"Bırakın, sadakamı kendim vereyim"

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, belediyelerin bayram ve diğer dönemlerde vatandaşa yardım adı altında paket dağıtmasını eleştirerek, "Biz, herkes, kendi sadakamızı kendimiz veriyoruz. Belediyeler bizden çöp vergisi, çevre vergisi olarak topladığı paraları sadaka olarak dağıtmasınlar" dedi.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Özince, kamusal gelirlerin kullanımının önemli olduğunu belirterek dış ticaret açığının sosyal bir tehdit haline geldiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Türkiye’de en avantajlı kurumun Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi olduğunu söyleyen Özince, dış ticaret açığının mutlaka ele alınması gerektiğini vurguladı.

"Hükümetle temastayız"

"Dış ticaret açığı ekonomik tehdit ötesinde sosyal tehdit halini almıştır. Bunu Türk insanının genelinin içine sindirdiğini sanmıyorum. Türkiye’nin, mutlaka üreterek büyümesi gerekir. İşe, aşa ve refaha ihtiyacımız var. Ekonomiyle siyaset iç içedir. Ekonomi de insanın refahı için vardır.
Önümüzdeki dönemin seçim dönemi olduğunu ve hassas bir süreç bulunduğuna da değinen Özince, "Karşılığı olmayan parayı harcamamak lazım. Bunun bekçisi halk olmalıdır. Özellikle bu seçim döneminde, sonunda işin kontrol edicisi IMF değildir" dedi.

Dünyanın kriz yaşadığı bir dönemde istikrara katkıda bulunmanın önemli olduğunu kaydeden Özince, eleştirilere rağmen hükümetin doğruyu yapacağına inandığını söyledi.

Özince, "Ekonomi yönetimiyle temaslarımız var. Genel toplantılarda bir araya geliyoruz. Maliye Bakanı ile beraberdik. Sanayi Bakanı ile bir araya geleceğiz. Bunlar güzel işler. Biz bankacılık sektörü olarak Nazım Ekren başta olmak üzere hükümet ile temas içindeyiz.

Reklam
Reklam

Önemli olan kamuoyunun mümkün olduğunca ikna edilebilmesi. Bu dönemde 2001 yılında alınan tedbirlerin katkısı olacaktır ama çok çare de değil” diye konuştu.

TBB Başkanı Ersin Özince, Türkiye’nin global krizin etkilerine karşı IMF anlaşması yapmasının yeterli olmayacağını belirterek, hükümetin içeride ve yutdışında daha etkin politikalar yürütmesi gerektiğini söyledi.

"Kredibilite lazım"

Özince, "Bize lazım olan IMF filan değil, kredibilitedir. Bunun için de muhakkak iyi yönetim sergilenmesi gerekiyor. Ben, IMF ilişkisinde olsun, cari açık tehdidinde olsun, ekonominin yarınki politikalarında çok iyi bir yönetim ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ekonomiyi yönetenler bilgiyi çok iyi kullanmalıdır" dedi.

"Sorun olursa krediler daralır"

Globalizasyonun başlı başına bir kriz olduğunu anlatan Özince, Türkiye’de bankacılık sektörünün yükünün ağır olmadığını ve çok büyük risk taşımadığını ifade etti. Özince, "Şimdiye kadar Türk bankacılık sektörünün bu kadar güçlü sermayedarlarını gördük mü? En küçük bankanın arkasında bile güçlü sermayedarlar var" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye’deki yabancı bankaların da bu krizden olumsuz etkileneceğini düşünmediğini ifade eden Özince, dışarıdaki sıkıntı ile Türkiye’deki durumun farklı olduğunu belirtti.

Ersin Özince, tüketici kredilerine ilişkin olarak da, "Tüketicilere henüz kredi kapıları kapanmadı. Türk lirasında likidite sorunları olursa kapılar daralabilir. Bunun için de bazı önlemler alınabilir" dedi.

"Bankalarda kuyruklar oluşmadı"

Uluslararası krizin Türkiye’ye etkisi konusunda bir müştereke varmanın mümkün olmadığını belirten Özince, "Çünkü bütün şartlar değişken. Kesin olan bir şey her birey, ülke veya şirket, elinden geldiğince bu dalgalı denizde gemisini doğru, düzgün tutmaya çalışacak. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de bankacılık sektöründe yük ağır değil" diye konuştu.

Özince, "Bu krizin ortaya çıktığı dönemde bankalarda öyle kuyruklar olup para çekilmesi olmadı. Türkiye’nin piyasaları çok sığ olduğu için hareketler çok daha sert oluyor. Bankacılık sistemimizin sağlam olması bizim açımızdan büyük avantaj" dedi.

Reklam
Reklam