Birdal: "türk Hava Sahasında Smart Projesine Geçiş Süreci Başladı"

Devlet Hava Meydanlar İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal, medya yer alan “Türk hava sahasının tek elden yönetilmesine yarayan Smart Projesi'nin kullanılmadığı” ile ilgili haberlerin doğru olmadığını ifade etti.Birdal, Atatürk Havalimanı'ndaki İstanbul Havalimanları Muhabirleri Derneği'nde gazetecilerin sorularını cevapladı.Proje ihalesinin 2006'da yapıldığını ve Tüm hava trafiğiyle ilgili bütün altyapıyı proje kapsamında yenilemeyi hedeflediklerini söyleyen Birdal, Türkiye'deki 25 radar istasyonunun yenilenmesi, yapılması planlanan 7 hava trafik kontrol merkezinin entegreli çalışması ile tüm hava trafik kontrol hizmetlerinin Ankara'daki tek merkezden yürütülmesinin hedeflendiğini ifade etti.Hava trafik kontrol hizmetinin güvenli olmadığı konusunda bir algıya varmanın veya böyle bir algıyı oluşturmanın kesinlikle yanlış olduğunu belirten Birdal şunları söyledi:“Proje kademelerinin önemli bir ayağı ara modernizasyonu. Daha önce yapılan ve kullanılan sistemler, 1980 ile 1990'lardan sonra bir kez daha modernize edildi. Ama eski sistemlerin yenilenmesi ile Smart Projesi tamamlanıncaya kadar, hava trafik yönetiminde herhangi bir aksaklık olmaması için önce bir ara modernizasyonu 2008 yılında yaptık. Ondan bu yana Türkiye'deki tüm hava trafik yönetimine ilişkin sistemler, en modern teknolojiyle yani 2008'in teknolojisiyle yürütülüyor. O zamandan bu yana 64 bin kilometre uzunluğunda bir kontrollü havayolu ağımız var. Bu ağı, trafik 3 katına çıkmasına rağmen o tarihten bu tarihe kadar sorunsuz olarak yönetiyoruz. Örneğin Atatürk Havalimanı'nda o tarihlerde günlük trafik 650-700 civarındayken bugün bin 267 sayısını gördük. Daha da artacak. Sorunsuz olarak hizmet veriyor.”Smart projesinde son aşamaya geldiklerini ve kontrol merkezlerinin inşaatı tamamlandığını kaydeden Birdal, Türk hava sahasının 1 milyon kilometrekarelik alandan oluştuğuna dikkati çekerek, “Türkiye, dünyada yüz ölçümü itibariyle tek merkezden kontrol edilecek olan en büyük sahalardan bir tanesi. Burası için yapılacak olan sistemler de haliyle ısmarlama elbise gibi Türkiye'ye has projelerdir. Herhangi bir hazır proje, yazılım, sistem ya da donanımı buraya koymak mümkün değil” şeklinde konuştu.Birdal, Smart Projesi'nin hayata geçirilmesinin beklenenden uzun sürdüğünü belirterek, şunları söyledi, “Sözleşmedeki süreye göre yaklaşık 3,5-4 yıllık bir gecikme söz konusu. Fakat biz bu gecikmeyi bir kazanç olarak görüyoruz. Çünkü bu gecikme olmasaydı biz bugün 2010 yılının teknolojisini kullanacaktık. Bugün 2013'ün teknolojisini kullanıyoruz. Aslında bu gecikme tek başına ihaleyi kazanan firmadan da kaynaklanmadı. Her yazılımda, bir yere nokta ya da yeni bir özellik ilave etseniz onu çok uzun süreli test etmeniz gerekiyor. Yani 'Bu gerçekten doğru mudur, istenilen neticeyi veriyor mu, vermiyor mu?' diye test etmeniz gerekir. Bu test zamanları uzun sürdü. Yani biz test ettik, firma test etti. Simule etti. Bunlar uzun sürdü.”Orhan Birdal, Smart Projesi'ne geçiş döneminin başladığını söyleyerek, projenin kullanılan sisteme de artılarının olacağını söyledi. Birdal, “Projede, yakın mesafede uçakların birbirleriyle çarpışmasını ikaz edecek, orta mesafede alarm verecek sistemler mevcut. Ayrıca Meteorolojik birtakım sistemler, hava trafik kontrolörünün çalışmasını kolaylaştıracak sistemler olacak. Bütün bunları beraber değerlendirdiğimizde ben bunu iddiayla söylüyorum: Özellikle Avrupa bölgesinde, en yeni ve en son teknolojiye sahip bir sistemle hizmet vereceğiz. Ankara'da 2 bin metrekare büyüklüğündeki salonda 85 tane kontrolör pozisyonu var. Gerçekten modern ve ergonomik bir şekilde dizayn edilen mükemmel bir akıllı bina. Asıl hava trafik hizmeti oradan verilecek” dedi.