ANKRA (ANKA)- Ekolojik ve tahıl ürünleri üreticisi ve DOĞALSAN'ın sahibi Ufuk Ilgaz, Avrupa Birliği ülkelerinde ve ABD'de kanser ve obezitenin önde gelen hastalıkların başını çekmesinin ardından ekolojik ve organik ürünlerin gıda sektöründe öne çıktığını belirterek, "Türkiye'de ekolojik ve organik gıda tüketim oranı binde bir. Bu oranın yükselmesi, sağlıklı nesillerin yetişmesi için bir zorunluluktur" dedi.
"GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ GIDALAR SAĞLIMIZI TEHDİT EDİYOR"
Yarı rafine,doğal ve sağlıklı beslenme ürünleri üretmek üzere Ankara'da DOĞALSAN'ı kurduklarını belirten Ilgaz şunları söyledi: "Bir süredir soframızı, dolayısıyla sağlığımızı ve geleceğimizi tehdit eden önemli bir sorun; genetiği değiştirilmiş ürünlerdir. GDO'lu ( Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ürünlerin oluşturduğu sağlık risklerini doğrulayan bilimsel araştırmalara her geçen gün yenileri eklenmektedir. Ürünlerimiz arasında yer alan soya grubu (soya fasulyesi, soya unu, soya eti) genetiği ile oynanmamış sertifikalı ürünlerdir"
Genetiği degiştirilmiş gıdalar yerine doğal ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Ilgaz, "Tüketiciler, sağlıklarını düşünerek tüketim yapmalı. Doğal ürünleri tercih edenlerin büyük bir bölümü sağlık sorunu yaşayanlar veya bilinçli beslenenler oluyor. Doğal ürün tüketiminin artması sağlıklı nesillerin yetişmesinin önünü açacak" diye konuştu.
İŞTE, GENETİĞİ İLE OYNANMAMIŞ ÜRÜNLER VE SAĞLIĞA ETKİLERİ
Soya unu: Kolesterol içermemesi ve doymamış yağ oranının yüksek olması nedeniyle damar sertliği, kroner kalp rahatsızlığı olanlara uzmanlarca tavsiye edilir. Soya unu hamur işlerinde kullanıldığında bayatlamayı geciktirir ayrıca fındık veya ceviz lezzeti verir. Soya unu yüksek protein kaynağı.
Soya kıyması: Soya kıyması tekstüre edilmiş (proteini artırılmış) yağsız soya ununun granül şekline getirilmesiyle elde edilir. Yüksek oranda protein içerdiğinden kullanıldığı yemeklerin besleyici değerini artırır. Normal kıymaya belirli oranda katılarak kullanılacağı gibi tek başına da kullanılabilir. Hayvansal proteine en yakın bitkisel protein içermesinden dolayı vejeteryanlara özellikle tavsiye edilmektedir.
Soya fasülyesi: Yüksek oranda hayvansal proteine benzer bitkisel protein içerir. Vejetaryenler için önemli besin kaynağıdır. Yüksek oranda doymamış yağ içerir, kolesterol içermez. Damar sertliği, yüksek kolesterol kroner kalp ve diyabet hastalar için uzmanlar tarafından özellikle tavsiye edilir. Bazı araştırmalarda soya fasulyesinin meme kanseri riskini azalttığı, safra kesesi taşı oluşumunu engellediği,kadınlardaki estojen oranını artırdığı görülmüştür. Toronto üniversitesinden (Kanada) profesör doktor David Jenkins'e göre kandaki şekeri en iyi dengeleyen besinler sıralamasında birinci sırada soya fasulyesi gelmektedir. FDA (ABD gıda ve İlaç Dairesi) kroner kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltmak için her gün 80 gr SOYA ürünü tüketilmesini önermektedir.
Kepekli pirinç: Kepekli pirincin beslenme açısından önemi, B grubu vitaminler ve posa açısından zengin olmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi posa açısından zengin yiyecekler, diyabetli hastalar ve diyet yapanlara sağlıklı zayıflama acısından özellikle tavsiye edilir. Kepek sindirim sistemini düzenleyici ve koruyucu etki yapmaktadır; Bu özelliğinden dolayı bağırsak kanseri ve kabızlığı önleyici etki göstermektedir. Posası yüksek kepekli pirinç kan kolesterolünün ve şekerinin düşürülmesine yardımcı olur. Ayrıca kepekte bulunan yüksek miktarda B1 vitamini 'nin sindirim bozukluklarını, zihinsel yorgunlukları ve stres'i önleyici etkisi vardır.
Soya unu karışımı: İçerdiği doymamış yağ asitleri, hücrelerin yenilenmesinde, beyin ve sinirlerin işlevini yerine getirmesinde önemli rol oynar. Kepekli besinlerde bulunan lif hazmı kolaylaştırır, sindirim sistemini düzenler, midede şişmesi ile tokluk hissi verir. Kan şekerini düzenler, yemek sonrası uyku ve yorgunluğu azaltır. Daha önemlisi vücudumuzda daha az yağ depolanmasını sağlar.