Bingöl’deki kanaat önderleri, İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın Nevruz’da okunan mektubunu önemli bulduklarını söyledi.
Bingöl’ün kanaat önderlerinden Molla Kamil Fırat, herkesin Müslüman olduğunu ve Barış’ın Kur-an ve sünnet ile sabit olduğunu belirtti. Fırat, "Bu barış ilahi ve nebevi bir emir olduğuna göre, biz de Müslüman olduğumuza göre bu emri kabul etmek zorundayız ve her Müslümanın bunu kabul etme zorunluluğu vardır. Ayrıca Kur-an’ı Kerim’de Cenab-ı Allah ‘2 tane insan birbirlerine karşı geldiklerinde gidin üçüncü siz olunuz, gidin aralarına girin, barış teklif edin ve onları barıştırın’ buyuruyor. Bu nedenle biz Müslüman olduğumuz için elbette bu emirlere boyun eğmek zorundayız. Ayrıca bu 30 yıl içerisinde birçok olaylara, hadiselere şahit olduk. Gerek Güneydoğu'da, gerek Doğu Anadolu'da bildiklerimiz ve bilmediklerimiz birçok olaylar olmuş, vukuu bulmuştur ve vatandaşımız bundan dolayı zarar görmüştür.’’ dedi.
Molla Mustafa Bingöl ise hayatının en güzel günü olduğunu ifade ederek, "Allah’u Teâlâ demiş ki; ‘Elinizden geldiği kadar zalimi de kurtarın. Mazlumu da kurtarın. Mazlumu zalimin zulmünden kurtarın, zalimi de cehennemden kurtarın.’ Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Hiçbir zaman barıştan zarar gelmez. Allah’u Teâlâ diyor ki 'Elinizden geldiği kadar barış tarafı olun." ifadelerini kullandı.
Molla Selahattin Balat, Kur’an-ı Kerim’de geçen 'İki tane insanın arası bozulduğu zaman aralarına girin ve barış teklif edin' ayetinden bahsederek, "Bizim bir sözümüz vardır, ‘zararın neresinden dönersen kardır’ yani olan olmuş gitmiş, bundan sonra kardeşçe yaşasınlar, kardeşçe beraber olsunlar. En güzeli; İslami kuralları uygulasalar, hiç kimsenin bir sorunu kalmaz. Fakat Yahudi Siyonist teşkilatı ile Hristiyan Misyoner teşkilatının kurallarını uygularlarsa her iki taraf da zarar eder.’’ şeklinde konuştu.
Abdullah Öcalan’ın mektubu okunduğunda 'herkesin yüreğine soğuk bir su dökülmüştür' diyen Molla Bahri Boğatekin ise şunları dile getirdi:
"Herkes rahat olmuştur ve geleceğini herkes güzel görüyor. Bundan önceki zaman dilimi içerisinde köylümüz rahat köyüne gidememiştir. Evi şehirde olan rahat yatağında yatamamıştır, annelerimiz, bacılarımız bu nedenden ağlamıştır, sızlamıştır. Herkes bugün canı gönülden bağırıyor çağırıyor, bu olayın bitmesi için. Türk-Kürt düşmanlığı gibi bir mesele söz konusu değildir. Bazı insanlar kasıtlı olarak, bunu ortaya sokup da, bu toplumu, bu insanları, bu güzel ülkeyi rahatsız etmesinin bence hiçbir anlamı yoktur."
Hucurat Suresi 9 ve 10 ayetlerinin mealinden bahseden Molla Mücahit Beki, terör olayından faydalananların da, zarar görenlerin de olduğunu söyledi. Beki, "Öcalan’ın mesajı bence mükemmel bir mesajdır. Çünkü biz ne istiyorduk. Adam öldürülmesin yeter. ‘Edi bese (yeter artık)' diyorlardı. Edi bese mademki herkes silahını bıraksın ve PKK sınır dışına çıksın, yani ülkeyi terk etsin. O zaman herkes rahat çalışır, rahat yer ve bizim doğuya da hizmet gelir. Çok büyük hizmet gelir. İster okul olsun ister sağlık olsun ne olursa olsun her şeyde doğu karlıdır.’’ sözlerini kaydetti.
Türklerin ve Kürtlerin sürekli beraber olduğunu belirten Beki, şunları ifade etti: "Kimse bunların ayrı gayrısını bilememiştir. Ta ki bu 30 yıl öncesine kadar. Artık menfaat midir? Neyse şeytan girdi araya ve aralarını bozdu. Öcalan’ın da mesajı, barış diyor. Biz bunu kabul ediyoruz zaten, Müslümanlar bunu kabul ediyor. Eğer devletle bu adam bunu kabul ediyorlarsa biz zaten kabul ediyoruz. Hem de sevinerek kabul ediyoruz. Adam PKK’ya 'artık silahın sonuna gelmişiz, silahı bırakın, siyaset gelmiştir' diyor. Bu da çok hoş, herkes fikrini rahat rahat söyler, herkes kalemine ne gelirse onu yazar. Ama kaba kuvvet yok, adam öldürmek yok, silah yok, bu çok güzel bir şey. Bu mesaj büyük mesajdır."
Nevruz alanına toplanan herkesin ‘barış’ demesinin güzel bir mesaj olduğunu kaydeden Beki, ‘’Ben şahsen memnunum ve Öcalan’ın o mesajı da bence mühim bir mesajdır. İyi düşünülürse ve inşallah sözde kalmazsa çok iyidir. Bence onlar da biz de hepimiz barışa mecburuz. Bu ölüm nereye kadar gidecek. Bu adam nereye kadar öldürülür. Ama vurulan hep Kürt. İster devlet, ister PKK öldürdü ama bölgenin adamlarını öldürdüler. Başka kimseyi öldürmediler. Zarar eden bu bölge, sağlıksız kaldı bu bölge, susuz kaldı bu bölge, eğitimsiz kaldı bu bölge, yolsuz kaldı bu bölge, faili meçhul de bu bölgede.’’ şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz