Diyarbakır'da son bir ay içerisinde altı kuyumcu soyuldu. Bazı kuyumculara gece girildi, kimi soygunlar da silahlı ve gasp şeklinde yapıldı. Artan soygunlar nedeniyle kuyumcular bugün bir basın açıklamasıyla durumlarına dikkat çekmeye çalışacak.
‘Ekim olaylarında soyuldum'
Diyarbakır'da 6-8 Ekim tarihlerinde yaşanan olaylar sırasında dükkânı soyulan Hasip Eleman adındaki kuyumcunun üç kilogram altını çalınmış. Emniyeti aramasına karşın, polisin gelmediğini söylüyor.
"Gece 3,5-4 gibi telefonum çalınca dükkâna girildiğini anladım. Alarm telefonuma bağlı. Hemen polisi aradım. Güvenlik gerekçesiyle gidemeyeceklerini söylediler. Dört kaleşnikoflu kişi bekçiyi etkisiz hale getirmişler ve yan duvarı delerek içeri girmişler. Alarm devreye girmiş. Karakolda da uyarı vermiş ama ben de aramama rağmen gitmediler. Adamlar ellerini kollarını sallayarak hem vitrindeki altınları aldılar hem de dükkândaki kasayı götürdüler.”
Dükkanı soyulan Hasip Eleman fotoğrafının çekilmesini istemedi.
‘Kaderimize terk edildik'Hasip Eleman 250 bin lira zarara uğradığını ve 6-8 Ekim olaylarından sonra kaderlerine terk edildiklerini savunuyor.
"Bırakın ruhsatsız silahı, adamlar keleşle geliyorlar. Devlet sanki 6-8 Ekim olaylarından sonra bölgeyi kaderine terk etti. Bu böyle gitmez, polislerin düzenli devriye atmaları lazım ve eskiden olduğu gibi mahalle bekçilerinin görev almaları gerekir diye düşünüyorum, yoksa bu işin sonu yok.”
Mahmut Bulut'un soyulan dükkanı Emniyet Müdürlüğü binasına elli metre mesafede.
‘Emniyet müdürlüğüne 50 metre'Mahmut Bulut, yakın zamanda soyulan kuyumculardan. Dükkânı Emniyet Müdürlüğü binasına elli metre uzaklıkta olmasına karşın soyulan Bulut, soyguncunun yakalandığını ancak altınlarının gittiğini söylüyor.
"Sabah dört gibi kepenklerimi patlatmışlar. Alarm devreye girmemiş. Dükkânım Emniyet Müdürlüğü binasına elli metre uzaklıkta. Üstelik Diyarbakır'ın en işlek semti Ofis Ekinciler Caddesi'nde. Böyle olmasına rağmen bir kilo altınım gitti. Evim de Ofis'te. Gece görüyorum bir devriye atıyorlar ondan sonra sabaha kadar yoklar. Öyle olunca hırsızlar da ellerini kollarını sallayarak giriyorlar. Artık silahım elimin altında, gerekirse çatışacağım soyguna gelirlerse.”
Faruk Çetin'in kuyumcu dükkanı hırsızlar panikleyince soyulmaktan kurtulmuş.
‘Pompalı tüfekle içeri daldılar'Diyarbakır'da yine Ofis semtinde bulunan İstasyon Caddesi'nde kuyumculuk yapan Faruk Çetin'in işyerine akşam saatlerinde gelen yüzleri maskeli silahlı iki kişi dükkânını soymak istemiş. Vitrini açamayan soyguncular panikleyince soygun gerçekleşmemiş.
"Ellerinde pompalı tüfekler vardı. Altınları torbaya doldurmamı söylediler. Ancak vitrin kilitliydi ve açamadılar. Biraz zaman kaybedince paniklediler ve alamadan kaçtılar. Emniyetin gerekli tedbirleri alması lazım. Her tarafta MOBESE var ama adamlar yakalanmadılar.”
Sıddık Akman dört saatten beri elektriklerinin kesik olduğunu söylüyor.
‘Elektrik kesintileri büyük problem'Diyarbakır'da gece saatlerinde başlayan ve sabaha kadar sürebilen elektrik kesintileri de kuyumcu soygunlarının artmasına neden olarak gösteriliyor. Kuyumcular çarşısı esnaflarından Sıddık Akman gece kesintilerinin kendileri açısından tehlike yarattığını söylüyor.
"Kesintiler nedeniyle sokaklar karanlık oluyor. Bu da hırsızlar için uygun bir ortam oluşturuyor. Ayrıca uzun kesintilerde alarm ve kamera sistemini besleyen akülerin boşalmasına yol açabiliyor. İşsizlik, uyuşturucu müptelaları ve güvenlik zafiyetleri hırsızlık olaylarını arttırdı. Buyurun sabahtan beri tam dört saattir elektrikler kesik. Emniyetten daha fazla güvenlik önlemi istiyoruz.”
Seyfettin Mutlu çarşıdaki polisleri geri istiyor.
‘Eskiden polis vardı'Diyarbakır Kuyumcular Çarşısı Başkanı Seyfettin Mutlu'ya göre hırsızlığın artmasındaki önemli neden isteyen kişilerin kolay silah temin edebilmesi. Mutlu daha önce çarşılarında görev yapan hırsızlık şubesi polislerinin de yeniden görev almasını istiyor.
"Elektrik kesintileri problem. Bölgede de silah kolay temin edilebiliyor. Silahsız kimse kalmadı neredeyse. Öyle olunca demek ki insanlar ‘hadi kuyumcu soyup zengin olalım' diyorlar. Çarşıda eskiden sürekli görevli hırsızlık masası polisleri bulunurdu. Sonra çektiler. Birkaç kez başvurduk ama vermediler. Biz de üç tane güvenlik görevlisi aldık. Ama polis olunca daha iyi oluyor hırsızlık olmuyor korkuyorlar.”
‘Kuyumcunun sermayesi vitrini'
Başkan Seyfettin Mutlu kuyumcuların sahip olduğu sermayenin vitrinlerinde olduğunu, hırsızlık olduğunda da kuyumcunun bir daha belini doğrultamadığını söylüyor.
"Sigorta şirketleri kuyumcuları sigortalamazlar. Sigortalasalar bile çok yüksek primler çıkar ve kimse bunu karşılayamaz. Kuyumcu soyguna uğrarsa iflas eder çünkü tüm sermayesi vitrinidir. Emniyetin hırsızlara yol verecek boşluk bırakmaması lazım. Tabii bir hata da bizde. Güvensiz ve uzak bölgelere kuyumcu açılmaması lazım. En iyisi bir arada veya güvenli yerlerde olmaları.”
Emniyet konuyu inceleyecek
Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, hırsızlık olayları ile ilgili kuyumcuların durumunu inceleyeceklerini belirtti. Böğürcü kuyumcuların yapmaları beklenen basın toplantısını kendilerinin de izleyeceğini ve sonrasında durum değerlendirmesi yapacaklarını söyledi.
DEDAŞ: Biz de mağduruz
Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) yetkilileri ise hırsızlık olayları ile ilgili kuyumcuların suçlamalarını farklı bir şekilde yanıtladı. DEDAŞ yetkilileri kendilerinin de hırsızlar tarafından mağdur edildiğini belirttiler. DEDAŞ'ın açıklaması şöyle:
"Biz de hırsızlık mağduruyuz. Daha dün ikisi Bağlar Mahallesi'nde, biri de Yenişehir'de olmak üzere üç trafomuz hırsızlar tarafından soyuldu. Trafolar tamamen boşaltıldı. Ayrıca aydınlatma direklerinin kabloları kesilip çalınıyor. Elektrikler kesilince aydınlatmaları da kesintiye uğrayabilmektedir. Yalnız kamera ve alarm sistemleri kendi güç biriminden besleniyor. Kuyumcular kendi jeneratör ve güç kaynakları ile tedbirlerini almak durumundalar. Sonuç itibariyle bu tür işyerleri enerji teminini yapmalılar. Hırsızlık olayları ise emniyet ile ve alınacak tedbirlerle ilgilidir.”
Kaynak: Al Jazeera Türk
Sertavul Geçidi kapandı: 17 işçi mahsur