Bitlisli Kanaat Önderi Çevik: Türkiye’yi Güzel Bir Süreç Bekliyor

Bitlisin Güroymak (Norşin) ilçesinde ikamet eden Nakşibendi şeyhi Muhammed Ziyaeddin’in torunu Bitlisli Kanaat Önderi Şeyh Abdülkerim Çevik, Diyarbakır’daki Nevruz'da okunan mektupların içeriğinin önemine vurgu yaparak, “Barış sürecinde Türkiye’yi güzel günler ve güzel bir süreç bekliyor.” dedi.

Çözüm süreciyle ilgili açıklamada bulunan kanaat önderi Çevik, "Bizler Müslümanız. Müslümanların dini olan İslam'ın da içerisinde hangi kabile, hangi insan, hangi ırk olursa olsun eşitliği, iyiliği, güzelliği, barışı, birliği ve beraberliği savunmamız gerekir." diye ifade etti. Barışın sağlanması durumunda, her şeyin düzeleceğini ve ülkeyi güzel günlerin bekleyeceğini kaydeden Çevik, bu ay önemli süreçte provokasyonlara karşı duyarlı olunması gerektiğine dikkat çekti.

Yapılacak olan provokasyonlara karşı gerek Kürt gerekse Türk halkının bilinçli olması gerektiğine vurgu yapan Şeyh Çevik, “Eğer çözüm bilinci aşılanabilirse bu sorunlar daha kolay çözülür. Kürt halkı şu an bu sorunun çözümünü istiyor. Fakat Türk halkına baskı yapılıyor. Nasıl bir terörist başıyla pazarlık yapılır deniliyor. Türk halkı bu tür provokasyonlarla galeyana getirilmeye çalışılıyor. Bu yüzden bu süreçte herkes elini taşın altına koymalı ve barış için elinden geleni yapmalıdır.” şeklinde konuştu.

“KİMSE HİÇBİR ŞEY KAYBETMİYOR, HERKES ÇOK ŞEY KAZANIYOR”

Sürecin barışla noktalanması durumunda kimsenin bundan zarar görmeyeceğini, kimsenin hakkının başka bir kimseye verilmeyeceğini, aksine herkesin bundan çok şey kazanacağını belirten Bitlisli kanaat önderi Şeyh Abdülkerim Çevik, “Barış için birlik olma zamanıdır. Bu yüzden sivil toplum kuruluşları, dini liderler ve kanaat önderleri gibi tüm kesimlerin sürece destek verip katkı sunması gerekiyor. İnşallah, yüzyıllardır bu topraklarda devam eden kardeşliğimiz daha güzel bir zemine oturacaktır.” diye konuştu.

“KÜRT-TÜRK AYRIMIZ GAYRIMIZ YOK, HEPİMİZ KARDEŞİZ”

Yüce dinimiz İslam'ın, her zaman bütünleşmeyi ve kardeşçe yaşamayı emrettiğini ifade eden Çevik, şöyle konuştu: “İslam, bütünleşmeyi emrediyor. Biz Türk-Kürt olarak yüzyıllardır zaten bütünleşmişiz. Savaşlarda beraber şehit olmuşuz. Aynı yurdu, aynı toprağı paylaşıp aynı suyu içmişiz. Birbirimize kız vermiş, birbirimizden kız almışız. Her anlamıyla bütünleşmişiz, ayrımız gayrımız yok. İslam da zaten bunu öneriyor. Yüce Allah, dünyanın neresinde olursa olsun 'müminler kardeştir' diyor. Peygamberimiz de (sas) bunu tasdik ederek şöyle diyor: “Kendin için ne istiyorsan Müslüman kardeşin için aynı şeyleri istemiyorsan gerçek mümin değilsin diyor. Bu, hangi milletten olursa olsun fark etmiyor. Türk, Kürt, Arap ve diğerleri hiç fark etmiyor. Allah (cc) diyor ki sizi kabile kabile, aşiret, ırk ırk şeklinde yarattım. Tanışmak, kaynaşmak için, yoksa kimse kimseden üstündür diye değil. Üstünlük, ancak takva ile olur, işte bu ayet ve hadis çerçevesinde düşünülüğünde sorun zaten çözülür.”

“30 YILDIR DEVAM EDEN BU SÜREÇTEN HERKES BİR ŞEKİLDE ZARAR GÖRDÜ”

Yaklaşık 30 yıldır bu topraklarda devam eden süreçten, herkesin bir şekilde zarar gördüğüne işaret eden Çevik, “30 yıldır devam eden bu olaylardan her aile en kötü şekilde zarar görmüştür. Neredeyse zarar görmeyen aile kalmamıştır. Ölümler hiç kimseye yarar sağlamaz. 30 yıldır her gün insanlar ölüyor. Batı'dan ya da Doğu'dan fark etmiyor, hepsi evladımız. Yüreğimiz yanıyor. Maddi ve manevi her şekilde zarar görmüşüz. Meseleyi iyi düşünelim, iyi izah edelim. Süreçte provokasyonlar muhakkak olacaktır. Sağduyulu olmamız gerekiyor. Bilinçlenip, bilinçlendirmemiz gerekiyor. Başımıza ne geldiyse bilinçsizlikten ve bilgisizlikten geliyor. Bu sürecin sonunda kardeşliğimiz daha da güçlenecektir. Bu süreçte elini taşın altına koyanlar çok dua alacaktır, bunun da mükafatı çok büyük olacaktır.” diye konuştu.