"Birleşmek için en fazla 1 yıl bekleriz"

VİYANA (İHA) - KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, "Kimse Kıbrıs Türkleri'nden 40 yıl daha ikinci bir şans için çaba harcamalarını bekleyemez" dedi.

Viyana'da yayımlanan Die Presse gazetesine konuşan Serdar Denktaş, "Kuzey Kıbrıs'ın bazı devletler tarafından tanınabileceğine dair sinyaller var mı?" sorusuna, "Hayır. Ama şimdi bizim amacımız bu değil. İzolasyondan kurtulmak için, referandum sonucu kazandığımız sempatiden yararlanmaya çalışıyoruz. Hala Kıbrıs için bir çözüm bulunabileceği ümidindeyiz. Ama ilelebet Kıbrıs Rumları'nın harekete geçmesini beklemeyeceğiz" yanıtını verdi. Denktaş, "İlelebet ile kastettiğiniz süre ne kadar?" sorusu üzerine ise "En fazla 1 yıl. Ondan sonra kendimizi yeniden yönlendirerek, Cumhuriyet'in tanınması için çaba harcamak zorundayız. Kimse Kıbrıs Türkleri'nden 40 yıl daha ikinci bir şans için çaba harcamalarını isteyemez" dedi.

Reklam
Reklam

Referandum sonucuna rağmen Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB üyeliğine kabul edilmesinin "adil olmadığını" belirten Denktaş, "Her iki kesimde de referandumlar yapıldı. Rum tarafı Annan planını reddetti, Kıbrıs Türkleri ise kabul etti. Rumlar adanın yeniden birleşmesini reddetmelerine rağmen şimdi AB üyesi oldular. Biz ise dışarıda kaldık. İzolasyon devam ediyor. Uluslararası topluluk Kuzey'e, Rumlar planı reddetse bile izolasyonun kaldırılacağını vaat etmişti. Şimdi bu vaadin yerine getirilmesini bekliyoruz" diye konuştu.

Diplomatik açıdan bazı gelişmeler olduğunu vurgulayan Denktaş, bu kazançların halkın elinde birşey geçirmediğine dikkat çekti. "Halkımızı da düşünmek zorundayız" diyen Denktaş, "İnsanların eline birşey geçmiyor. Yaşam standardı düzelmedi, ekonomi düzelmedi. Bu izolasyonu yaşamlarının her anı hissediyorlar" şeklinde konuştu.

Adada yeni görüşmeler konusunda herhangi bir olanak görmediğini vurgulayan Denktaş, "Yeniden görüşmelere oturmayacağız. Planı oylamaya sunduk ve kabul ettik. En ufak bir değişiklik yapılacak olsa bile, bunu yeniden oylamaya sunmak zorundayız. Ama kimse sonucun yine evet olacağını garanti edemez. Rum tarafından planı tekrar ele alıp, incelemesini ve uygun bulmasını bekliyoruz. Ama herhangi birşey değiştirecek olurlarsa, yine baştan başlamamız gerekir. Bu da pek kolay olmaz" dedi.

Reklam
Reklam

"ULUSLARARASI TOPLULUK BİZİ ALDATTI"

Serdar Denktaş, "Kendinizi Rumlar tarafından aldatılmış mı hissediyorsunuz?" sorusunu ise "Hayır. Uluslararası topluluk tarafından aldatıldığımızı düşünüyoruz. Daha ilk günden Rum tarafının hayır diyeceğini biliyorduk. Bütün dünya Rum tarafının evet diyeceğini sanıyordu. Ben hep onların planı reddedeceğini söyledim, herşey açıkça buna işaret ediyordu. Ama BM Genel Sekreteri, AB Komisyonu üyesi Günter Verheugen, herkes Rumların evet diyeceğinden emindi. Biz de o zaman peki dedik, belki de onlar bizim bilmediğimiz birşeyler biliyorlar. Sonunda bizim haklı olduğumuz ortaya çıktı" diye yanıtladı.

Kıbrıs Rum Kesimi lideri Tasos Papadopulos'un baştan beri açık kartla oynadığını anımsatan Denktaş, "Planın hoşuna gitmediğini, gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını ve her iki tarafın da planı reddetmesi gerektiğini söyledi. Ama bizim halkımız izolasyondan o kadar bıkmıştı ki, bunu kırıp AB vatandaşı ve evrensel topluluğun bir parçası olmak istedi. Planı muazzam bulduklarından değil, yalnız bu yüzden evet dedi. Sonra da verilen bütün sözler unutuldu" dedi.

Reklam
Reklam

Serdar Denktaş, idealindeki senaryoyu ve bundan sonraki beklentilerini ise şöyle sıraladı:

"Şimdi geriye kalan tek olanak, bölgelerin ayrımı konusunda yeniden görüşmek. Mülkiyet konusu Annan planındaki gibi çözülmeli. Sonra da AB içinde tek sesle konuşan iki egemen devletin kurulması gerekiyor. Bu en iyi çözüm. Birbirine saygı duyan iki ayrı devlet düşünüyorum. Sonra müşterek bir uluslararası kimlik üzerinde çalışılabilir. Bu mümkün. Ama aslında Kıbrıs'ın geleceğinin nasıl olacağını bilmiyoruz"