BAĞDAT (İHA) - Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, halkının gücüne güvendiğini belirterek, sırtlarını sadece askerlerine dayamadıklarını söyledi. Saddam Hüseyin ayrıca, Birleşmiş Milletler'e (BM) yaptıkları başvurunun korkudan kaynaklanmadığını vurguladı.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, İran-Irak Savaşı'nın 14. yıldönümü nedeniyle Irak Devlet Televizyonu'ndan halkına seslendi. Açgözlülük ve saldırının güçle birleşmesinin felaketlere yol açtığını ifade eden Saddam Hüseyin, "Bundan sonra insanlar felakete yol açar. Yakın ve uzak tarihe baktığımız zaman, açgözlülüklerini gidermek için saldırdıkları zaman, hep Arap ülkelerine yöneldiklerini görürsünüz. Geçmişin bütün dönemlerine baktığımız zaman istisnasız şunu söylemek mümkün; tarihi kabul etmeyenler bir şekilde bunu kabul etmek zorunda kalırlar ve bu kaçınılmaz sondur. Araplara ve Müslümanlara saldırmanın kaçınılmaz sonudur" dedi.
Irak olarak her zaman bu tür saldırganlıklara karşı durduklarını anlatan Saddam Hüseyin, "Bunun tarihimize verdiği zararlardan ders çıkarmışız. Biz halkımızın gücüne güveniyoruz, sırtımızı sadece askerimize dayandırmıyoruz ve adaletsizliğe karşı durma konusundaki tutumumuzu sürdürüyoruz. Biz elimizdeki bütün güçlerimizle düşmanlarımızla karşılaşmak durumundayız. Hepimize şu soruyu soruyoruz. Herkes kendi görevlerine bağlı kalırsa, anneler ve babalar çocuklarına karşı görevlerini yerine getirirse, onlar da annelerine bağlı kalmazlar mı? Tabi ki, bizler de özgürlüğümüz gibi ailelerimiz gibi onlara karşı olan sadakatimizi yerine getireceğiz ve bütün düşmanlarımızla mücadele edeceğiz" diye konuştu.
"Arap dostlarımızla, bütün Müslümanlarla, ailelerimiz, bütün oluşumuz bunlara hazırdır" diyen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, "Bütün bunları değerlendirdiğimiz zaman, tarihten çıkardığımız derslere baktığımız zaman, 1980'le baktığımız zaman bunları daha iyi anlıyoruz. Biz bütün bunları hatırlıyoruz. Bunların hiçbirini unutmadık. Tabi ki çocuklarımız da ailelerine ve atalarına sadık olmalıdır. Eğer sadık olmazlarsa, aşağılanmanın kölesi olacaklardır. Nasıl bir durumla karşılaşırsak karşılaşalım, bütün insanların yapması gereken şeyler vardır. Biz tanrıya güveniyoruz" ifadelerini kullandı.
1980'lere bakıldığında Allah'ın istediği gerçekleşene kadar bütün bunları yaşadıklarını dile getiren Saddam Hüseyin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Allah bize 80'lerde zaferi verdi. 1986 ve 1988 yılında zaferlere ulaştık. Bütün bunların temelinde Irak halkı ayakta kalmayı başardı. Bütün bu tehditlere karşı mücadele etti ve sonunda da zaferlerle dolu savaşlar kazandılar. Onlara karşı yönelen tehditlerle mücadele ettiler. Bütün bu bulutlar açılacaktır ve güneş bulutların arkasından görünecektir. Kötü insanlar, kendi acılarını çekmek zorunda kalacaklardır. Büyük bir başarısızlığa uğrayacaklardır. Onlar kendi ölmüş vücutlarıyla yenileceklerdir. Bir daha Arap ya da Müslüman ülkelere saldıramayacaklardır."
Özellikle kendini şeytana teslim etmiş insanlara seslendiğini belirten Saddam Hüseyin, "Masum insanlara saldıranlara sesleniyoruz. Onları köle yapmak isteyenlere sesleniyoruz. Bunlar barışa giden yollar değildir. Bu insanlarla eşit bir diyaloğun açılması ve uluslararası meşruiyetin de olması gerekecektir. Yanıt şu olacaktır; özellikle Güvenlik Konseyi'nin belirli taahhütleri olduğu zaman baskı uygulayanlara karşı ve bize zarar verenlere karşı hiçbir şekilde güvenlik sağlanamaz. Bütün bunları söylemek istemezdim. Farklı koşullar olmasını istemezdim. Genel anlamda açıkça şunu söylemek istiyorum; bu sayede hiç kimse bizim BM'ye yaptığımız başvurunun korkudan kaynaklandığını düşünmesin. Özellikle Allah'tan kopanlar korkacaktır. Bize tehdit ve baskı uygulayanlar, özellikle kötü insanların tavsiyesini dinleyenlere söylüyorum; Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah büyüktür" dedi.
Bunun tarihin derinliklerinden gelen bir ses olduğunu söyleyen Saddam Hüseyin, "Tarihin verdiği aynı ruh hala taşınmaktadır. Onlar bütün yaptıklarını Allah'ın adına yapmaktadır. Onlar Irak'ın ve Allah'ın haklarını savunmaktadırlar. Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah büyüktür. Bunlar bizim erkek ve kız kardeşlerimizin sesidir. Irak'a inananların sesidir. Irak'a saldıranlar, bütün bunları göz önünde bulundurmadılar. Iraklı insanlar sabırlı ve dayanıklı insanlardır ve Müslümanlara yönelik bütün baskılar hiçbir şekilde barış çağrısı değildir. Bizler her zaman barış çağrısını dile getirdik" diye konuştu.
Irak lideri Saddam Hüseyin, "Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah büyüktür" şeklindeki sözlerini yineleyerek, "Bütün bunlar bir sesleniştir. Bu sesleniş, ülkesini düşmanlara karşı koruyanların sesidir. Ordumuzun mensupları ve inanan insanlarımız her zaman aynı şeyi söylemektedir. Onlar bu ülkeyi savunurken, saldırılara adım atarken, her zaman bu sözleri söylemektedir. Onlar göğüslerini bu ülkeye siper etmektedir. Ülkemize yönelik çeşitli ve farklı cephelerde saldırılar bulunmaktadır. Ülkenin kuzeyinde farklı bölgelerde bunu gördük. Tekrar aynı şeyi söylüyorum. Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah büyüktür. Bu ses Hz. Muhammed'in sesidir. Bu ses Hz. Bilal'in sesidir" dedi.