Et ve tavuk suları yemeklerin lezzetini ve besin değerini artırıyor. Yemeklerin lezzetine lezzet katmak isteyenler et ve tavuk sularını sık sık tüketiyor. Ancak birçok kişi et, tavuk suyu yapımının zor olduğunu düşünüyor. Bu nedenle bulyon kullanımını tercih ediyor. Bulyonların da faydalı olduğunu düşünen kişiler yanılıyor. Uzmanlar et ve tavuk bulyonlarının sağlık için büyük tehdit oluşturduğunu belirtiyor.
Bulyonlarda Mono sodyum glutamat (MSG) isimli zararlı madde bulunuyor. Çin tuzu olarak adlandırılan bu madde uzmanlar tarafından tehlikeli olarak nitelendiriliyor. Birçok hastalığa yol açarak vücudu mahveden ürünün zararları ise gerçekten inanılmaz. Bulyonun içerdiği kimyasallardan dolayı, vücut ‘Çin Restoranı Sendromu’ adlı toplu bir reaksiyona giriyor ve düzenli olarak yemeklerde tüketildiğinde; anormal kalp atışı, nefes almada güçlük, beyin sisi ve hatta Alzheimer gibi rahatsızlıklara yol açıyor.
Bulyonların bu kadar zararlı olmasının nedeni, içeriğinde yer alan Mono sodyum gluatamat (MSG) isimli katkı maddesi. Bulyonların içinde bulunan ve yemeklere et aroması kazandırmak için kullanılan MSG, kişinin merkezi sinir sistemine zarar veriyor. Alzheimer, Parkinson, Epilepsi (sara) ve Huntington hastalıklarının oluşmasına neden oluyor.
Açılımı mono sodyum gluatamat olan MSG, lezzet arttırıcı etkili kimyasal bir ürün. Çin tuzu olarak bilinen bu ürün fazla tüketildiğinde; Epilepsi (sara), Parkinson, Alzeimer, Huntington, pankreas hasarı, göz retinasında büyüme, yağ birikimi, insülin artışı, obezite gibi sağlık sorunlarına neden olur.
MSG tüketimi ayrıca yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, büyüme hormonu baskılanması, pankreas hasarı, insülinde artış ve buna bağlı olarak diyabet, böbrek ve karaciğerde tahribata kadar yol açmakta.
İçeriğinde MSG olan ürünler arasında; et bulyon, tavuk bulyon, cips, dondurma, renkli yoğurt ve hazır çorba yer alıyor. Bu ürünlerin özellikle hamilelik döneminde kullanılması, uzmanlar tarafından çok sakıncalı bulunuyor. Hamilelikte MSG içeren gıdaların tüketilmesinin büyük zararı ise plasentayı geçerek direk bebeğe zarar vermesi.