14 Mayıs'ta gerçekleşecek olan seçimler adım adım yaklaşırken milletvekili aday adaylığı ile ilgili de önemli gelişmeler oluyor. 2013 yılındaki Gezi Parkı olayları sırasında Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'nin o dönemki müezzini olan Fuat Yıldırım, ortaya atılan iddialarla gündeme gelmişti. 'Camide bira içtiler' iddiaları gündem olurken Yıldırım da iddiaları yalanlamasıyla konuşulmuştu. Yıldırım'la ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşandı.
Sözcü'de yer alan habere göre; Yıldırım'ın 14 Mayıs seçimleri için CHP'den milletvekili aday adaylığı başvurusu yaptığı öğrenildi.
Yıldırım'ın daha önce görev yeri değişmiş, bir hastalık yaşadığı da gündeme gelmişti.
Yıldırım'ın, adaylığına ilişkin “Benim bir beklentim hırsım yok. Adaletten, dürüstlükten, hukuktan, insan haklarından, erdemden yana oldum hep. Bunlardan taviz vermedim bedelini de ödedim. Nerede olursam olayım bunun savunucusu olacağım” dediği kaydedildi.
Yıldırım açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"İnandığım doğruların takipçisi ve temsilcisi olmak için CHP’den aday adayı oldum. İnsani ve İslami değerlerin dayandığı 2 temel esas var; Biri: Adalet Diğeri ise: Doğruluk ve dürüstlüktür.
Bunu arayan ve yaşayanların daima yanında olacağım. Yer ve gök bunlarla ayakta durmaktadır. Kendi yaşamımda bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da özellikle bu iki değer hayatımın vazgeçilmezi olarak devam edecektir.
Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu söylem ve eylemler aynı ortak paydada buluştuğumuzu gösterdi. Kendilerinin ve çok değerli yol arkadaşlarının en sıkıntılı zamanlarında daima yanımda olmaları, bir insan olarak beni derinden etkiledi. Adalet ve doğruluk ilkelerinin hayatımızda daima yer bulması için çıktığımız yolda, bu yolu onlarla beraber yürümeye karar verdim. CHP’nin yeni yüzünde herkesin ve her kesimin kucaklanma çabaları halkımızda çok önemli karşılık bulduğu gibi bugün bendenizin de bu kararı vermesinde en önemli etken olmuştur.
Milletimizin her bireyi bugün şefkatle ve adilce kucaklanmayı beklemektedir. Bunlar gerçekte evrensel insani değerler olarak karşımızda durmaktadır. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyen Şeyh Edebali, “Yaratılanı hoş gör, yaradandan ötürü” diyerek Yetmiş iki milleti bir gören Yunus Emre ” Gel kim olursan ol, yine gel” diyen Mevlana ve “Bu alemde bütün varlıkla bir çeşit kardeşliğimiz var” hakikati ile bırakın inanı her şeyi kucaklayan yol göstericilerimiz var.
İşte Anadolumuz asırlarca bu maya ile mayalanmıştır. Yaşadığımız asrın felaketinde de milletimiz özündeki bu gerçeği tek yürek tek bilek ortaya koymuştur. Bu vesile ile deprem ve sel felaketlerinde şehit olanlara Yüce Allah’tan rahmet, kederli aile ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Bugün biz de “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” diyen Hacı Bektaş-ı Veli’nin yoldaşları olarak, milletimizi kutuplaştırmadan kucaklaştıran, “Sevelim, sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz” diyen Yunusumuzun hatırlatmasını hiçbir zaman unutmadan yaşayacağız. Bizler birbirimizin kurdu değil, birbirimizin yurdu olmaya kararlı ve sabırlıyız. Yola da bu anlayış ve samimiyetle devam edeceğiz inşallah. Yüce Allah daima milletimizin yar ve yardımcısı olsun. Saygılarımla."