Narsist kişilik bozukluğu, psikoloji alanında tanınmış kişilik bozukluklarından birisidir. Ruh sağlığında görülen rahatsızlıklar arasında önemli bir yeri olan narsist kişilik bozukluğu, genel tanımı ile kişilerde kendini beğenmişlik hislerinin normalden çok daha fazla olmasıdır. Bu tanıya göre, bireyler abartılı duygulara sahiptir ve kendilerini diğer insanlardan daha üstün görürler. Her insanda bazı zamanlarda görülen kendini beğenmişlik duygusu, narsist kişilerde aşırı derecede ve devamlı olan, dışarıdan onay ya da takdir bekleyen türdendir. Narsist kişilik bozukluğu iş hayatını, öğrenim hayatını ve özel hayatı olumsuz etkileyen ve yönetilmesi gereken bir durumdur. Narsist kişilik bozukluğu, terapi, bakış açısı ve hayat tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilen bir bozukluktur.
İnsanların bazı dönemlerde kendilerini özel hissetme ve övülme ihtiyacı olabilir, belli alanlarda kendilerini diğer insanlardan daha yetenekli de bulabilirler. Narsistik kişilik bozukluğuna sahip kişilerde ise bu hisler bir hayat tarzı hâline gelmiştir. Birey yaşamının her noktasında ilgi odağı olma ihtiyacı duyar, kendini hayranlıkla bakılan bir konumda görür.
Narsist kişilik bozukluğunun nedenlerine gelince, bunun kesin bir yargı olmamakla birlikte birçok faktörün bir araya gelmesiyle oluştuğu düşünülür. Genetik yatkınlık, çocukluk dönemindeki travmatik olaylar, aşırı iltifat veya eleştiriden oluşan dengesiz bir öz benlik gelişimi gibi faktörler narsistik kişilik bozukluğuna neden olabilir.
Narsist olan kişiler çevrelerine karşı kendini güçlü bir insan olarak gösterirken, aslında içsel olarak kabul ettikleri yetersizlik duygusundan dolayı oldukça kırılganlardır. Bundan dolayı sürekli insanlar tarafından onaylanma ve beğenilme ihtiyacı hissedeler. Bu istekleri karşılanmadığı zaman benmerkezci karakterleri nedeniyle hayal kırıklığına uğrar ve kendi kabuklarına çekilebilirler.
Bireyin kendine olan aşırı ilgisi, kendi yeteneklerini ve dış görünüşünü öne çıkarma ihtiyacı, empati yoksunluğu ve diğer insanların duygu veya ihtiyaçlarını önemsememe gibi özellikleri sonucunda, o bireye narsisizm kişilik bozukluğu tanısı koyulabilir.
Narsist bozukluk, bireyin kendini aşırı beğenme ve önemli biri gibi zannetmesinin yanı sıra, çevresindeki kişileri de kendinden daha aşağı görme durumudur. Narsisizm bunlara ek olarak farklı belirtiler de gösterebilir. Genel olarak narsisizm ile ortaya çıkan belirtiler şu şekildedir:
Psikoloji alanındaki profesyoneller, bireylerin yukarıda belirtilen kriterleri gösterip göstermediği konusunda fikir sahibi olduktan sonra gerekli görülen durumlarda çeşitli test veya yöntemlere de başvurabilir. Yapılan psikolojik değerlendirmeler sonucunda kesin tanı ve bireye uygun tedavi yöntemi belirlenebilir.
İnternette birçok eğlenceli testin yanı sıra psikolojik testler de bulunur. Ancak kişi, kendi kendine narsist testi uygulayarak herhangi bir sonuca varamaz. Narsistik kişilik bozukluğunun tanısı, psikiyatristler veya psikologlar tarafından konabilir. Narsist tanısını kesin olarak tanımlayan herhangi bir laboratuar testi bulunmamaktadır. Birçok psikiyatri uzmanı veya psikolog ‘‘Mental Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabı’’ kılavuzunu kaynak olarak kullanır. Tanıyı desteklemek için kaynak olarak alınan kitaptaki bazı kriterlerin, danışanda olup olmadığına bakılır. Psikolog veya psikiyatrist tarafından değerlendirmeye alınan danışanın terapilerde gösterdiği hâl ve davranışlar ile anlattıkları değerlendirilir.
Bireye narsistik kişilik bozukluğu tanısı konabilmesi için bazı objektif ve projektif envanter testleri bulunur. Bireyin bilinç dışındaki bilgiler projektif testleri ile öğrenilebilir. Kullanılan bu yöntemler, kişinin bilinçaltının ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır. Projektif testini uygulayan kişi, test aşamasında danışanının sergilediği tüm hâl ve hareketleri takip edip kaydetmelidir. Bireyin gösterdiği her tepki, testi uygulayan kişiye bir anlam belirtmektedir. Narsisizme karşı uygulanan en önemli test ise ‘Rorschach testi’dir.