediye şirketleri şu an 2 milyar lira borçlandı. 'Borcumuz yok, dediği notlar bunlardan önceydi. Son 2 senedir borçlandı. Başkanın söyledikleri gerçeği yansıtmıyor. Örneğin son dönemde tramvaya 300 milyon avro, gemilere, İZBAN tramvaylarına borçlandı" dedi.
"PROJELERİN TAMAMINI KESİNLİKLE BİTİRİRİM"
Yapacaklarının sözünü verdikleri her işi ustalıkla bitirdiklerinin altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:
"5 yılda 1414 projenin tamamını kesinlikle yaparım. Daha fazlasını da yaparım. İspatı var. Şehrin en büyük sorunu işsizlik. İzmir'de yatırımcı kaçırılıyor, gözü korkutuluyor. Sorumluk belediyenin. Yatırımcılara kan kusturuyorlar. Başka şehirlerde, Avrupa'da belediye başkanı kapı kapı dolaşıp yatırımcı getirmeye çalışıyor, burada yatırımcı illallah ediyor. Biz İzmir'de özel sektörün önüne konan engelleri kaldıracağız. Birçok projemizi yap-işlet-devret modeliyle uygulayacağız. İzmir adeta bir savunmada, neyi, kime karşı savunuyorlar belli değil. Ticareti öğreten ve ilklerin şehri olmasına rağmen Türkiye ve dünya bağını kopardılar. 100 yıllık futbol takımları var adı yok. Belediye başkanı seçileyim, söz veriyorum en geç 3 yıl içerisinde bir İzmir takımı süper Lig'de olacak. En az bir tane olacak."
"KÖTÜMSER DEĞİLİM"
Binali Yıldırım, 17 Aralık operasyonu sonrası İzmir'de kazanma şansına ilişkin de, "İzmir'in zorluğunu baştan söyledim. Ulusal gündemin İzmir seçimlerini çok olumsuz etkilediği yaklaşımını ben biraz tereddütle karşılıyorum. İşimizi biraz zorlaştırdığı doğrudur. Seçimlere 15 gün kala hiç kimse seçimlerin nasıl sonuçlanacağına yönelik tahmin yapamıyor. Türkiye genelinde gündem çok hızlı değişiyor. Her gün yeni bir olay, gelişme oluyor. 17 Aralık tarihinden sonra da öyle ya da böyle, farklı yerlerde yansımaları, etkileri oluyor. İzmir'e etkisi de mutlaka vardı ama seçimlere ne kadar yansıyacak göreceğiz. Bu noktada kötümser değilim. Biz kazanmayı hedefledik, hedefimizde de herhangi bir tereddüt yok" ifadelerini kaydetti.
Yıldırım, kazanma iddiası ve oy hedefine ilişkin ise, "İzmirli karar verecek. Aziz Bey, 'Yüzde 30'un da altında oy alır' demiş. Bize lütufta bulunmuş. Yüzde 60 olur da kim olur belli değil. Niye olmasın? Ben İzmirlilere güveniyorum, İzmirlilerin de bana güvendiklerine inanıyorum. Biz çalışacağız, projelerimizi anlatacağız. İzmir hayalimizi anlatacağız" dedi.