James Gallagher
BBC sağlık ve bilim muhabiri
İngiltere'de genetik hastalıklara çare olarak üç insanın DNA'sı kullanılarak bebek yapılması için danışma süreci başlatıldı.
Amaç, "mitokondrial" hastalıkların anneden bebeğe geçmesinin engellenmesi.
Ancak sonuçta ortaya çıkacak bebeğin anne ile babaya ek olarak, bir kadının daha genetik malzemesini taşıması gerekiyor.
Bu da etik kaygıları beraberinde getiriyor.
Danışma sürecinin sonunda hükümet bu tekniği yasal hale getirebilir.
Mitokondri vücutta her hücreye enerji sağlayan, küçük enerji santralleri gibi çalışan parçacıklar.
İngiltere'de her 200 çocuktan biri hatalı mitokondri ile dünyaya geliyor.
Çoğu fazla etkilenmese de, en ağır vakalarda hücreler enerjisiz kalıyor. Bu da kaslarda zayıflığa, körlüğe, kalp yetmezliğine, hatta ölüme yol açabiliyor.
Mitokondriler çocuğa yalnızca annenin yumurtasından geçiyor.
Önerilen tedavi yöntemi, bebeğe sağlıklı bir kadının mitokondrilerinin yerleştirilmesi.
Ancak mitokondriler de kendi genlerine ve DNA'larına sahip. Dolayısıyla da bu tedaviyi gören bebekler üç kişiden genetik materyal almış olacak.
Bu da çocuğun genetik yapısında kendisinden sonraki kuşaklara aktarabileceği, kalıcı bir DNA değişikliği anlamına geliyor.
Danışma sürecini İnsan Döllenmesi ve Embryoloji Kurumu başlattı.
Kurumun Müdürü Profesör Lisa Jardine, "ailelerin sağlıklı çocuklar yetiştirme arzusunun, çocuklara ve topluma olası etkiler ile dengelenmesi gerektiğini" söyledi.
Süreçte ele alınacak konular arasında bu yöntemle doğacak çocukların neler hissedeceği, onlara gerçeğin ne zaman söylenmesi gerektiği, ebeveynlere etkisi ve mitokondri verecek kadınların statüsü de var.
İnsan Genetiği Uyarı isimli kuruluş, bu tedavinin tamamen gereksiz ve tehlikeli olduğunu, genetik yapısı değiştirilmiş "tasarım bebeklerin" yolunu açtığını söylüyor.
Çalışmanın sonuçları hükümete ilkbaharda sunulacak. Bakanlar yasayı değiştirmeyi kabul etse bile, tekniğin güvenli olup olmadığıyla ilgili kaygıların aşılarak uygulamaya geçilmesi birkaç yıl alacak.
Halen İngiltere'de bu alanda araştırma yapmak serbest, ancak tekniğin hastalar üzerinde kullanılması yasak.