Ancak, öğrenci değişim programıyla yolları kesişen iki genç kızdan birini ölüme, diğerini hapse götüren cinayet önümüzdeki yıllarda da fazlasıyla gündemde kalacak gibi görünüyor. Hatta, 2011’de vizyona girecek filmle birlikte, Knox, 21’inci yüzyılın akıllarda en çok yer edinen isimlerinden biri olabilir.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, 2007 yılında Erasmus programıyla İtalya’nın antik kenti Perugia’ya gelen ABD’li Amanda Knox ile İngiliz Meredith Kercher, aynı evde kalmaya başladı.
**
[**](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/cinayetin-ardindan-ilk-kareler/6926/178246/)
[
](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/meredith-kercher/6929/178261/)
**
O günlerde Knox, bir klasik müzik konserinde tanıştığı İtalyan sevgilisi Raffael Sollecito ve arkadaşlarıyla eğlenceli günler geçiriyordu. 1 Kasım akşamı, Knox, Sollecito ve erkek arkadaşları Ruy Guede, yaptıkları içki ve uyuşturucu eğlencesini bir seks oyununa çevirmeye karar verdi.
Üçlü, Kercher’in kaldığı eve giderek genç kızı toplu seks partine yapmaya ikna etmeye çalıştı. İstedikleri yanıtı alamayınca genç Kercher’i odasında alıkoydular. İddialara göre, Sollecito ve Guede, kendilerine direnen kızı yere yatırdı. Elinde bıçak olan Knox, kurbanına aşağılayıcı sözler sarf ederek bıçakla tehdit ediyordu.
Knox, düzenledikleri satanist ayine uygun haraket etmek maksadıyla ev arkadaşının boğazını kesti.
CİNAYET SÜSÜ İŞE YARAMADI
İlerleyen günlerde, Knox, Sollecito ve Guede tutuklandı. Guede, ayrı bir duruşmada 30 yıl hapse mahkum edildi (Bu ceza temyize gitmesinin ardından 16 yıla indi). Knox ve sevgilisi ise 11 ay süren yargı sürenin ardından 5 Aralık 2009’daki duruşmayı beklemeye başladı.
ABD ve Avrupa medyasının gündemi olan cinayet, avukatların savaşına döndü. Savunma avukatları, Kercher’in bir diğer odadaki kırık camdan giren hırsız tarafından öldürüldüğünü öne sürüyordu. Ancak tüm deliller, bir hırsızın olayla ilgisiz olamayacağını gösteriyordu.
Kararın açıklandığı gün Knox 26, Sollecito 25 yıl hapse mahkum oldu. Gözyaşlarına boğulan bebek yüzlü katil hapsin yolunu tutarken, ABD ve İngiltere ile İtalya basını arasında büyük bir kavga başladı.
‘FOXY KNOXY’
Cezasının açıklandığı ana kadar katıldığı tüm duruşmalarda kendinden emin bir görüntü çizen, bir yanlışlığın kurbanı olduğunu ve cinayeti kendisinin işlemediğini öne süren Knox, kısa zamanda “Foxy (kurnaz) Knoxy” lakabını aldı. Cezanın açıklanmasının ardından, aralarında milyarder iş adamı Donald Trump ve New York Times’ın Pulitzer ödüllü yazarı Timothy Egan’da bulunduğu ABD basını ile kamuoyu, İtalyan adalet sistemini hedef alan eleştirilerde bulundu.
Diğer yandan, Times gazetesinin yazarları Alex Wade, Libby Purves ile Guardian yazarı Marcel Berlins başta olmak üzere İngiliz gazeteciler, İtalya’ya yapılan eleştirilerin haksız ve karalayıcı olduğunu belirtti.
Sonunda, Knox davasının başsavcısı Giuliano Mignini sessizliğini bozdu ve eleştirilere, “ABD hükümeti daha Guantanamo’yu kapatamadı. Ama Perugia’yla uğraşmak için zaman bulabilmeleri şaşırtıcı” şeklinde sert cevap verdi.
1 Kasım 2007 akşamı, Knox, sevgilisinin, Kercher ise bir arkadaşının evindeydi. Kercher saat 21.00’a doğru Knox ile kaldığı eve döndü. O gece, evi paylaştıkları iki İtalyan arkadaşı evde değildi. Yakınlarda oturan birisi, saat 11’den önce Knox ve Kercher’in kaldığı evden bir çığlık geldiğimi belirtti. Çığlığın duyulmasından çok kısa bir süre sonra, evin metal merdivenlerinden hızla inen insanların sesleri geldi. Ayak seslerinin sahibi evden çıkıp ortadan kayboldu.
Ertesi sabah, Knox ev arkadaşlarından birini aradı ve eve döndüğünü, kapıyı açık bulduğunu, bir pencerenin kırıldığını ve etrafta kan bulunduğunu söyledi. Kercher ise kayıptı. Knox, Kercher’in kullandığı iki cep numarasını da aradı. Ardından, Sollecito yetkililere haber verdi.
Eve gelen yetkililer banyoda kan izleri buldu. Kercher’in kilitli oda kapısının altından kan sızıyordu. Bir diğer odadaki cam kırılmıştı ve yerde cam parçalarıyla bir poşet içine konmuş taş duruyordu. Ancak odadan hiçbir şey çalınmamıştı. Polis, Kercher’ın kapısını zorla açtı ve yerde, kan içindeki yorganın altındaki yatan cansız bedeniyle karşılaştı.
BONGIORNO TAKTİĞİ
Hapiste saçları dökülmeye başlayan, hakkında seks hayatından, AIDS’e yakalandığına kadar kadar sayısız iddia ortaya atılan ve dünya basınının zamanla yalnız bıraktığı Knox, temyize gitmeden önce en önemli hamlesini geçtiğimiz Kasım ayında yaptı. Knox, henüz 27 yaşında İtalya’nın eski Başbakanı Giulio Andreotti’nin mafya suçlamalarından aklanmasını sağlayan savunma avukatı Giulia Bongiorno’yla anlaştı.
İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin korktuğu tek hukukçu olarak bilinen Bongiorno hemen harekete geçti. İlk olarak, cinayetin ardından olay yerinden numune toplarken eldivenlerini değiştirmediğini itiraf eden adli tıp uzmanı Patrizia Stefanoni’yi baskı altına aldı. Ardından, Knox’un ‘kurnaz’ rolü yaptığı düşüncesini ortadan kaldırdı. Bongiorno’nun şimdiki amacı, cinayet gecesi Kercher’in boğazını tuttuğu iddia edilen Guede’nin tek başına işlediğini kanıtlamaya çalışmak.
GÖZYAŞLARINA DEVAM
Knox, Bongiorno’nun avukatlığını yaptığı ilk duruşmaya dün çıktı. Geçmişteki duruşmalara kıyasla solgun yüzlü ve oldukça hüzünlü görünen Knox, 15 dakika ifade verdi ve bu esnada gözyaşlarına boğuldu.
“İşlemediğin bir cinayet yüzünden suçlandım” diyen Knox, mahkemenin “çok büyük bir hata” yaptığını belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Suçsuzum. Burada her zamankinden daha korkmuş biri olarak duruyorum. Bunun nedeni gerçeklerden korkmam değil, gerçeğin farkına varılmamış olması.”
CİNAYET GECESİ NE OLDU?
1 Kasım 2007 gecesi, Knox ve Kercher’in aynı evde kaldıkları iki İtalyan arkadaşı evde değildi.
Bir görgü tanığı, saat 11’e doğru Knox ve Kercher’in kaldığı evden bir çığlık geldiğini belirtti. Çığlığın duyulmasının ardından, evin metal merdivenlerinden hızla inen ayak sesleri duyuldu. Ayak seslerinin sahibi evden çıkıp ortadan kayboldu.
Ertesi sabah, Knox ev arkadaşlarından birini aradı ve eve döndüğünü, kapıyı açık bulduğunu, bir pencerenin kırıldığını ve etrafta kan bulunduğunu söyledi. Sollecito ise yetkililere haber verdi.
Eve gelen polis banyoda kan izleri buldu. Kercher’in kilitli oda kapısının altından kan sızıyordu. Bir diğer odadaki cam kırılmıştı ve yerde cam parçalarıyla bir poşet içine konmuş taş duruyordu. Ancak odadan hiçbir şey çalınmamıştı.
Polis, Kercher’ın kapısını zorla açtı ve yerde, kan içindeki yorganın altındaki yatan cansız bedeniyle karşılaştı. İlk soruşturmanın ardından, cinayet silahının sapında Knox’un, namlusunda ise Kercher’ın DNA’sı bulundu. Banyodaki kanlı ayak havlusundaki ayak izi Sollecito’ya aitti. Ayrıca, kırık camın bulunduğu pencere, cinayetten sorumlu olduğu düşünülen hayali hırsızın erişebilmesi için çok yüksekti.
2011’İN BEKLENEN FİLMİ
Bugüne kadar “Meredith Kercher Cinayeti” hakkında altı kitap yayımlandı. Ayrıca, biri İngiltere ve üçü ABD’de olmak üzere üç belgesel çekildi.
Knox’un polis tarafından ele geçirilen günlüğünden yararlanarak bir kitap yazan Corriere della Sera muhabiri Fiorenza Sarzanini, asılsız iddialar öne sürdüğü gerekçesiyle Knox’un açtığı davada para cezasına çarptırıldı.
2011, Knox davasının çok konuşulmaya devam edecek olan davanın paraya dönüşmeye başlayacağı yıl olacak. Cinayetin konu edileceği “Via Della Rosa” adlı filmde, Knox’u “Heroes” dizisinden tanıdığımız Hayden Panettiere canlandıracak. İngiltere’de ise “True Stories: The Trials of Amanda Knox” adıyla bir dizi çekilmesi planlanıyor.