Bitki tohumlarını sanat eserine dönüştürüyor

Bitki tohumlarını sihirli eller değmişçesine adeta bir sanat eserine dönüştüren İç Mimar ve Dekoratör Varol Ese, eserlerini Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde sanatseverlerle buluşturdu. Varol Ese’nin tohumlarla tablolar sergisi 15 Ağustos akşamına kadar Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Güre Şubesi'nin sergi salonunda görülebilecek.

1992 yılında Milli Saraylar, Dolmabahçe ve Yıldız Sarayı'nda restorasyon ve bezeme sanatı alanında çalışan ve 2002 yılında emekli olduktan sonra 2004 yılında Güre’ye yerleşen Varol Ese, piyasada bulduğu bitki tohumlarını toplayarak, bunlardan resim yapmaya başladı. Varol Ese, bitki tohumlarının kendine has orijinal renklerini ve doğallığını bozmadan çizimlerini kendisinin yaptığı tablolar üzerine yapıştırarak adeta birer sanat eserine dönüştürüyor.

KENDİ YAPTIĞI EL ALETLERİ İLE TOHUMLARI TEK TEK YAPIŞTIRIYOR
Sanatçı Varol Ese, 2002 yılında Dolmabahçe Sarayı Yıldız Şale Köşkü'nde bezeme sanatıyla ilgili çizimler yaptığı sırada zorla emekli edilmesinin ardından bu işlere yöneldiğini söyledi. Tablolarını yaparken konuya ve tablonun büyüklüğüne göre 5 -10 gün arasında emek harcadığını ifade eden Ese, kendi yaptığı el aletleri ile tohumları tek tek yapıştırarak, bu mükemmel görselleri elde ettiğini belirtti.
Ese, bitki tohumlarını kullanarak şekillendirdiği tablolarını yaparken tamamen doğal renkleriyle kullandığı tabloları daha önceden çizdiği resimlerin üzerine tutkal kullanarak yapıştırıyor. İlk zamanlar yaptığı tabloların kurtlanıp böceklenerek deforme olması üzerine birçok araştırma yapan Varol Ese, sonunda tohumları selülozik vernik kullanarak korumayı başardığını anlattı.

"MÜKEMMEL BİR REHABİLİTASYON"
Bu işi yaparken adeta rehabilitasyona girmiş olduğunu kaydeden Varol Ese şunları söyledi: “İlk olarak karton kolilerin üzerine tohumlar yapıştırmak suretiyle bir takım şekiller yapmaya çalıştım. 2004 yılından 2011 yılına kadar değişik şekillerde devam ettim. Tohumlardan tablo yaptığımı görenler beni, hatta kendim de bunu itiraf ediyorum yani, asrın delisi filan demişlerdir. Bana bunu direkt söyleme cesareti göstermediler, gösterseler mutlu oldurdum tabi, çünkü o da bir mertebedir, herkes deli olamaz yani. Bu iş hakikaten insan sabrının bir yerde ölçüsü oluyor. İnsanın kendi kendini denetleme, insanın kendi kendini kontrol etme, hatta hatta çok mükemmel bir rehabilitasyon olayı. Yani sizi her şeyden uzaklaştırıyor. Mesela herhangi bir probleminiz varsa onu aklınıza bile getirmiyor. Orada hedefliyorsunuz, kendinizi o noktaya odaklıyorsunuz ve sadece yaptığınız o işin sonucunu görebiliyorsunuz. Bu da benim için şu ana kadar zevk verici büyük bir oldu.”

GÖREN BİR KEZ DAHA GELİYOR
Sergiyi gezen sanatseverler hayranlıklarını gizleyemiyor. Eserle büyük ilgi ve merakla inceleyen sanatseverler çalışmalar hakkında Varol Ese’den bilgiler alarak bitki tohumlarını nasıl bir sanat eserine dönüştürdüğünü öğreniyor.

Tatil için Edremit’in Güre beldesini seçen edebiyat öğretmeni Güler Ekşi, ilk defa böyle bir çalışma gördüğünü belirterek, “Çok ilginç. Tohumların bu hale getirilmesi bana çok ilginç geldi. Hatta sergi anı defterine de yazdık, sergiye ikinci defa geliyoruz. Çocuklar da her gün uğrayarak sergiyi geziyorlar.” dedi.

Sergiyi büyük bir ilgi ve merakla gezen Cansın Başergil de izlenimlerini şöyle anlattı: “Burada arkadaşlarımla tatile geldim. Böyle değişik bir sergiye rastladım ve gezdim, çok memnun oldum. Sergiyi çok değişik ve ilgi çekici buldum esasında. İlk başta girmek istemedim içeride ne olduğunu bilmediğim için ama şu anda yaklaşık yarım saattir buradayım, baka baka doyamadım açıkçası. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi bir ülkenin sanat kabiliyeti güzel sanatlara verdiği önemle belli olurmuş. Gerçekten ben o sözün en güzel örneklerinden birisi diyorum. Bunu nasıl düşündü, nasıl aklına getirdi bilmiyorum ama kesinlikle Varol Ese Bey'in düşünce gücü diyorum ben buna."

Sergiyi gezen minik sanat hayranı Cennet Deniz Esensu ise ilk geldiğinde tabloların pullardan yapıldığını düşündüğünü, daha sonra tabloların hepsinin tohumdan yapıldığını öğrendiğini söyledi. Esensu, “Bunların tohumlardan yapıldığını öğrenince şaşırdım ama sabır isteyen bir iş her halde. Çok beğendim.” diye konuştu.