Fransız haber ajansı AFP'nin izlenim yazısında, oğlu asker, kardeşi ise PKK'lı olan Cizreli 41 yaşındaki Güle Uysal ile yapılan bir röportaja da yer verildi.
Uysal, 'Artık kimsenin ölmesini istemiyorum. Başka anaların benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum' dedi
'Silahlar çare değil'
Silahın artık çare olmadığını vurgulayan Uysal, "Erkek kardeşimin oğlumu ya da oğlumun kardeşimi öldürmesini istemiyorum" dedi. Şiddetin tırmanmasını önlemek için her şeyi yapmaya hazır olduğunu söyleyen Güle Uysal, 20 yıldan beri acılarla dolu bir hayat sürdüğünü ifade etti.
PKK'li bir kardeşinin öldüğünü söyleyen Uysal, babasının da gördüğü işkence sonucunda hayatını kaybettiğini öne sürdü. Uysal, "1990'ların başında kardeşim PKK'ya katılınca askerler evimizi yaktı ve biz son anda kurtulduk. Babam tutuklanarak işkence yapıldı. Serbest bırakıldıktan 1 ay sonra da öldü" diye konuştu.
AFP, başında beyaz bir başörtüsü ve mor elbisesiyle Güle Uysal'ın "acılı geçmişin yarattığı duygusal travmanın" etkisiyle göz yaşlarına hakim olamadığını belirtti. Kürt halkının isteklerine kavuşmasının en iyi yolunun şiddet olduğuna artık inanmadığını kaydeden Güle Uysal, "Artık kimsenin ölmesini istemiyorum. İster asker, ister PKK'lı olsun. Başka anaların benim yaşadıklarımı yaşamasını istemiyorum. Başka çatışma olmasın" diye konuştu.
'Eğitim en önemli şey'
Güle Uysal, lise birinci sınıfta okuyan kızını örnek göstererek, izlenecek yolun eğitimden geçtiğini söyledi. Uysal, "Eğitim en önemli şey. Kızımın avukat olmasını ve mücadelemizi silahla değil, bu yoldan sürdürmesini istiyorum. Şimdiye kadar o kadar çok insan öldü ki... Ancak hâlâ bir gün barış olacağına inanıyorum" dedi.