Bir zamanlar NATO'nun karşıtıydılar

NATO'nun tarihi zirvesi, Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da başladı. Zirvede 19 üyeli ittifakın liderleri, teşkilatın en büyük genişleme teşebbüsünü onayladı. Zirvede, eski Doğu Bloku üyesi 7 ülke, teşkilata üyelik için davet edildi.

2004 senesinde teşkilata üye olmaları için yeşil ışık yakılan devletler, Estonya, Letonya, Litvanya, Slovenya, Slovakya, Bulgaristan ve Romanya olarak açıklandı.

NATO'nun doğuya doğru genişlemesi 2 yıl önce Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Polonya'nın üyeliğe kabul edilmesi ile başlamıştı. O zaman toplam 10 ülke üyelik için başvurmuş, aralarından sadece üçünün üyelik kriterlerini yerine getirdiği saptanmıştı. Şimdi bu ülkelerden yedisi, Baltık ülkeleri ile birlikte Romanya, Bulgaristan, Slovakya ve Slovenya NATO'nun yenileri. Peki, bir zamanlar NATO'nun karşıtı Varşova Paktı'nda olan bu ülkelerde Kuzey Atlantik Paktı üyeliğine nasıl bakılıyor, üyelikten neler bekleniyor?

Reklam
Reklam

BULGARİSTAN Bulgaristan NATO üyeliğinin bölgede istikrar ve güvenliği arttırmasını bekliyor. Bulgar halkı, Kosova operasyonu sırasında Yugoslavya'nın bombalanması döneminde NATO'ya karşı idi ama kamuoyu yoklamaları şimdi halkın yüzde 60'ının NATO üyeliğini desteklediğini gösteriyor. Hatta eski komünist, şimdiki adı ile Bulgar Sosyalist Partisi bile Bulgaristan'ın NATO üyeliğinden yana. Bulgaristan son yıllarda üyelik için ev ödevlerini de yerine getirdi. NATO'nun "Barış için Ortaklık Girişimi"nde yer aldı, Bosna ve Kosova'daki barış operasyonlarına katıldı. Ordu reformları da son aşamasına geldi. Bulgar ordusundaki asker sayısı 2004 yılında yarı yarıya, 90 binden 45 bine düşürülecek. Buna teknolojik modernleşme eşlik ediyor.
Bulgaristan, NATO üyeliğini güvenlik politikasının yanısıra, Avrupa Birliği üyelik görüşmeleri için destek olarak da görüyor.
NATO'dan beklentilerini açıklayan Bulgaristan Dışişleri Bakanı Solomon Passy, "NATO'nun üyelik daveti, doğal olarak Avrupa Birliği üyelik görüşmelerimizi hızlandıracaktır. Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nin NATO üyeliğinden sonra, bu ülkelerde ekonomik durum iyileşti. Özellikle de yabancı yatırımlar hızla arttı" dedi.

Reklam
Reklam

ROMANYA
Bulgaristan'ın komşusu Romanya, 5 yıl önce, NATO'nun doğuya doğru genişlemesi kararı verildiğinde, ilk kabul edilecek üyeler arasında olacağını ummuştu. Bu gerçekleşmedi. Romanya da NATO üyeliğini askeri ve jeostratejik nedenlerle istiyor. Bükreş hükümeti, NATO'nun "Barış için Ortaklık Girişimi"ne ilk katılan ülkelerdendi. 1999 yılında Kosova operasyonu sırasında da hava sahasını, koşulsuz olarak NATO uçaklarına açtı. Romanya, 11 eylül sonrasında, NATO üyesi ülkelere savunma desteği vereceğini açıkladı. Ulusal Güvenlik Stratejisi, yeni tehditlere ve uluslararası terörle mücadele ilkelerine göre yeniden düzenlendi. Romanya, ABD ile, Amerikan vatandaşlarını Uluslararası Ceza mahkemesine göndermeyeceğine dair bir anlaşma bile imzaladı.
Bu arada ekonomik krize rağmen NATO üyeliği için gereken reformları gerçekleştirdi. Asker sayısının 2010 yılında 140 binden 80 bine indirilmesi planlandı. Bükreş hükümeti, Somali, Bosna ve Kosova'daki uluslararası operasyonlara katılarak ittifakta yer alabileceğini gösterdi. Halkın yüzde 85'inin NATO üyeliğinden yana olduğu Romanya'nın beklentisi diğer ülkelerde olduğu gibi güvenlik ve istikrarın yanısıra, yabancı yatırımlarda artış.

Reklam
Reklam

BALTIK ÜLKELERİ Üç Baltık ülkesi Estonya, Letonya ve Litvanya hem Avrupa Birliği hem de NATO üyesi olmak istiyor. NATO üyeliği için acı tarihi deneyimleri yüzünden kararlılar. Baltık ülkeleri, 1939-40 yılları sırasında batılı güçler tarafından kaderlerine terk edildiklerini unutmadılar. Bu dönemde büyük güçlerin oyuncağı olan ve sonuçta Sovyetler Birliği'ne bağlanmak zorunda kalan bu ülkeler, bu kez NATO üyeliği ile kendilerini güvence altına almak istiyorlar. Kimse açık olarak ifade etmese de NATO üyeliği, Rusya'ya karşı garanti olarak algılanıyor.
Estonya'da halkın yüzde 60'tan fazlası NATO üyeliği ve buna bağlı fazla harcamaları kabul ediyor. Estonya, 2 yıldır savunma bütçesini, üyelik kriterlerini yerine getirecek şekilde arttırıyor. 2000 yılında bütçenin yüzde 1.6'sı olan savunma harcamaları, 2001 yılında yüzde 1.8'e, bu yıl da yüzde 2'ye çıktı. Diğer ülkeler Letonya ve Litvanya ise henüz bu noktaya varamadılar. Letonya'nın savunma harcamaları, bütçenin yüzde 1.7'sine eşit. Bununla birlikte Letonyalılar hem NATO, hem de Avrupa Birliği üyeliğinde ısrarlı. Kamuoyu yoklamaları Letonya nüfusunun üçte ikisinin NATO üyeliğinden yana olduğunu gösteriyor. Letonya'nın özel sorunu ise bu ülkedeki Rus azınlık. Letonya nüfusunun yüzde 2.4'ünü Sovyetler Birliği döneminde buraya yerleşmiş Ruslar oluşturuyor. Batılı ülkeler Letonya'nın azınlık haklarını yeterince gözetmediği kanısında. Rusya da bu konuyu NATO ve Avrupa Birliği nezdinde kullanarak Letonya'ya baskı yapıyor.
Litvanyalıların yüzde 65'i NATO üyeliğinden yana. Bununla birlikte Litvanya, Kosova, Makedonya ve Bosna'daki NATO operasyonlarına katıldı. Bu operasyonlara 800 askerini veren Litvanya, Afganistan'a da özel bir ekip gönderdi. Afganistan operasyonu Litvanyalılara geçmişi hatırlattı. Moskova, Afganistan'a özellikle Baltık ülkelerinden askerleri göndermişti. NATO karşıtları, şimdi bu gerekçe ile üyeliğe karşı imza topluyorlar ve kararın bir referandum ile verilmesini istiyorlar.

Reklam
Reklam

SLOVAKYA
Slovakya NATO üyeliğine talip olmasını sağlayan gelişmeyi son 4 yılda gerçekleştirdi. Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nin ayrılmasından sonra iktidara gelen Meciar hükümeti, dış ilişkilerden çok iç politikaya yönelmişti. Bu yüzden Çek Cumhuriyeti 1998 yılında üye olmasına rağmen Slovakya'nın üyeliği söz konusu olmadı. İktidar değişiminden sonra Hrıstiyan Demokrat hükümet, hem NATO hem de Avrupa Birliği üyeliğini hedefleyen çalışmalara başladı. Ordudaki asker sayısını 30 bine düşürdü ve profesyonel orduya geçiş için başlatılan reformları hızlandırdı.
NATO ve Avrupa Birliği üyeliği Slovakya'da iç politikayı da belirler oldu. Eski Başbakanlardan Vladimir Meciar, son seçimlerden en güçlü parti olarak çıkmasına rağmen, Brüksel yanlısı Mikulas Dzurinda, koalisyon çoğunluğunu korudu. Batılı politikacılar, seçimden sonra Meciar'ın göreve gelmesi durumunda Slovakya'nın NATO ve Avrupa Birliği üyeliğini unutması gerektiği sinyalini vermişlerdi. Slovakyalılar geçen 2 yıl içinde NATO üyeliğine de ikna oldular. 2000 yılında yapılan araştırmada halkın büyük çoğunluğu NATO üyeliğine karşı iken, bugünkü anketler 5.5 milyonluk nüfusun yüzde 60'ının NATO üyeliğinden yana olduğunu gösteriyor.

Reklam
Reklam

SLOVENYA
Bir başka Orta Avrupa ülkesi Slovenya, tüm üye adayları içinde en hazırlıklısı denilebilir. 11 yıldır önce bağımsızlığına kavuşan Slovenya aradan geçen sürede olumlu bir ekonomik gelişme gösterdi ve ekonomik verileri şu anda Avrupa Birliği üyesi Yunanistan'dan bile iyi durumda. Slovenya, NATO üyeliğini başından beri hedefliyordu ve bunu özellikle Balkanlar'a değil, Batı'ya ait olduğunu göstermek için istiyordu. Bunun için 1994 yılında NATO'nun "Barış için Ortaklık Girişimi"ne katıldı. Askeri reform için hazırlıklarını da tamamladı: Buna göre 2004 yılında zorunlu askerlik sona erecek ve 2010 yılına kadar 18 bin askerden oluşan profesyonel ordu kurulacak.
Slovenyalı politikacılar NATO üyeliği için çaba gösterirken, halkın bu konudaki çekincelerini ortadan kaldırmak mümkün olmadı. Her şeyden önce NATO üyeliği ile bağlantılı masraflardan çekiniliyor. Slovenya'nın ordusunu NATO'nun teknik düzeyine çıkarması ve yeni teknolojinin NATO üyesi müttefiklerden satın alınması gerekiyor. Slovenyalılar şimdi kendileri için hiçbir tehlike mevcut değilken, sadece NATO üyeliği yüzünden bu kadar çok para harcamanın doğru olup olmadığını soruyor.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: