Bithynia Bölgesiyle İlgili Önemli Konferans

Düzce Üniversitesinin 10. Yıl Etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Bithynia Bölgesi Arkeolojik Çalışmaları” başlıklı konferans, Kutadgu Bilig Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından düzenlenen etkinliğin ilk konuşmasını Düzce Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nurperi Ayengin yaptı. Prusias ad Hypium antik tiyatrosundaki kazı çalışmaları ve Düzce’nin arkeolojik buluntuları hakkında bilgiler veren Yrd. Doç. Dr. Ayengin, Düzce’nin Bithynia bölgesinin önemli kentlerinden biri olduğunu belirterek Konuralp mahallesinde bulunan Prusias ad Hypium antik kentinin toprak altında kaldığını söyledi. Birçok gezginden Konuralp antik kentiyle ilgili önemli bilgiler edindiklerini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Nurperi Ayengin, yaptıkları çalışmalarla kente ait büyük bir garnizonu keşfettiklerini dile getirdi.Önceki yıllarda tiyatro alanının içinde 21 adet yapı bulunduğunu söyleyen Ayengin, 1980’lerde Konuralp bölgesinin birinci derecede sit alanı ilan edilince bu evlerin hepsinin yıkıldığına dikkat çekti. Yıkılan yapıların molozlarının aynı alana bırakıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Ayengin, kazı çalışmaları sırasında molozları temizleme çalışmasının çok zamanlarını aldığını vurguladı. Yerleşim yerinde kazı yapmanın zorluğuna değinen Yrd. Doç. Dr. Nurperi Ayengin, bu çalışmalar sırasında kendilerine destek olan Konuralp halkına teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.Konferans, Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Okan’ın sunumuyla devam etti. Ege ve Akdeniz bölgesindeki su altı arkeolojik çalışmalara katıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Okan bu alanda kazanmış olduğu tecrübesini, Bithynia bölgesi kıyılarında değerlendirmek ve su altı araştırması yapmak amacıyla, 2014 yılının Aralık ayında Kültür Bakanlığı’na başvuruda bulunduğunu ifade etti. Okan, Bakanlık onayıyla 2015 yılında 10 günlük bir zaman diliminde sualtı araştırmalarının ilk etabını gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.Yrd. Doç. Dr. Emre Okan, “Tecrübelerimden yola çıkarak şunu söylemek isterim: Karadeniz; Ege ve Akdeniz’den gerek coğrafi konum, gerek tuzluluk, gerekse jeolojik yapı itibariyle tamamen farklı bir deniz. Çalışmalarımızda Karadeniz kıyılarındaki arkeolojik çalışmaların eksikliğini ve her türlü zorluğu göze alarak bu alandaki çalışmalara başladım” şeklinde konuştu.Konferansın son konuşmacısı Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bilir, İznik Gölü arkeoloji çalışmaları hakkında bilgiler verdi. İznik Gölü’ndeki bazilikanın ilk defa 2014 yılında Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından keşfedildiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Bilir, bu keşfin dünya çapında yankı uyandırdığını ve bu çalışmanın Amerikan Arkeoloji Dergisi tarafından 2014 yılında dünyanın en önemli arkeolojik çalışmaları arasında gösterildiğini vurguladı.İznik’in Bithynia bölgesinin en önemli kentlerinden biri olduğunu ve tarih boyunca çok önemli imparatorluklara başkentlik yaptığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Bilir, katılımcılara İznik bölgesiyle ilgili önemli bilgiler verdi.Konferans, konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle sona erdi.