Bunun arkasında yatan sebep alkali olma çabasıdır. Alkali diyet, son dönemde sağlığına önem verenler arasında en popüler beslenme şekillerinden biridir.
Alkali diyette beslenmenin hücre seviyesindeki etkilerine yönelinir, sağlıklı ve uzun bir yaşam biçimi hedeflenir. Alkali olmak, vücuttaki asit seviyesini azaltmak ve vücudun dışarı atmaya çalıştığı asit artıklarından kurtulmak olarak açıklanabilir. Yemek saatleri akşam çok geç saate kalmayacak şekilde düzenlenerek, vücudun yemek yemediği dönemde kendini onarmasına fırsat verilir.
Alkali diyette aşırı asitlenmenin doğurduğu olumsuz sonuçlardan kaçınmak hedeflenir. Böylece aşırı kilo alımının önüne geçilir ve fit kalınırken; kanserden kolesterole kadar bir dizi rahatsızlık da saf dışı edilecektir. Temel amaç vücudun asit ve alkali dengesini korumaktır.
Yiyecekleri alkali hale getirebilmek için belirli prensipler dahilinde hareket etmek gerekir. Tüketilen yiyecekler alkali olursa vücut da alkali olur. Örneğin; su tüketirken içerisine limon, misket limonu ya da elma sirkesi katmak suyu alkali hale getirecektir. Alkali diyette çok su tüketilmesi tavsiye edilir; hatta bu beslenme şeklinden alkali su diyeti de bahsedildiğine tanık olabilirsiniz. Ancak çay, kahve, gazlı içecek gibi sıvıları bol miktarda tüketmek su içmek anlamına gelmez. Aksine bu içecekler uzun vadede vücuda zarar verdiğinden önerilmemektedir.
Et yeniliyorsa yanında yeşillik tüketmek vücudun asit ve alkali dengesini korumak adına faydalı olabilir.
Kızartmalardan tamamen kaçınmak gerekirken, haşlama ve buharda pişirme gibi sağlıklı alternatifler tercih edilir. Çiğ beslenmenin yani sebzeleri çiğ tüketmenin ve çiğ sebze suyu içmenin ise haşlama ve buharda pişirmeye göre çok daha faydalı olduğu belirtilmektedir.
Ekmek ve glüten içeren ürünlerin tüketimi tavsiye edilmez. Tatlı yememek, kuru ve yaş meyvelerin ise az şekerli olanlarından az miktarda tüketmek alkali diyette kabul edilebilir.
Vücuttaki asit yükünü anlayabilmek için idrar takibi yapılmalıdır. Alkali idrarın açık renkli ve kokusuz olması gereklidir, bunun için de çok su içmek gerekir. Koyu renkli ve kokulu idrara çıkıyorsanız asitlenmeniz yüksek anlamına gelmektedir. Sabah idrarınızı kontrol ederek güne başlamanız önerilir.
Vücudu susuz bırakmanın idrar rengi ve kokusu dışındaki belirtileri; ter kokusu, ağız kokusu, her gün dışkıya çıkamamak, koyu renkli ve ağır kokulu dışkıya çıkmak, diş eti kanamaları, diş çürükleri ve ciltteki kuruluk ve sarkmalar olabilir.
Suyun metabolizmayı hızlandırması, ağır yağlı ve asitli yiyeceklerden uzak durulması ve şeker tüketilmemesi sayesinde alkali diyeti ile zayıflayanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Alkali diyet yaparken her türlü sebze ve çiğ sebze suyu karışımlarını rahatlıkla tüketebilirsiniz. Salatalık, marul, kabak, lahana, mor lahana, maydanoz, patlıcan, ıspanak, brokoli gibi tüm sebzelere diyetinizde yer verebilirsiniz. Sebze sularını bekletmeden tüketmek gerekir, bu sayede konsantre bir şekilde ihtiyacınız olan enzim ve alkali maddeleri bu içecekten alırsınız.
Her türlü söğüş yeşilliklerden salatalar hazırlayabilirsiniz. Salatayı yalnızca roka, domates, salatalık, soğan, biber gibi klasik içerikler ile düşünmemelisiniz. Ispanak, semizotu hatta kabak gibi sebzeleri salatalarınıza çiğden katabilirsiniz.
İnek sütü, inek peyniri yerine keçi sütü ve ürünlerini tercih edebilirsiniz. Ricotto ve lor gibi az tuzlu peynir seçimleri yapmalısınız. Yumurta tüketebilirsiniz.
Dana eti ve türevlerine göre kuzu eti, hindi ve tavuk eti tercih etmek daha alkali bir seçim olacaktır. Balık ve deniz ürünlerini diyetinize rahatça dahil edebilirsiniz.
Sofra tuzunu hayatınızdan çıkarmalısınız. Yerine himalaya tuzu veya deniz tuzu kullanabilirsiniz. Bu sayede ödem atmanız kolaylaşacaktır.
Yemeklerinizde zeytinyağı ve tereyağı kullanabilirsiniz.
Hindistan cevizi suyu, badem, susam, keten tohumu, limon, elma sirkesi ve karbonat vücudu alkali hale getirmeye yardımcı besinlerdir.
Bademi, badem sütü haline getirerek tüketebilirsiniz. Badem sütü, akşamdan bir bardak ılık içme suyu içerisine konup bir gece buzdolabında bekletilir. Sabah bu karışım blenderdan geçirilerek tüketilebilir.
Her türlü şekerli ve unlu gıdadan mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Beyaz un, arpa, çavdar, mayalı gıdalar, meyve şekeri, mısır şekeri, şekerli besinler yememeniz gerekenler arasındadır.
Sebze sularının aksine meyve suları, bir meyvenin içerdiği meyve şekerinden de fazlasını konsantre olarak içerdiğinden alkali diyette tavsiye edilmez.
Kömürde pişirilmiş, çok pişmiş, yanmış, kızarmış etlerden kaçınmalısınız. Şarküteri ürünlerini ve işlenmiş besinleri tüketmemelisiniz.
Kızartma yağı kullanmaktan kaçınmalısınız, sebzeleri dahi kızartma olarak tüketmeniz önerilmez. Henüz çiğ tüketemiyorsanız haşlama ya da buharda pişirmeyi deneyebilirsiniz.
Mikrodalgaya girmiş yiyecekler sağlığınız açısından önerilmemektedir.
Ketçap, mayonez ve hazır soslardan, soya sosundan uzak durmalı; gazlı ve malt içecekler tüketmemelisiniz.
Paketli gıdalar, kahvaltılık gevrekler, dondurulmuş hazır ürünler alkali diyette önerilmez.
Çay, kahve, alkol ve sigara alkali diyette yer almamalıdır.
Kuru incir, kuru erik