Bir öğretmenin hukuk mücadelesi

ADANA (İHA) - Adana'da görme engelli olduğu için okul müdürleri tarafından siciline verilen "düşük notlar" ve "öğretmenlik yapamaz" suçlamaları karşısında 14 kez mahkemeye başvuran tarih öğretmeni Ali Ercan, hakkını aramak için bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gidiyor.

Doğuştan görme engelli olan ve sadece ışığı görebilen Ali Ercan (41), 16 yaşındayken liseyi bitirerek girdiği sınavda Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü'nü kazandı. Ercan, 4 yıllık üniversite eğitiminin ardından1988'de Ankara Görme Engelliler Lisesi'nde öğretmenliğe başladı. Ancak Ercan, hayatı ve eğitimi boyunca kendisine engel olmayan görme engeli yüzünden memurluk dönemini hukuk mücadelesiyle geçiriyor. İlk görev yerinde okul müdürünün şikayeti üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), görme engelli birisinin öğretmenlik yapamayacağı gerekçesiyle Ali Ercan'ı görevden almak istedi. Ercan, mesleğinden kopmamak için 1989'da Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Bugüne kadar okul müdürleri tarafından siciline verilen "düşük notlar" ve "öğretmenlik yapamaz" suçlamaları karşısında 14 kez mahkemeye başvuran Ercan, hakkını aramak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gitmeye karar verdi.

Reklam
Reklam

1989'da başvurduğu Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin okullarda öğretmenlik yapabileceğine karar verdiğini anlatan Ali Ercan, "Mahkemenin kararından sonra ben Ankara'da başka bir okulda göreve başladım. Bu okulda da görme engelli olduğum için stajyerliğimi kaldırmadılar. 34 aylık öğretmen olmama rağmen stajyerliğim bir türlü kalkmadı. Müdür görme engelli olduğum için böyle bir uygulamaya gittiklerini söyledi. Bunun üzerine ben de engelli olduğum için bana haksızlık yapıldığı gerekçesiyle 2. kez Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdum. Mahkeme stajyerliğimin kalkmasına ve tamamen devlet memuru olmama karar verdi" dedi.

1992'de Kahramanmaraş'taki Yıldırım Beyazıt Lisesi'ne tayin olduğunu, burada da kendisine verilen derslerin ücret karşılığı başka öğretmenlere verildiğini öğrenince Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurduğunu belirten Ercan, "Mahkeme başvurumu inceledi. Ancak bu arada okul müdürü öğretmenlerden ve velilerden görme engelli olduğum için verimli olamadığım yönünde imza topladı. Bu nedenle mahkeme burada benim aleyhime karar verdi. Ben Danıştay'a gittim, ama Danıştay'da imzalardan dolayı aleyhime karar verdi" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kahramanmaraş'tan sonra memleketi Adana'ya geldiğini ve burada rahat etmeyi düşündüğü sırada Mehmet Kemal Tuncel Lisesi müdürü tarafından kötü muameleyle karşı karşıya kaldığını ileri süren Ercan, şunları söyledi: "2002'de Mehmet Kemal Tuncel Lisesi müdürünün başvurusu üzerine Seyhan Kaymakamı hakkımda kınama cezası verdi. Bunun nedeni ise müdürün ve öğretmenlerin moralini bozuyormuşum. Daha sonra aynı sebepten dolayı önce 19 Mayıs Lisesi'ne, daha sonra Abdülkadir Paksoy Lisesi'ne sürgün edildim. Bu dönemlerde de sicil notum düşük verilirken, hakaretler yazıldı. Aynı yıl kademe ilerleme ve maaş kesimi cezası verildi. Bu yıl 4 kez Adana 1. ve 2. İdare Mahkemesi'ne başvurdum. Bu davaların sonucunda kademe ilerleme ve maaş kesim cezası durdurulurken sürgün olmam onaylandı. Bunun üzerine Danıştay'a gittim ancak, sürgün edilmem Danıştay tarafından da müdürü rahatsız ettiğim ve moralini bozduğum gerekçesiyle onaylandı. Bu zaman zarfı içerisinde bana verilen sicil notu müdürler tarafından hem düşük hem de hakaret dolu verilmeye devam edildi."

Reklam
Reklam

Bundan sonraki yıllarda Abdülkadir Paksoy Lisesi'nde görev yaptığını belirten Ercan, ancak kendisine sadece görme engelli olduğu için okul müdürü tarafından siciline düşük not verildiğini ve hakkında hakaret dolu yazılar yazıldığını savunarak, "1999 ve 2006 yılları arasını kapsayan sicil notlarının düzeltilmesi için Adana 1. ve 2. İdare Mahkemesi'ne başvurdum. Bu yaptığım başvuruların hepsini kazanarak, sicil notlarım 90 ve 95 olarak düzeltildi" şeklinde konuştu.

Ancak 2001 yılında sicil raporuna yazılan "paranoit"tir ifadesinin kaldırılmadığına dikkat çeken Ercan, "Bu hastalık bana müdür tarafından verilen bir hastalık. Benim böyle bir hastalığım yok. Bu hastalığı olan kişi öğretmenlik yapamaz. Müdürün bu teşhisini Adana 2. İdare Mahkemesi de onayladı. Bu hastalığa yakalanan kişi şizofrendir. Kesinlikle öğretmenlik yapamaz. Devlet bana hem şizofrensin hem de öğretmenlik yapabilirsin diyor. Burada çok büyük bir çelişki var. Bunun düzeltilmesi için mahkemeye ve Danıştay'a gittim ama düzeltemedim."

Reklam
Reklam

Ercan, sicilini düzelttikten sonra görme engelli olduğu için çalıştığı müdürlerin kendisine haksız yere hakaret ettiği ve hor gördüğü için dava açmak istediğini, Cumhuriyet Başsavcılığı'na gittiğini ancak görevlilere valinin izni olmadan dava açılamadığı için Adana Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açtığını ancak o mahkemenin de müdürleri yargılamak yerine kendi aleyhine karar verdiğini söyledi.

Engelli öğretmen Ali Ercan, Türkiye'de 20 yıllık öğretmenlik hayatında mahkeme kapılarında süründüğünü, kendisinin görme engelli olduğu için sürekli engellendiğini iddia ederek, "Türkiye'de engellilere sürekli engel çıkartılıyor. Benim önüme öğretmenliği bırakmam için çok engel çıkardılar, ama çok sevdiğim için bırakmadım. Beni engelli olduğum için hep hor gördüler. Bana hakaret ettiler. Ancak bunları mahkemeye vermeme rağmen bir sonuç alamadım. Artık Türkiye'de bana yardımcı olacak mahkeme kalmadı. Bu nedenle ben de AİHM'e gidiyorum. Bütün evraklarımı hazırladım, görme engelli olduğum için benim öğretmenlik görevi yapmamı engellemek istediler. Bu benim 15. mahkemem olacak. Artık hakkımı sınırlarımın dışında arayacağım" diye konuştu.

Reklam
Reklam